SETA > Yorum |
Avrupa'nın Ölümcül Mülteci Politikası

Avrupa'nın Ölümcül Mülteci Politikası

Başta Batı olmak üzere uluslararası kamuoyu mülteciler için güvenli seyahat rotlarının önünü açarak vize koşullarını kolaylaştırmalı, kitlesel göçü kaldırabilecek düzeyde kotalar belirlemeli, mültecilere temel haklarını sağlamalıdır.

Avrupa ülkelerinde geçmiÅŸe nazaran mültecilerle ilgili daha fazla politika üretilmeye baÅŸlanmasına ve kamuoyunda farkındalık artmasına raÄŸmen ölümler ve mültecilerin yaÅŸadığı trajediler devam ediyor.

GÖÇ YOLUNDA ÖLÜMLER

Mültecileri AB sınırlarından uzak tutmayı amaçlayan bir politikanın sonucu olarak 2014'te Ä°talya'nın açık denizde yürüttüÄŸü Mare Nostrum adlı arama-kurtarma operasyonları sona ermiÅŸ ve bunun yerine AB'nin sınır güvenliÄŸini saÄŸlayan Frontex tarafından AB kara sularını korumaya öncelik veren Triton operasyonunu baÅŸlatılmıştı. Nisan ayında Akdeniz'de batan bir teknede 800 insanın ölümünü ardından gelen tepkiler sonrası ise AB Frontex'in bütçesini arttırmış, görev alanını da geniÅŸletmiÅŸti. Ancak bu önlem ölümleri durdurmadı. 5 AÄŸustos'ta Libya açıklarında 600 kadar Afrikalıyı taşıdığı belirtilen bir gemi alabora oldu ve yaklaşık 200 kiÅŸi yaÅŸamını yitirdi. 15 AÄŸustos 2015'te ise Ä°talya'ya ulaÅŸmaya çalışan bir teknede bulunan 40 kiÅŸi bulundukları depoda havasızlıktan boÄŸuldu. Trajedi sadece Akdeniz'de deÄŸil Ege'de de sürüyor. 18 AÄŸustos'ta Yunanistan'ın Kos Adası'na geçmeye çalışan Suriye uyruklu aynı aileden 5 kiÅŸi teknenin batması sonucu öldü. Aynı günlerde daha büyük bir facianın eÅŸiÄŸinden ise balıkçıların yardımı sayesinde dönüldü. Karaburun açıklarında 50'nin üzerinde göçmeni taşıyan ÅŸiÅŸme bir bota yaklaÅŸan Yunan Sahil Güvenlik ekipleri, ellerindeki delici aletle botu patlatarak olay yerinden uzaklaÅŸtı. Olayı amatör kamerayla görüntüleyen Türk balıkçılar Yunan sahil güvenliÄŸinin uzaklaÅŸmasının ardından, patlak botun üzerinden denize düÅŸen mültecileri kendi teknelerine alıp hayatlarını kurtardı.

AVRUPA'DA MÜLTECÄ°LERÄ°N DURUMU

Göç yolunda bu ve benzeri trajediler yaÅŸanırken, Avrupa'ya ulaÅŸmayı baÅŸarabilenlerin dramı burada sonlanmıyor. AB'nin sınır güvenliÄŸinden sorumlu kurumu Frontex, AB sınırlarına gelen göçmen sayısının Temmuz 2015'te 107 bin 500'e ulaÅŸarak 2008'de verilerin tutulmasından bu yana ilk kez 100 bin seviyesini aÅŸtığını ve rekor kırdığını açıkladı. Haziran 2015'te bu rakam yaklaşık 70 bin idi. Mülteci rakamı bu derece hızla yükselince sığındıkları ülkelerdeki koÅŸulları da hızla kötüleÅŸmekte. Mülteciler, baÅŸta ilk ayak bastığı yerler olan Ä°talya, Malta, Yunanistan ve Ä°spanya olmak üzere, baÅŸvuru yaptıkları ülkelerde sıkıntı ve saldırılar ile karşı karşıya kalmakta. 2015'in başından beri yaklaşık 160 bin kiÅŸinin geldiÄŸi ve ekonomik kriz içindeki Yunanistan'da hem adalar hem de anakarada bulunan mültecilere barınak ve yiyecek tedariki yeterli deÄŸil. Binlerce mültecinin Türkiye üzerinden ulaÅŸtığı Kos adası bunun en açık örneÄŸi: Kayıt merkezi ya da barınaklar bulunmadığı Kos'ta mülteciler geceyi plaj ve parklarda ve stadyumda geçirirken, Yunanistan adaya yolladığı dev bir yolcu gemisi ile barınma sorununa çözüm bulmaya çalışıyor. Adada görev yapan Sınır Tanımayan Doktorlar ekibinden Brice de le Vingne ise, adadaki yetkililerin mültecilerin koÅŸullarını “durumlarından memnun kalırlarsa daha fazlası gelir” diye kasıtlı olarak düzeltme amacı taşımadıklarını belirtmekte.

Bir baÅŸka kriz bölgesi ise ManÅŸ Tüneli çevresi. Avrupa'dan Ä°ngiltere'ye ManÅŸ Tüneli ile geçmek isteyen mültecilerin son bekleme noktası olan Calais'de bulunan çoÄŸunluÄŸu Afrika ve Orta DoÄŸulu yaklaşık 2 bin kiÅŸi 29 Temmuz 2015'te ManÅŸ Tüneli'ne girerek Ä°ngiltere'ye gitmeye çalıştı. Tünel giriÅŸinde bekleyen kamyon ve TIR'lara ya da tren vagonlarına binerek tüneli aÅŸmaya çalışan mültecilerden 10'u 2015 yazında yaÅŸamını yitirm