Önceki gece PKK terörü Kulp ilçesinde odun toplamaya giden sivilleri hedef aldı. 7 insanımızın şehit olduğu saldırıyla ilgili Kulp Belediye Başkanı ve HDP İlçe Başkanı da gözaltına alınanlar arasında. El yapımı patlayıcının infilak ettiği gün söz konusu yolda belediye tarafından çalışma yapılmış olması sebebiyle HDP belediyesi soruşturuluyor. Tam da evladı dağa kaçırılan annelerin Diyarbakır HDP önündeki eylemi HDP üzerinde "kamuoyu baskısı" kurmuşken PKK, meseleyi terör yönüne çekiyor. Sanki HDP'nin bu baskıdan etkilenmesini engellemek ve tümüyle kapatılmasını sağlamak amaçlı bir provokasyona başvurur gibi. Ve PKK'nın bölgede kurduğu "korku duvarını" aşan 28 aileye yeni katılımların olmasının önüne geçmek istercesine.
***
Bu tür eylemler, PKK'nın kaçırdığı çocukları geri göndermesiyle sonuçlanamayabilir. Nitekim PKK elebaşısı Karayılan, "Orada on yıl da otursalar hiç kimse geri dönmeyecek" açıklamasında bulundu. Bir HDP'li milletvekili de "gerillaya katılımların" süreceğini söyledi. Ancak Kürt ailelerin eylemi, çocuk militanların örgütten kaçmasını özendirebilir. Yeni Kürt çocuklarının HDP teşkilatları ya da bazı sivil toplum kuruluşu görünümlü dernekler kanalıyla dağa götürülmelerini zorlaştırabilir. HDP siyasetçileri ve belediyeleri, en azından isteği ve cesareti olanları, PKK baskısından bir nebze de olsa alan bulabilir. Dahası, Türkiye kamuoyu insani gerekçelerle terörü telin etmede partiler üstü bir uzlaşmaya varabilir.
***
İşte bu gerekçelerle, HDP üzerindeki "demokratik baskı" hafifletilmemeli. Güncel siyasi çıkarları bir kenara bırakarak CHP ve İP de annelerin çağrısına destek vermeli. Terörü telin ile annelerin davası birleştirilerek partiler üstü bir kamuoyu baskısına dönüştürülmeli. HDP'nin konuyu "Kürt sorununun çözümü" bağlamında Meclis'e taşımak istemesi ise üzerindeki baskıyı hafifletme çabası. Marjinallikten kurtulma hamlesi...
***
Kürt annelerin eylemini PKK çevreleri "devletin operasyonu" olarak niteliyor. Bu, Kürt milliyetçisi zengin ailelerinin neden dağda olmadığı sorusunun üstünü örmek için üretilen bildik bir propaganda tepkisi. Ancak anlamadığım bir şey var. Neden bazı gazeteciler annelerin çocuklarına kavuşma arzusunu ve gösterdikleri cesareti "HDP'ye siyasi operasyon" olarak niteliyorlar. Doğru, kayyım atamaları da Kürt ailelerin eylemi de HDP'yi zorluyor. Fakat, bu partinin kapatılması için değil aksine terörle arasına mesafe koyarak demokratik sisteme entregre olması için. Ve HDP çizgisi uzun süredir ilk defa bu kadar ciddi bir kamuoyu baskısı altında.
***
Ülkemizin ve Kürtlerin geleceği için bu baskı zayıflatılmamalı. Etnik taleplerin siyaset yapması ile şiddete destek verme arasına kalın bir çizgi çekmek zorundayız. Hem mevcut muhalefet partileri hem de Kürt oylarına göz diken yeni oluşumlar da bu zorunluluğu görerek siyaset yapmalı. Dağa kaçırılan çocuklarımızın birilerinin taşeronu olarak savaşmaya zorlanmasına karşı çıkmak, insani görevimiz. Anaların "batsın sizin Kürdistan davanız" diye haykırabildiği yerde siyaset kurumu üzerine düşeni yapmazsa tarihi bir vebali üstlenir.
[Sabah, 14 Eylül 2019].