19 Mayıs Pazar günü İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Azerbaycanlı mevkidaşı İlham Aliyev iki ülke sınır hattını belirleyen Aras Nehri üzerinde ortaklaşa inşa edilen Kız Kalesi ve Hudaferin barajlarının açılışı için bir araya geldi. Açılış töreninde Reisi’ye Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Tebriz Cuma İmamı Seyyid Muhammed Taki Ali Haşim ve Doğu Azerbaycan Valisi Malik Rahmeti eşlik etti. Reisi ve beraberindeki heyet üç helikopterle törene katıldı. Tören sonrasında bahsedilen dört isim ve Reisi’nin Koruma Müdürü Seyyid Mehdi Musevi bir helikoptere, diğerleri de iki helikoptere binerek geri dönmek üzere yola çıktı.[1] Ancak geri dönüş yolunda Reisi ve beraberindeki üst düzey heyeti taşıyan helikopter düştü. Diğer iki helikopter ise acil iniş gerçekleştirdi. Kaza yapan helikopter yaklaşık on iki saat sonra Türk Silahlı Kuvvetlerine ait AKINCI-01’in tespit ettiği koordinatlar sayesinde bulunabildi.[2] Kaza sonucunda helikopterde bulunan 8 kişi hayatını kaybetti. Bu olaydan sonra cumhurbaşkanlığı görevine geçici olarak Reisi’nin birinci yardımcısı Muhammed Muhbir, dışişleri bakanlığı görevine de Dışişleri Bakanı Siyasi İşler Yardımcısı Ali Bakıri Keni getirildi.[3] İran Anayasası’nın 131. maddesi uyarınca cumhurbaşkanının vefatından sonra elli gün içerisinde yeni bir cumhurbaşkanının seçimle göreve gelmesi gerekmektedir.[4] İran İçişleri Bakanlığının açıkladığı takvime göre 30 Mayıs-3 Haziran arasında adaylar başvuruda bulunacak, 11 Haziran’da Anayasayı Koruyucular Konseyinin onayından geçen adaylar açılanacak ve 28 Haziran 2024’te seçim gerçekleştirilecektir. Yeterli oy alınmadığı takdirde 5 Temmuz’da ikinci tur seçime gidilecektir.[5]
Seçim Süreci ve Olası Adaylar
İran’ın idari yapısına bakıldığında seçimlerin oldukça sık yapıldığı bir ülke olduğu anlaşılmaktadır. Ancak yapılan seçimler sadece adaylar ve Seçim Kurulunun iradesiyle sınırlı kalmayıp ciddi anlamda dini lider denetimindedir. Zira seçime gidilmeden önce adayların uygunluğunu belirleyen ve altı üyesi doğrudan dini lider tarafından atanan Anayasayı Koruyucular Konseyi adında on iki kişilik bir konsey bulunmaktadır.[6] Konsey, seçime gitmeden önce adeta bir filtreleme görevi görmekte, dini liderin onaylamadığı hiç kimseyi seçime dahi sokmamaktadır. Nitekim 1 Mart 2024’te yapılan Uzmanlar Meclisi seçimi için önceki Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin başvurusu reddedilmiştir.[7] Buna karşılık Cumhurbaşkanı Reisi’nin adaylığı uygun görülmüş ve seçim sonucunda Reisi Uzmanlar Meclisi üyesi olarak seçilmiştir. [caption id="attachment_108029" align="aligncenter" width="1024"] 23 Mayıs 2024 | Helikopter kazasında ölen İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi için Meşhed kentinde tören düzenlendi. (Foto: İran Cumhurbaşkanlığı)[/caption] Bunun temelinde ise sekiz yıllığına seçilen 88 üyeden oluşan Uzmanlar Meclisinin dini lideri seçmek ve denetlemekle yükümlü olması, mevcut Uzmanlar Meclisinin gelecek dini lideri belirleme yetkisine sahip olması yatmaktadır. Nitekim Reisi’nin önceki kritik görevleri ve yirmili yaşlarının başından beri devlet idaresinde mevcut hakim fraksiyona yakın durması onu dini liderlik için en güçlü adaylardan biri haline getirmiştir. Bu açıdan bakıldığında Reisi’nin ölümüyle İran sadece cumhurbaşkanını değil aynı zamanda belki de en güçlü gelecek dini lider adayını da kaybetmiştir. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte İran, cumhurbaşkanı seçiminin yanı sıra dini liderlik koltuğu için de aday belirleme arayışına girecektir. Ancak geleneksel olarak mevcut dini lider Ali Hamaney, cumhurbaşkanlığı görevinden bu makama geldiyse de hukuken böyle bir zorunluluk yoktur. Bu nedenle İran öncelikli olarak cumhurbaşkanı seçimine girecek ve ardından dini liderlik ofisi için gerekli hazırlıklarını yapacaktır. Bu doğrultuda cumhurbaşkanı adaylığı için belirli figürler ön plana çıkmaya başlamıştır.
