Gazze’de Geçici Ateşkes: İsrail İçin Yeni Bir Başarısızlık
Bu anlaşma, İsrail işgal hapishanelerinde Filistinli masum esirlerin bulunduğunun vurgulanması için önemli bir yoldu. Zira Nail Elbarguthi gibi bazıları 40 yıldan fazla esaret altında kalan 7.000'den fazla Filistinli esir arasında 200 çocuk, 93 kadın ve yüzlerce hasta ve yaralı esir var. Diğer taraftan ise 7 Ekim 2023'te ele geçirilen İsrailli esirlerin sayısı yaklaşık 242'dir.
Paylaş
Birkaç gündür Hamas ile yaklaşık 50 gündür Gazze Şeridi'ne kapsamlı bir saldırı yürüten İsrail arasında geçici bir ateşkes sağlanabileceğine dair bilgiler geliyordu. Anlaşma 24 Kasım Cuma sabahı yürürlüğe girdi. Buna göre Hamas, yaklaşık 50 İsrailli kadın ve çocuk esiri serbest bırakması karşılığında İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinli kadın ve çocuk esirlerin serbest bırakacaktı.
Bu anlaşma, İsrail işgal hapishanelerinde Filistinli masum esirlerin bulunduğunun vurgulanması için önemli bir yoldu. Zira Nail Elbarguthi gibi bazıları 40 yıldan fazla esaret altında kalan 7.000'den fazla Filistinli esir arasında 200 çocuk, 93 kadın ve yüzlerce hasta ve yaralı esir var. Diğer taraftan ise 7 Ekim 2023'te ele geçirilen İsrailli esirlerin sayısı yaklaşık 242'dir.
İsrail, Esirlerini Kurtarmada Başarısız Oldu
Geçici ateşkes anlaşmasında Gazze'ye insani yardım ve yakıtın girmesi, İsrail Hava Kuvvetleri'nin uçuşları durdurması gibi çeşitli maddeler var. Ancak siyasal açıdan en önemli madde takas anlaşması. Çünkü bu anlaşmayla birlikte İsrail, kendi esirlerini Gazze Şeridi'nden kurtarmada başarısız olduğunu kabul etti.
Sadece bir hafta önce İsrail'in gündeminde takas anlaşmasına dair bir ihtimal mevzubahis değildi. Ancak iki gün önce İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisince esirlerin serbest bırakılması için müzakereler yapıldığını teyit etti. Bu seçenek, 47 gün süren savaşın ve 22 günden fazla süren kara savaşının ardından gündeme geldi.
İsrail'in açıkladığı resmi rakamlara göre Gazze'de son 22 günde 70'ten fazla asker hayatını kaybetti. Ancak İsrail ordusunun gerçek ölü sayısını gizlemesine yönelik geçmiş tecrübeler, bu sayının resmi olarak tanınan sayının çok daha fazla olabileceğini gösteriyor. Öte yandan İsrail için daha da kötüsü, yalnızca ölü askerlerin sayısı değil, aynı zamanda desteklemeye devam ettiği ve Amerikan yönetimini de dahil ettiği, İsrailli esirlerin Gazze'de hastanelerde olduğu yönündeki söylemin de çöküşüydü. 47 gündür İsrail ordusu Gazze'de, özellikle El Şifa Hastanesi ve El Rantisi Çocuk Hastanesi'nde İsrailli esirlerin ve onların yanlarında da Hamas liderlerinin bulunduğunu söylüyordu.
Ancak İsrail ordusunun bu hastanelere saldırıp sivilleri tedaviden mahrum etmesi, askeri kışlaya çevirmesi ve bu hastanelerin elektriğini, gıdasını ve ilaçlarını keserek çok sayıda hasta ve yaralının ölmesine yol açması üzerine ürettiği hikaye de çöktü. Üstelik iddia edildiği gibi hastanelerin altındaki tünellerin varlığına dair tek bir somut kanıt bile sunamadı ve tabii ki esirlerinden hiçbirini bulamadı.
