SETA PANEL Oturum Başkanı: İbrahım Kalın SETA
KonuÅŸmacılar: Doç .Dr. Sedat Laçiner USAK BaÅŸkanı Ä°smail Küçükkaya AkÅŸam Gazetesi Ankara Temsilcisi Tarih: 18 Haziran 2007 Pazartesi Saat: 16.00 Yer: SETA, Ankara
Türkiye’de cumhurbaÅŸkanlığı seçiminin sonuçlandırılamaması ile baÅŸlayan iç siyaset tartışmaları Ankara’nın ortasında, Ulus’ta meydana gelen patlama ve ülkenin doÄŸusunda terör örgütünün faaliyetlerinin artmasıyla giderek “ulusal güvenlik” mecrasına kayıyor. Kimi çevrelerce “sınır ötesi harekât” formülü, güvenlik sorununun çözümü için sihirli bir öneri olarak sunuluyor. Peki, Kuzey Irak’a 17. kez girmek terör sorununa çare getirir mi? Kamuoyu muhtemel bir sınır ötesi harekâta nasıl bakıyor? Böyle bir operasyonun gerçekleÅŸmesi durumunda 22 Temmuz seçimlerinin akıbeti ve ülkenin genel siyasî-ekonomik ortamı nasıl etkilenir? Bu sorulara cevap aramak ve son geliÅŸmeleri tartışmak üzere SETA (Siyaset, Ekonomi ve Toplum AraÅŸtırmaları) Vakfı, “Sınır Ötesi Harekât ve Milli Güvenlik Sorunu” konulu bir panel düzenledi. Oturum baÅŸkanlığını Dr. Ä°brahim Kalın’ın yaptığı panelde USAK BaÅŸkanı Doç. Dr. Sedat Laçiner ve AkÅŸam Gazetesi Ankara Temsilcisi Ä°smail Küçükkaya konuÅŸmacı olarak bulundular.
Uluslararası hukukta “sınır ötesi harekât” diye bir kavramın olmadığını, bunun karşılığının baÅŸka bir ülkenin sınırlarını ihlal etmek olduÄŸu belirten Laçiner, 1980’li yıllarda kaçan teröristi takip etmek amacıyla yapılan bir anlaÅŸma ile Türkiye’ye “sıcak takip” hakkı tanındığını fakat anlaÅŸmanın süresi dolduktan sonra iki tarafın da uzatmaya pek fazla yanaÅŸmadığını hatırlattı. Sedat Laçiner ÅŸöyle devam etti: “ Körfez savaşına kadar fiiliyatta hukuksuz hale gelen Irak’ın kuzeyinde Türkiye terörle mücadele amaçlı irili ufaklı bir kısmı Irak’la anlaÅŸmalı 24 kadar operasyonda bulunmuÅŸtur ve o dönemde ABD ve müttefikleri bu duruma kayıtsız kalmışlardır, çünkü onlar da buradaki faaliyetlerini Türkiye topraklarından devam ettiriyorlardı. Bu operasyonların tamamına yakınında Türkiye yerel destek bulmuÅŸtur. ABD tarafından operasyonların terörle mücadele olduÄŸu dile getirilmiÅŸtir ve anlayışla karşılanmıştır, AB de sert tepki göstermemiÅŸtir.” Bir dönem Barzani’nin de PKK ile ciddi savaÅŸ verdiÄŸinin unutulmaması gerektiÄŸini dile getiren Laçiner, o zaman yapılan operasyonların çok geniÅŸ bir destek ile kolaylık içinde, sivil halkın zarar görmesi engellenerek gerçekleÅŸtiÄŸine vurgu yaptı.
Teröristlerin sayıları konusunda çok çeliÅŸkili açıklamalar yapıldığını belirten Laçiner, bu çeliÅŸkili rakamlar sonucunda operasyonların ne kadar randımanlı olduÄŸunun anlaşılamadığını dile getirdi.
Uzun bir süredir PKK’nın demoralize durumda olduÄŸunu belirten Laçiner, terör örgütünün tarihinin en kötü durumunda olduÄŸunu, terörist bulmakta güçlük çektiÄŸini, çocuk yaÅŸtaki kızları bile örgüt elemanı olarak silahlandırdığını söyledi. Türkiye’nin sınır ötesi bir harekât için görünür bir hazırlığı olmadığı tespitinde bulunan Laçiner, bu durumun “Türkiye tampon bölge mi kurmak istiyor?” sorusunu akıllara getirdiÄŸini belirtti. Laçiner deÄŸerlendirmesine ÅŸöyle devam etti: