Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 21 Ağustos 2020 tarihinde açıkladığı 320 milyar metreküplük doğalgaz müjdesi enerji alanında yeni bir dönemin başladığını göstermektedir. Türkiye tarihinin en büyük keşfi olarak nitelendirilen bu rezervin başta ekonomi ve enerji güvenliği olmak üzere birçok alanda olumlu etkilerinin ortaya çıkacağı anlaşılmaktadır. Türkiye'nin bölgesel gücünü artıracak olan bu gelişme daha bağımsız bir Türkiye'nin de kapılarını açacaktır. Petrol fiyatlarının düşük seviyelerde olduğu dönemlerde bile yaklaşık 30 milyar dolar enerji ithalatı gerçekleştiren Türkiye'nin enerji faturası fiyatların artmasıyla 60 milyar dolarlara kadar yükselmekteydi. Bu durum Türkiye ekonomisinin daha kırılgan olmasına neden oluyordu. Açıklanan bu rezerv, yükselen enerji fiyatlarından dolayı ekonominin baskı altına girmesini zayıflatacak niteliktedir.
Türkiye'nin ortaya koyduğu milli enerji ve maden politikası, enerjide Türkiye'nin potansiyelini harekete geçirdiği görülmektedir. Bu politika ile birlikte enerjide kendi kendine yeten bir Türkiye'nin hedeflendiği görülmektedir. Yenilenebilir enerjinin öncelenmesi, nükleer enerji santralinin kurulması, denizlerde Türkiye'nin kendi sondaj gemileriyle araştırma yapılması gibi ana başlıklar bu politikanın sonucu ortaya çıkan önemli hedeflerden bazılarıdır. Derin sondaj ve sismik arama gemileriyle Karadeniz ve Akdeniz'de sismik arama ve sondaj faaliyetlerine devam eden TPAO, derin sondaj alanında mesafe kat etmiştir. Aldığı gemilerle bugüne kadar dokuz derin deniz sondajı yapan Türkiye tarihi keşfe doğru daha önce belirlenen milli enerji ve maden alanında ortaya koyduğu strateji ile ulaşmıştır. Takip edilen bu strateji sayesinde önümüzdeki dönemlerde özellikle Doğu Akdeniz'de yeni keşif haberlerinin gelme olasılığı da bulunmaktadır.
Enerji Güvenliği
Doğal gazda yüzde 99 oranında dışa bağımlı olan Türkiye keşfedilen rezervin çıkarılmasıyla birlikte bu bağımlılıktan önemli oranda kurtulacaktır. Rusya, İran ve Azerbaycan'dan boru hatlarıyla Katar, Cezayir ve Nijerya'dan LNG gemileriyle doğalgazını temin eden Türkiye'nin enerji güvenliği bugün daha fazla artmıştır. Bölgemizde bazen karşı karşıya geldiğimiz Rusya ve İran'ın soğuk hava nedeniyle gaz akışını durduğunu görüldü. Yine Rusya-Ukrayna çatışmasından dolayı Türkiye ve AB'ye giden doğalgazın kesildiği de hala hafızalarımızda. Gelecekte yaşanacak enerji tedarikindeki gelişmelerin Türkiye'nin enerji güvenliğini zayıflatmaması açısından kendi enerji kaynaklarına sahip olması hayati öneme sahiptir. Sonuç olarak Karadeniz'de bulunan rezervin Türkiye'nin doğalgaz tedarikinde elini güçlendirmekte ve ayaklarını daha sağlam basmasını sağlamaktadır.
Ekonomiye Etkisi
Tarihi keşif niteliği taşıyan 320 milyar metreküplük rezerv Türkiye'nin enerji ithalatını düşürürken cari açığına da olumlu yansıyacaktır. Ayrıca enflasyon üzerinde önemli etkisi bulunan enerji fiyatlarının da düşmesine imkân sağlayacaktır. Enerji fiyatlarının düşmesi durumunda Türkiye, uluslararası pazarda daha rekabetçi bir ülke haline gelecektir. Bu durum üretimi arttıracağı için istihdama da olumlu yansıyacaktır. Ekonomik olarak güçlü bir Türkiye hem bölgesinde hem de uluslar arası arenada daha etkili olacaktır. Uluslararası enerji projelerinde önemli bir partner olan Türkiye, enerji kaynağının kendi elinde olması durumunda enerji aktörü rolünü kuvvetlendirecektir. Kovid 19 pandemi döneminde görüldüğü gibi ülkelerin kendi ihtiyaçlarını kendi imkânlarıyla karşılamaları önemli hale gelmiştir. Enerji tedarik zincirinde kırılma olması durumunda ülkelerin bu durumu telafi etmesi ve ekonomik olarak ayakta kalabilmeleri zorlaşmaktadır.
Tüketicilerin akaryakıt ve doğalgaz harcamalarının azalması anlamına gelen tarihi keşfin Türkiye'nin teknolojik hamlelerine önemli bir ivme kazandıracağı anlaşılmaktadır. Bu hamleleri destekleyen ve hızlandıran en önemli etkinin de enerji olacağı aşikârdır. Aslında bu dönüşüm her kesimden insanın hayalini kurduğu bir devrin de başladığını göstermektedir. Bu hayal kendi teknolojisini üretmeye başlayan Türkiye'nin enerjide de bağımsız olma yolunda ilerlemesi olarak tanımlanmaktadır.
[Sabah, 22 Ağustos 2020]