SETA > Yorum |
Yükselmeye Çalışan Latin Amerika

Yükselmeye Çalışan Latin Amerika

Latin Amerika birbirinden epeyce farklı hikâyelerle zor da olsa yükselmeye çalışıyor.

Salı günü Brezilya'da bıraktığımız gezimize, bugün Latin bölgedaşlardan devam edelim. Açıkçası Latin Amerika deyince, son yıllarda yükselen değil resmen batan görünümüyle karşımıza çıkan ekonomilere de şahit olduk. Tabii her ülke için durumlar farklı… Bu bağlamda genel seyre baktığımızda ise, bölgenin halsiz bir performans sergilediği söylenebilir. Hatta 2016 yılında Latin Amerika ekonomisi genelinde hafif bir gerileme bile yaşandı.

2017 projeksiyonları ise, %1 civarlarında güçsüz bir büyümeye işaret ediyor. Beklentileri nispeten olumlu kılan bir faktör elbette emtia fiyatları ancak ülkeler özelinde riskli meseleler de malumunuz bitmek bilmiyor.

Örneğin Meksika… 2016 yılında %2,3'lük bir mütevazılıkla büyüyen ekonominin başı, Trump riskiyle dumanlı olmayı sürdürüyor. Her ne kadar Trump içerde dışarda başka işlerle meşgul olur iken Meksika mesaisini azaltmış gözükse de, NAFTA'nın masaya, tuğlaların da duvara konulması için gergin bekleyiş devam ediyor. Bu ise, ülke ekonomisine dair belirsizliklerin sürmesini haliyle beraberinde getiriyor. Meksika için 2017 yılı tahminleri, ekonominin ne zamandır takıldığı %2-3 bandını terk edeceği ve bir aşağı basamağa ineceği yönünde…

Yavaşlaması beklenen Meksika ekonomisinin başında, son dönemde bir de enflasyon tırmanışı zuhur etmiş durumda. %2'lerden %5'lere çok kısa sürede ulaşan tüketici enflasyonu, 2009 yılından bu yana kaydettiği en yüksek seviyesiyle yöneticilerin canını sıkıyor. İçinde ise, benzin fiyatlarından gıdaya çeşitli sorunlu maddeler var. Bu doğrultuda son dönemlerde belirgin bir faiz artışı trendi de gözleniyor ki, bu da gelişim tarafında izlenen dinamiklerden biri…

ARJANTİN ÇABALIYOR

Artık kimisi yükselen der kimisi demez o başka ancak bölgenin önemli ekonomilerinden olan Arjantin'e de bir bakmakta fayda var. Nitekim yakın dönemde resesyonun acısını tadan Arjantin, 2016 yılının 2. yarısında bu dertten kurtulmuş gözüküyor. Bununla birlikte yıl genelinde %2,3'lük bir daralma kaydedildiğini not düşeyim.

Hükümetin görüşü, en kötünün geride kaldığı ve ekonominin bu yıl artıya geçeceği yönünde… Zira özellikle tüketimde ve ayrıca yatırımlarda da bir kıpırdanma gözleniyor.

Bu çerçevede Başkan Macri'nin reformist ajandasının meyvelerini yavaş yavaş toplamaya başlaması da bekleniyor. Tabii bu arada önümüzdeki Ekim ayında ülkede seçim var ve bu da ekonomiyi bir an evvel canlandırmak için Macri'yi motive etmiyor değil. Bu noktada eklemem gerekir ki, Arjantin dışarıdan yatırımcı çekmek için de harekete geçmiş durumda. Macri bu kapsamda liberalizasyon planlarını vurgularken, ülkeye güvenenlerin ve sabredenlerin muradına ereceğini vaat ediyor. Ve ülkede iş yapma ortamı henüz pek güven aşılamasa da, Arjantin pazarıyla ilgilenenler de yok değil. Nitekim son dönemde birtakım yatırım girişleri göze çarpıyor.

Dolayısıyla 2017 yılında siyasi ve ekonomik aktivitenin yoğun olacağı ancak morali düzelmeye başlayan bir Arjantin görmek mümkün. Öte yandan bu ayrılmaz ikilinin önemli bir ortak noktası, şu günlerde %40'lara tırmanış enflasyona acilen çekidüzen vermek olacak. Zira Macri, vatandaşın maaşının değerini koruyamamanın faturasının hafif olmayacağını iyi biliyor.

VENEZUELA ÇÖKÜYOR

Arjantin düştüğü yerden hızla kalkmaya çalışırken, bölgede bunu başaramayanlar da var. En güzel ve fakat acı örneği ise, Venezuela. Geçen Haziran ayında can çekiştiğini bu köşede de yazdığım ülke, aylar sonra bugün hala içler acısı durumda. 2016 yılını %18,6 daralmayla geride bırakan Venezuela'nın, daralmasını bu yıl da sürdürmesi bekleniyor. Tek hanede olsa da…

Ve daralma tek haneye inerken, öyle bir üç basamaklı gösterge var ki baş edilemiyor. Zira geçen yıl %250'yi aşan enflasyonun, bu yıl hızını alamayıp kendini %700'lerde bulduğu gözleniyor. Fiyatların arkasındaki kıtlıklar ise, ülkede yaşanan insani krizi gözler önüne seriyor. Kısacası Venezuela'daki ekonomik çöküş halkı da yiyip bitiriyor. Cinayet vakaları giderek artarken, son dönemde cereyan eden hiddetli protestoları da izlemişsinizdir. Sorunlar çözülemedikçe Başkan Maduro'ya duyulan öfke de büyüyor. Üstelik süregelen toplumsal ve ekonomik kaos, yatırımcıların da ülkeden ufak ufak el etek çekmeye başladığını gösteriyor.

Venezuela'da vaziyet bu derece acıyken, Latin Amerika'ya dair son satırlarımı ise daha ümitli bir ülke olan Peru'ya ayırayım. Peru'nun 2017'de %3,5-4 bandında bir gelişimle bölge ortalamasının üzerinde büyümesi beklenirken, ülkenin diğer göstergeler dâhilinde de nispeten makul bir hali var. Elbette orada da iç dinamiklerden kaynaklı sorunlar ve kalkınma yolunda bazı mücadeleler mevcut ancak bölge bünyesinde bakıldığında Peru istikrarlı manzara veren profiller arasında geliyor.

Sözün özü; Latin Amerika birbirinden epeyce farklı hikâyelerle zor da olsa yükselmeye çalışıyor.

[Yeni Åžafak, 28 Nisan 2017].