Koronavirüs, can almaya devam ediyor...
Salgının merkezi Çin’den Avrupa’ya kaymıştı.
Şimdi de ABD salgının yeni merkezi olmaya doğru hızla ilerliyor.
Cuma günü itibarıyla ABD dünyada en fazla Covid-19 vakasının görüldüğü ülke sıralamasında birinci sıraya yerleşti. Bu ülkedeki vaka sayısı 85.991’e, hayatını kaybedenlerin sayısı ise 1.296’ya yükseldi. Vakaların yaklaşık yarısının yaşandığı New York neredeyse Wuhan’a dönmüş durumda.
Avrupa’da ise İtalya ve İspanya’da ölümlerde yaşanan artış hız kesmiyor. Virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı İtalya’da 8 bini, İspanya’da ise 4 bini geçmiş durumda.
Bu ülkeler çaresiz bir şekilde dışarıdan yardım talep ediyorlar.
Bu yardım çağrılarına daha çok Rusya ve Çin’in cevap verdiği görülüyor. Ya da en azından bu iki ülke başarılı bir şekilde bu yönde bir algı oluşturmuş durumda.
Roma caddelerinde görüntülenen Rus askerî araçları herhâlde korona krizinden geriye kalan en önemli sembollerden birisi olacak.
Çin, Japonya ve Rusya’nın salgınla mücadelede başarılı olduğuna dair bir algı oluşmuş durumda. Özellikle Çin ve Rusya’nın başka ülkelere yardım ettiğine dair haber ve görüntüler de bu algıyı güçlendiriyor.
Bu ülkelerin gerçek rakamları gizlediklerine dair birtakım haberlere de rastlamak mümkün ama AB ülkelerine bunların yardım ettiği, diğer AB ülkelerinin ise kendi aralarında yardımlaşmadığı ve hatta birbirlerine giden yardımlara bile el koyduklarına dair haberler Çin ve Rusya’nın krizi yönetmekte daha başarılı oldukları algısını güçlendiriyor.
Salgının Avrupa ve ABD’de daha şimdiden yol açtığı zararlar, bu krizin boyutlarının çok büyük olacağını gösteriyor.
Her şeyden önce, güç ve güvenliğe dair algıları kökten değiştirecek bir kriz ile karşı karşıyayız.
Dünya ülkelerini güç açısından sıralarken en fazla başvurduğumuz “ekonomik kapasite” artık yeniden değerlendirilecek. Dünyanın en güçlü ekonomileri sıralamasında ilk sıralarda yer alan ülkelerin, bu güçlerinin vatandaşlarının güvenliğini sağlamak konusunda işe yaramadığı görülüyor.
An itibarıyla salgından en olumsuz etkilenen İtalya, İspanya, ABD ve Fransa dünyada kişi başına millî gelir açısından en ileri ülkeleri arasında bulunuyorlar.
Buna karşılık refah düzeyi bu ülkelere göre çok daha düşük olan Çin ve Rusya’nın krizle mücadele konusunda çok daha başarılı oldukları algısı yerleşmiş durumda.
Gücün bir diğer önemli unsuru olan “askerî kapasite” açısından baktığımızda da benzer bir durum söz konusu.
Dünyanın askerî açıdan açık farkla en güçlü ülkesi olan ABD’nin Covid-19 salgını karşısında düştüğü acziyet, temel görevi vatandaşlarının güvenliğini sağlamak olan askerî gücün yeniden düşünülmesi ihtiyacını ortaya çıkaracak.
Covid-19 virüsünün laboratuvar ortamında mı yoksa doğal yollarla mı ortaya çıktığı henüz bilinmese de, dünyadaki bütün ülkeler kendilerini, savunma doktrinlerini yeniden düşünmek ve askerî kapasitelerini buna göre hazırlamak zorunda hissedeceklerdir.
Bundan sonra, sadece konvansiyonel ya da nükleer ve kimyasal silahlarla yapılacak saldırılara karşı en hazırlıklı olan ülkelerin değil, aynı zamanda doğal yollarla ya da biyolojik saldırı sonucu gerçekleşen virüs salgınlarına karşı da en hazırlıklı olan ülkelerin en güçlü ülkeler olduğu bir dönem başlıyor.
Virüs salgınlarına karşı hazırlığın ise çok fazla ayağı var.
Sağlık sisteminin güçlü olması kadar ekonomiye olumsuz etkilerinin önlenmesi konusunda gerekli adımların etkili bir şekilde atılabilmesi de bu açıdan çok önemlidir.