Muhammed Muhbir
Reisi’nin ölümünden sonra dini liderin onayıyla geçici olarak cumhurbaşkanlığı görevine getirilen Muhbir, gelecek cumhurbaşkanı seçimi için de en çok adı geçen adaylardan biri olmuştur. Zira son dönemlerde İran yönetiminde gitgide muhafazakarların ağırlık kazanması söz konusudur. Reisi’nin cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte yürütme erki de muhafazakarların kontrolüne girmiştir. Böylece yargı, yasama ve yürütme erklerinin üçü de muhafazakarların eline geçmiştir. Buna binaen gelecek cumhurbaşkanının da Hameney’e yakın muhafazakar çevreden olması beklenmektedir. Bu doğrultuda Muhbir oldukça güçlü bir aday olarak değerlendirilebilir. Zira Muhbir daha önce on beş yıl boyunca doğrudan Hameney’in emriyle atanan ve ülkenin en yüksek bütçeli vakıflardan olan Humeyni’nin Emirlerini Uygulama Vakfı’nın başkanlığını yürütmüştür. Benzer şekilde Düzenin Yararını Teşhis Konseyi üyeliği ve muhafazakarların en baskın olduğu kurumlardan biri olan Mustazaflar Vakfı’nda müdürlük gibi görevlerde bulunmuştur.[8] Dolayısıyla dini lidere yakınlığı ve tıpkı Reisi gibi uzun yıllar muhafazakarların baskın olduğu çevrede görev yapması onu mevcut konjonktürde en güçlü adaylardan biri haline getirmiştir.
Said Celili
Said Celili, Mahmud Ahmedinejad (2005-2013) döneminde Milli Güvenlik Yüksek Konseyi başkanı ve aynı zamanda nükleer baş müzakereci görevlerini yapmıştır. Ruhani döneminde imzalanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı’na (KOEP) karşı çıkan en önemli isimlerden biri olmuştur. Çok sayıda kritik görevde bulunan Celili’nin halihazırda Düzenin Yararını Teşhis Konseyi üyeliği, Milli Güvenlik Yüksek Konseyinde Hameney’in temsilciliği ve Dış İlişkiler Stratejik Konseyi üyeliği gibi çok önemli üç görevi bulunmaktadır. Muhafazakar cenahtan olan Celili zaman zaman radikal tutumlarından dolayı eleştirilse de halk nezdinde halen yüksek bir popülariteye sahiptir. Nitekim 2013 seçimlerinde 4 milyonun üzerinde oy alarak üçüncü aday olmuştur.[9] Said Celili’nin İran’da, Donald Trump’ın da ABD’de iktidara gelmeleri durumunda iki ülkenin oldukça hareketli bir gündemi olacak gibi görünmektedir.
