SETA > Köşe Yazıları |
Uluslararası Çevrelerde Çatı Aday Arayışı

Uluslararası Çevrelerde “Çatı Aday” Arayışı

AK Parti ve Erdoğan karşıtı çevreler, 2019 seçimleri için aday arayışlarını sürdürüyorlar. Önümüzdeki günlerde yeni aday isimlerinin parlatılmaya çalışıldığını göreceğiz.

Temmuzun ikinci haftasında Time dergisi, “Türkiye’nin ‘demir leydi’si Meral Akşener Erdoğan’a meydan okumaya hazırlanıyor” başlıklı uzun bir makale yayınladı. Meral Akşener’le ilgili benzer içerikte ve ortak kavramsallaştırmalarla (“demir leydi”, “dişi kurt” gibi) yine geniş bir makale Foreign Policy dergisinde nisan ayı içinde yayınlanmıştı.

Akşener’le ilgili dünya medyasında bir tarama yapıldığında sanki tek elden çıkmışçasına bir içeriğe sahip farklı mecralarda, farklı isimlerin yazdığı birçok yazı ve haber karşınıza çıkıyor.

Bu yorum ve haberlerin iki temel tezi var. İlki, Akşener’in “Erdoğan’ın milliyetçi-muhafazakâr seçmelerinden oy alabileceği” iddiası üzerine.

İkinci tez ise, “Erdoğan’ı iktidardan indirmek isteyen sol-laik kesimin Akşener’i destekleyebileceği” varsayımına dayanıyor.

Söz konusu metinlerde bu ikinci tez üzerinden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na da bir mesaj gönderiliyor ve Kılıçdaroğlu’nun “iyi bir insan” ama “kötü bir siyasetçi” olarak, “Erdoğan’ı yenmek için oyun kuramadığı” belirtiliyor.

Time dergisindeki ilgili analizde, Erdoğan’ı indirmek için potansiyel adayın niçin Kılıçdaroğlu değil de Akşener olması gerektiği şu şekilde gerekçelendiriliyor: “Gri saçlı, gözlüklü muhalefet lideri Erdoğan’a meydan okuyacak pozisyonda değil. Laik düzenden bahseden CHP, 15 yıldır ulusal seçimleri kazanamadı ve Türk siyasi gözlemcileri başkanlığı ele geçirmek için acımasızlıktan yoksun olduğunu düşünüyorlar.”

Uluslararası çevrelerin Türkiye için aday arayışında, Akşener’in dezavantajı olarak, “Kürt seçmenlerden oy alamama riski” gösteriliyor. Ama bu olumsuzluğu aşmak için de Akşener’in “ırk ya da etnik kökene göre siyaset yapmayacağı” sözünü verdiğinin altı çiziliyor. Ayrıca, Kürt seçmene yönelik daha önce dile getirdiği “ılımlı mesajları” sıralanıyor.

Uluslararası medyada, Erdoğan’a karşı 2019 seçimlerinde başarılı olamayacağına dair yazıların yoğunlaştığı bir sırada Kılıçdaroğlu, Ankara’dan İstanbul’a yürüyüş başlattı. Ve söz konusu yürüyüşün amacı ile ilgili, İngiliz (The  Guardian), ABD (New York Times) ve Alman (Frankfurter Allgemeine Zeitung) medyasında makaleler yazdı.

Bu yazılarda farklı uluslararası çevreler için ustaca yerleştirilmiş mesajlar bulunmaktaydı. Örneğin daha önceki bir yazımda da belirttiğim gibi, The Guardian’daki yazıda, 15 Temmuz darbe girişimini kimin yaptığı ile ilgili FETÖ’yü ima eden en küçük bir ifade yoktu. FETÖ ilişkisi ya da darbe girişimine iştirakten dolayı devlet memurluğundan uzaklaştırılan FETÖ’cü yargı mensupları ile ilgili “bağımsız ve tarafsız davrandıkları için görevlerinden uzaklaştırıldığı” belirtiliyordu.

Ama bu yazılarda Kılıçdaroğlu’nun esas mesajı, Erdoğan’a karşı adaylıkta kendisinin gözden çıkarılmaması gerektiği üzerineydi.

“Türkiye’nin sınırları dışında da yankı bulacak türden adalet için yeni bir toplumsal hareketin başlangıcı olmasını umuyoruz” (The Guardian 6 Temmuz) cümlesi tam da bu mesajı içermekteydi.

Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin sınırları ötesinden” beklediği “yardım” ve “dayanışma” çağrısını şu şekilde somutlaştırmıştı: “Liberal demokratlar buna nasıl yanıt vermeli? Dar görüşlü popülistlerin ve yeni kuşak diktatörlerin iktidarlarına karşı çıkmak için uluslararası çapta yeni araçlar geliştirmeli ve paylaşmalıyız.”

Tüm çabalarına rağmen, Kılıçdaroğlu hâlâ 2019 cumhurbaşkanlığı adaylığını garanti edebilmiş değil. Akşener’e bağlanan umutlar bir türlü “meyvesini” veremiyor.

AK Parti ve Erdoğan karşıtı çevreler, 2019 seçimleri için aday arayışlarını sürdürüyorlar. Önümüzdeki günlerde hem Türkiye hem de uluslararası medyada yeni aday isimlerinin parlatılmaya çalışıldığını göreceğiz.

Ama bu çevrelerin en büyük kaygısı, parlattıkları her adayın kendi bloklarının oylarını bölme riski. Artık koalisyona değil, cumhurbaşkanlığı seçimine yatırım yapmak zorunda olmaları bu çevrelerin yine en büyük çıkmazı.

[Türkiye, 12 Ağustos 2017].