İsrail'in Esir Korkusu
Daha da kötüsü, İsrail'in hava ve kara operasyonları sırasındaki bombardımanı, Gazze Şeridi'nde 60 İsrailli esirin ölümüne yol açtı. Buna ek olarak kara operasyonunda öldürülen 70 asker ve yine binlerce yaralı asker oldu. Bu durum, İsrail işgalinin deneyimlerden ve tarihten ders almadığını gösterdi. Zira hem 5 yıldan fazla bir süredir serbest bırakılmasına yönelik müzakereleri devam eden asker Gilad Şalit'in serbest bırakılması girişimi veya 1994'te asker Nachshon Waxman'ın ve diğer birkaç İsraillinin ölümüne yol açan operasyonda olduğu gibi, İsrail'in Gazze'de düzenlediği esir kurtarma operasyonları hususunda karnesi pek mükemmel değil.
Bu noktada İsrail'in esirleri kurtarmak için yürüttüğü kara operasyonundaki en büyük kaygısı, daha fazla sayıda asker esir vermek. Öyle ki söz konusu ihtimal hem kamuoyu baskısını artıracak hem de İsrail ordu ve devletinin "güçlü" imajının bozulmasına yol açacaktır. Buna ek olarak ordu içerisinde kurumsal bağlamda ve personel açısından güvenilirliği sarsılacaktır. Zira 7 Ekim'deki askeri başarısızlığın ardından oluşan hassas durum, telafisi mümkün olmayan yeni zafiyetler oluşturabilir. Dolayısıyla İsrailli karar alıcıların operasyonu sürdürmek yerine esir takasını tercih etmesinin nedenleri bu korkuda aranabilir.
İç Sorunlar ve Belirsizlikler
Geçici ateşkes anlaşması, İsrail iç politikasındaki taraflar arasında artan anlaşmazlıklar da dahil olmak üzere pek çok soruna yol açtı. Örneğin Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir ateşkesi ve esir takası anlaşmasını bir felaket olarak değerlendirdi. Ben Gvir, İsrail'in Gazze'den çekilmesi durumunda hükümetten ayrılacağını, bunun da hükümetin çökmesi anlamına geldiğini söyledi. Dolayısıyla Netanyahu'yu kamuoyu önünde tehdit etti. Öte yandan taraflar arasında öncelikler konusunda da anlaşmazlıklar bulunuyor. Esirlerin kurtarılması ya da Gazze'deki direnişin altyapısının yok edilmesi hususunda büyük ayrılıklar var. Dolayısıyla İsrail iç siyasetinde var olan fay hatlarının sayısı 7 Ekim'den bu yana artmış durumda.
Ayrıca kamuoyuna sızan raporlara göre İsrail ordusu, ateşkes sonrasında Gazze Şeridi'nde kapsamlı kara manevralarına devam edemeyeceğini öngördüğünü gösteriyor. Bu sebeple ateşkes, İsrail'in özellikle kara saldırısını güney Gazze'ye genişletme planlarını en azından zorlaştırmış görünüyor.
Yine esir değişimi anlaşmasının zamanlaması da oldukça dikkat çekici. Zira Filistin direnişinin İsrail işgalinin Gazze'deki büyük kayıplarını belgeleyen, özellikle de 300'den fazla askeri aracın imhasının gösterildiği videoları yayınlamasının ardından geldi. Dolayısıyla bu büyük araç ve asker kayıplarının ardından geçici ateşkes ilan edilmesi, bu anlaşmanın İsrail açısından da oldukça kritik olduğunu gösterdi.
Öte yandan İsrail, onlarca yıldır binlerce Filistinli esirin varlığını görmezden gelen Batı medyasında İsrailli rehinelere dikkat çekmeyi başardı. Ancak bunu başarırken bir noktayı da gözünden kaçırdı. Öyle ki geçici ateşkes sayesinde tüm dünya, Filistinli esirler, özellikle de hiçbir hukuki gerekçe olmaksızın tutuklanan kadın ve çocuklara ilişkin gerçekler hakkında gerçek bilgiye sahip oldu.
Sonuç olarak geçici ateşkes, İsrail işgalinin amaçları açısından bir yenilgi olduğu anlamına geliyor. Diğer bir ifadeyle ateşkes, İsrail işgalinin kara savaşının başındaki hedeflerle tamamlayamayacağının göstergesi. Bu nedenle geçici ateşkesin uzatılması veya daha uzun bir ateşkesin başlangıcına dönüştürülmesi olasılığı oldukça güçlü.
[Sabah, 25 Kasım 2023]
Etiketler »
İlgili Yazılar