Muhammed Bakır Kalibaf
Muhammed Bakır Kalibaf bürokraside uzun yıllar görev yapma tecrübesine sahiptir. Halihazırda İran Parlamentosu başkanlığını yürütmektedir. Kalibaf’ın geçmişinde Devrim Muhafızları Ordusu komutanlığı ve üç dönem Tahran belediye başkanlığı görevleri bulunmaktadır. 2013 seçimlerinde Ruhani’ye karşı kaybetse de yüksek oranda oy almıştır. Ancak son dönemlerde oğlunun Kanada’da oturma izni talebinde bulunması üzerinden sert eleştirilere maruz kalmıştır.[10] Bu nedenle 2013 seçimlerinde Celili’ye nazaran daha yüksek oy alsa da mevcut durumda ondan daha zayıf bir profil olarak görünmektedir.
Muhammed Cevad Zarif
Ilımlı cenahtan gelen Muhammed Cevad Zarif uzun yıllar İran Dışişleri Bakanlığında çeşitli görevlerde bulunmuştur. Zarif, Hasan Ruhani döneminde (2013-2021) dışişleri bakanı olarak görev yapmıştır. Bu dönemde Batı ile nükleer müzakereleri yürütmüş ve KOEP’in imzalanmasını sağlamıştır. Halk nezdinde popülaritesi oldukça yüksek olan Zarif’in yönetim nezdinde ise 2021’de çıkan ses kayıtları nedeniyle tartışmalı bir veçhesi bulunmaktadır.[11] Bu nedenle aday olması durumunda Koruyucular Konseyi tarafından reddedilmesi muhtemeldir. Ancak son dönemlerde izlediği yönetime yakın tutumları sayesinde bir nebze de olsa adaylığı yönündeki ihtimalleri güçlendirmiştir. Aday olup Koruyucular Konseyinden geçmesi durumunda seçimi kazanması kuvvetle muhtemeldir. Önceki Meclis Başkanı Ali Laricani, Ali Ekber Salihi ve İshak Cihangiri gibi isimler de aday olarak tartışılmaktadır. Ancak bu isimlerin aday olması durumunda Koruyucular Konseyi tarafından adaylıklarının reddedilmesi yüksek ihtimaldir. Nitekim 2021 seçimlerinde Laricani ve Cihangiri’nin adaylığı reddedilmiştir.
Sonuç
Meydana gelen kazayla ilgili hem İran kamuoyu hem de İranlı yetkililer nezdinde soru işaretlerinin bulunduğu açıktır. Nitekim bu yöndeki tartışmalar sosyal medya mecralarında da sıkça yaşanmıştır. Ancak İranlı yetkililer böylesi kritik kayıpların ardından şüpheli tartışmaları açmanın bir yarar getirmeyeceğinin farkındadır. Bu nedenle kayıplardan dolayı meydana gelen boşlukları bir an evvel doldurmayı öncelikli görev bilmektedir. Diğer taraftan araştırmalar sonucunda bir ihtimal olarak sabotaj ve dışarıdan bir saldırı sonucunda helikopterin düşürüldüğü ortaya çıksa dahi İran’ın vereceği karşılık büyük olasılıkla örtülü bir şekilde olacaktır. Zira açık bir karşılık İran’a bir fayda sağlamayacağı gibi hava sahası hakimiyeti açısından da negatif bir imaj oluşturacaktır. Kazayla ilgili olası senaryoların dışında İran’ı önümüzdeki süreçte yoğun bir siyasi gündem beklemektedir. 