SETA > Köşe Yazıları |
Afrin e Operasyon

Afrin’e Operasyon

Suriye'de Türkiye'nin pozisyonu aslında çok net bir hal aldı. Öncelik öyle ya da böyle PYD tehdididir.

Çeşitli dedikodular var. Türkiye'nin yapabileceği muhtemel bir Suriye operasyonundan bahsediliyor. Çeşitli bölge isimleri zikrediliyor. En başta ise İdlib ile Afrin isimleri dolanıyor.

Hangisinin daha doğru olduğunu bilemiyoruz. Bu tür dedikodu yoluyla genelde manipülasyona da uğradığımız için dikkatli olmak lazım. Suriye'nin farklı aktörleri bazen bu tür dedikoduları da bilinçli bir şekilde yayıyor. Bazen de ortam test edilmek için yapılıyor. Sonra o konu bir anda gündem dışı kalabiliyor.

Geçenlerde bir Rus görevlinin söylediği şey dikkat çekiciydi.

"Suriye'de bugün dostumuz olan yarın düşmanımız olabiliyor" dedi.

Son derece karmaşık denklemler var.

Bu da bizim dışarıdan görebildiğimiz kadarıyla. Belki içeriden bakanlar için durum daha da karmaşıktır. Ama genel olarak bizim gibi dış gözlemcilere oranla daha fazla veri sahibi olabilecekleri için resmi daha net görüyor olabilirler. Fakat özellikle istihbarat faaliyetlerinin bu derece yoğunlaştığı ortamlarda istihbarat sahipleri için bile doğruyu yanlıştan ayırmak kolay olmuyor. Bir de böylesine dedikodular işi iyice güç hale getiriyor.

O zaman bir adım geri atıp daha teorik bir çerçeveden bakmakta fayda var. Temel varsayımları gözden geçirip teorik olarak neyin mümkün veya neyin yakın ihtimal olduğunu belirlemek eksik veya hatalı verileri defetmeye yarar.

Bu tür okumaların her zaman yanılma ihtimali var. Ama sırf veri veya bu konuda olduğu gibi dedikodulara dayalı okuma yapmaktan daha güvenlidir.

Böyle bir çerçeveden bakınca Türkiye'nin yakın dönemde yapacağı bir operasyon için öncelikli hedef Afrin gibi duruyor.

Suriye'de Türkiye'nin pozisyonu aslında çok net bir hal aldı. Öncelik öyle ya da böyle PYD tehdididir.

Tek başına Türkiye'nin kararına bağlı olsa yapılacak operasyon öncelikle Kuzey Suriye'ye yönelik olur. Sadece Afrin değil Münbiç ve hatta Fırat'ın Doğusu da hedefte olur. Zira doğrudan doğruya PKK'ya bağlı olan PYD o bölgede durduğu müddetçe Türkiye'nin ulusal güvenliğine hep sorun olacaktır.

Be nedenle ilk hedef her zaman tüm PYD işgali altındaki bölgedir.

Fakat maalesef işler sadece Türkiye'nin tercihlerine göre yürümüyor.

Müttefikleri Ankara'nın tüm uyarılarına rağmen kafasına göre hareket ediyor.

Defalarca tapılan görüşmelere rağmen Amerikalılar Suriye'de PYD ile yürümeye devam ediyor. Ağır silahlar veriyor. Benim anladığım kadarıyla Rakka operasyonu yapılana kadar da Amerikalılar Türkiye'nin buna göz yummasını istiyor. Rakka sonrası verilen silahlar geri alınır diye geçiştirmeye çalışıyor.

Tabii Türkiye de bu durumun farkında.

Çünkü Rakka sonrası ne olacağı da çok belli değil. Şimdilik Türkiye için bütün PYD bölgesine yönelik operasyon Amerikalıların bu pozisyonu nedeniyle çok mümkün görünmüyor.

Münbiç bile Rus Amerikan kuşatması altına alındı. Geriye esasen tek açık Afrin bölgesinde kaldı. Bu nedenle Türkiye bir operasyon yapacaksa en yakın ihtimal Afrin ihtimaliydi. Ama bunun hemen ardından İdlib dedikodusu çıktı ortaya. Birileri İdlib'e Amerikan operasyonu olacak dedi. Ben de anlamaya çalışıyorum. Çünkü Amerika beta koalisyon güçlerinin İdlib'e sınırı yok. Dolayısıyla operasyon da yapılamaz. Bence bu dedikodu Türkiye'yi alelacele İdlib'e yönlendirmek ve Sünni gruplarla çatışır hale getirmek ve bu sayede Afrin'e yapılacak Türk operasyonunu engellemek için üretilmiş gibi duruyor.

Böyle bakınca da kafam netleşiyor.

Türkiye'nin önceliği Afrin. Ama birileri Türkiye'nin endişelerini tetikleyerek İdlib'te 'gel gel' yapıyor. Tabii devletin bu konuda elinde yeterince istihbarat vardır ve tedbiri elden bırakmayacaktır.

[Takvim, 28 Ağustos 2017].