PKK sadece harf kalabalığından ibaret tüm saçaklanmalarıyla, Türkiye, Kuzey Irak, Suriye ve İran dörtgeninde operasyonlar çeken, konjonktürel ittifaklar kuran, en yüksek teklifi verenin taşeronluğunu yapan Mezopotamya'nın en kıvrak örgütlerinden birisidir. Türkiye'de devlet karşıtı, Suriye'de rejimin yol arkadaşı, İran'da devlete karşı sağduyulu, Kuzey Irak'ta ise darbe yapabilmek için fırsat kollayan bir yapı PKK. Tutarsızlıklarını ve kutsal değer yokluğunu stratejiye dönüştürmüş ve Ortadoğu'nun içerisinden geçtiği kriz-kaos ortamında fiili durumlar yaratma suretiyle racon kesmeye alışmış bir yapı.
Birkaç gün önce PKK'nın farklı bir kısaltması olan KCK, aldığı son ihaleyi yerine getirebilmek için kafayı Türkiye'nin baraj yapmasına taktığını, "ateşkesin" bu barajlar yüzünden bittiğini ve müteahhitlerden işçilere baraj yapımında çalışan herkesin hedef haline dönüştüğünü açıkladı. Bu açıklamayı PKK'nın partisinin Kemalist, paralel, Nişantaşılı oylarla ve türlü yalan ve manipülasyonlarla barajı geçip 80 milletvekili çıkardığı, hükümetin çözüm sürecini devam ettirmek suretiyle büyük siyasi riskler aldığı ve Kürtlerin Kürt olmalarından kaynaklı hiçbir sorununun kalmadığı Türkiye'de yapıyor. Hükümetin Doğu ve Güneydoğu’ya hizmet yarışına girdiği Türkiye'de ateşkesi bitiriyor.
Bundan bir ay önce PKK'nın İran kolu PJAK'ın eş başkanı Evindar Renas örgütün bir gazetesine verdiği röportajda İran'ın yaptıklarını sıralıyor: İran 15-20 bin kişilik orduyu Kürtlerin yoğun olduğu bölgelere gönderdi, bahar ayında 200 "sivil" göz altına aldı, Mahabad'da 300 kişiyi tutukladı, Azeri ve Belucilerle Kürtler arasında fitne çıkardı, Kürtçe sokak isimlerini değiştirdi, Kürtlerin tarihi eserlerini yıkmak için "barajlar" yaptı... Renas, İran rejiminin idam ettiği Kürtlerden bahsetmiyor bile. İran'ın tüm bu operasyonlarına rağmen Renas bir melek edasında buyuruyor ki: "Biz her şeye rağmen 'sağduyulu' yaklaşmaya çalışıyoruz."
Malum PKK İran'la Suriye krizinin başında bir büyük pazarlık yaptı. Talabani'nin arabuluculuğunda PJAK İran'daki operasyonlarını durduğunu açıklarken, Suriye'deki kolu PYD ise aynı pazarlığın parçası olarak İran'ın proksisi Esed'le anlaştı. Esed Kürtlerin yoğun olduğu bölgeleri PYD'ye bırakırken PYD de Suriyeli Kürtleri muhalefetten uzak tutacağı, Esed'e istihbarat sağlayacağı ve ihtiyaç halinde Esed'e sahada nefes aldıracak hamlelerde bulunacağı sözünü verdi. Tecavüzcüsüne âşık olan PYD/PKK, ABD'nin güdümüne girene kadar uzun süre Esed'in hizmetkarlığını yaptı. ABD daha önce de PJAK üzerinden İran'a operasyon çekmişti. Şimdi de PYD üzerinden Suriye, Türkiye ve Kuzey Irak'ı etkileyecek çapta operasyonlar çekiyor. ABD'nin en yakın bölgesel müttefiki İsrail'i de bu denklemde unutmayalım.
PKK sadece PKK değil. Çözüm süreci, silahsızlanma vs. tartışmaları da sadece PKK ile alakalı değil. Çözüm süreci Türkiye'nin milli bir projesi, fakat PKK terörü çok ortaklı uluslararası bir operasyon. Bu sebepten KCK'nın açıklamalarını ABD'den, İran'dan, İsrail'den, Esed rejiminden, Ortadoğu'daki kaostan, Halep operasyonundan, Barzani-Türkiye ilişkisinden, Mavi Marmara'dan, Türkiye'deki siyasi mühendislik çabalarından vs. ayrı düşünmek mümkün değil.
[Akşam, 13 Temmuz 2015]