28 Haziran seçimlerine giderken aday belirleme süreci –tıpkı diğer seçimlerde olduğu gibi– yoğun siyasi tartışmalara sahne olacaktır. Bunun temelinde ise son dönemlerde her üç erkin muhafazakarların eline geçmesi ve bu durumda Koruyucular Konseyinin aday belirleme sürecinde izlediği politikaların etkili olduğu algısı yatmaktadır. Nitekim Ruhani’nin Uzmanlar Meclisi adaylığında olduğu gibi adaylığı reddedilen kişilerin ısrarlı itirazları ülkede ciddi siyasi tartışmalara neden olmuştur. Ancak bütün bunlara rağmen dini lider ve etrafındaki muhafazakar kesim Koruyucular Konseyi gibi elverişli kurumlar aracılığıyla dini liderliğe yakın çevrelerin kritik görevlere yerleştirilmesi konusunda oldukça ısrarcı görünmektedir. Bu açıdan bakıldığında tıpkı 2021 seçimlerinde olduğu gibi risk barındıran kişilerin adaylığı reddedilerek yeniden muhafazakar çevreden birinin cumhurbaşkanı olarak seçilmesi muhtemeldir. Bu doğrultuda cumhurbaşkanlığı için geçici olarak atanan Muhbir ve dışişleri bakanlığı için atanan Bakıri’nin görevlerine devam etmeleri ihtimali yüksek görünmektedir. Zira bu durum dini lider açısından sıkça memnuniyetini belirttiği Reisi yönetiminin devamı niteliğindedir. [1] “Asami-yi Koşte Şodegan-i Hadise-yi Sukut-i Balgerd-i Hamil-i Reisi Cumhur-i İran”, TRT Farsça, 20 Mayıs 2024, https://www.trt.net.tr/persian/yrn/2024/05/20/b-d-z-ry-ysy-chh-khsy-khtyrt-ry-ys-jmhwry-yrn-r-br-hdh-khwhd-grft-2141484, (Erişim tarihi: 23 Mayıs 2024). [2] Ragip Soylu, “Ebrahim Raisi: How Iran Used Turkey’s Akinci Drone to Find President’s Helikopter”, Middle East Eye, 20 Mayıs 2024, https://www.middleeasteye.net/news/how-iran-used-turkish-drone-find-raisi-helicopter, (Erişim tarihi: 23 Mayıs 2024). [3] “Serperest-i Cedid-i Vizaret-i Harice-yi İran Kist?”, Anadolu Ajansı Farsça, 20 Mayıs 2024. [4] “Muhammed Muhbir, Muavin Evvel ve Caygozin-i Muakkat-i Reisi Cumhur-i İran Kist?”, BBC Farsça, 20 Mayıs 2024. [5] “Külliyat-i Cedvel-i Zamanbendi-yi Bergozari İntihabat-i Riyaset Cumhuri 1403”, Mehr Haber Ajansı, 21 Mayıs 2024. [6] “Members”, Koruyucular Konseyi, https://www.shora-gc.ir/fa/members, (Erişim tarihi: 23 Mayıs 2024). [7] “Name-yi Taze Hasan Ruhani Derbare-yi Red Selahiyeteş/Der Beraber in Zülüm Sukut Nehahem Kerd”, Donya-e Eqtesad, 13 Mayıs 2024, https://tinyurl.com/3fumx8zk, (Erişim tarihi: 23 Mayıs 2024). [8] Haydar Şahin, “İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin Ölümü Nedeniyle Yerine Yardımcısı Muhammed Muhbir Geçecek”, Anadolu Ajansı, 20 Mayıs 2024. [9] “Zendeginameyi Said Celili”, Hamshahri Online, https://www.hamshahrionline.ir/news/34534/زندگینامه-سعید-جلیلی-۱۳۴۴, (Erişim tarihi: 23 Mayıs 2024). [10] “Macera-yi Telaş-i Peser-i Kalibaf Berayi Geroften-i İkamet-i Kanada Çist?”, Radio Farda, 21 Şubat 2024, https://www.radiofarda.com/a/32825477.html, (Erişim tarihi: 23 Mayıs 2024). [11] “İntişar-i File Sovti Zarif: Umki İhtilafat-i Deruni Hakimiyet ez Diplomasi ta Meydan”, Euronews Farsça, 26 Nisan 2021.