-
Erken çocukluk döneminde çocuklara kitap okumak neden önemlidir?
Bu dönemde geliştirilmesi gereken alanlardan biri de erken okuryazarlık becerileridir. Bu beceriler okul yıllarındaki akademik başarının güçlü bir destekleyicisidir. Bunun sağlanması için gereken önemli uyaranlardan birisi çocuk kitaplarıdır. Yetişkin –özellikle ebeveyn– tarafından okunan kitaplar aracılığıyla bir yandan yetişkin ile çocuk arasındaki duygusal ve duyuşsal bağ güçlenirken diğer yandan da çocuğun alıcı dil becerileri gelişir.
Bununla beraber çocuklar tekrarlanan kelimeleri duyma, duydukları bu kelimeleri içselleştirerek günlük hayatlarında kullanma, yeni ve farklı konularda bilgi sahibi olma, bu konular hakkında hayal gücünü kullanarak yeni hikayeler üretme ve hikayeleri çevresine aktarma fırsatına sahip olurlar. Bu yolla çocukların algıladıklarını yorumlama ve konsantrasyon becerileri de desteklenir.
Koronavirüs, hayvanlarda yaygın olarak görülen bir virüs türü. Virüsün 4 alt türü var. Ender olarak hayvanlardan insanlara bulaşabiliyor. Hayvanlardan insanlara bulaştığında oluşan hastalığa “zoonoz” deniyor. Koronavirüsün insandan insana bulaşabilen türünün ilk örnekleri 2003 yılında ortaya çıkan SARS ve 2012 yılında Suudi Arabistan’da ortaya çıkan MERS salgınlarında görüldü. Şu anda gündemde olan tür ise SARS ve MERS salgınlarındaki türden farklı, daha önce tanımlanmamış yeni bir tür. Yeni ortaya çıkan bu koronavirüs türüne verilen isim “2019-nCoV”. Hastalardan elde edilen numunelerdeki virüsün elektron mikroskobu ile çekilen ilk fotoğraf görüntüsü Çin Hastalıkları Kontrol ve Önleme Kurumu (CCDC) tarafından 27 Ocak 2020’de yayınladı. Fotoğrafta da görüldüğü üzere virüsün yüzeyinde onu kaplayan bir halka görülüyor. Bu kısım “taç” anlamına gelen “korona” kelimesi ile ifade ediliyor. (AA)
-
Kitap okumak çocukların gelişimlerini nasıl etkiler?
-
Koronavirüs sürecinde çocukların mevcut durumu nedir?
Yalnızca kapalı mekanlar değil aynı zamanda çeşitli oyun alanları ve açık hava parkları da hem sosyal mesafe hem de hijyen kuralları nedeniyle çocukların uzak kalacakları alanlardır.
Günlerini evde geçirmek durumunda kalan çocukların uzaktan eğitim, öğretmenlerinin önerdikleri etkinlikler ve ebeveynlerinin online platformlar aracılığıyla eriştikleri etkinlik ve oyunlarla desteklendiği bir süreçteyiz. Bu süreç aileler tarafından bir kayıp olarak görülmemeli aksine verimli olarak değerlendirebilecekleri, ebeveyn-çocuk ilişkisi ve çocuğun başta sosyal-duygusal gelişimi olmak üzere tüm gelişim alanlarına katkı sağlayabilecekleri bir dönem olarak geçirilmelidir.
-
Koronavirüs sürecinde çocuklara kitap okuma alışkanlığı nasıl kazandırılır?
Neler yapılabilir?
- Evde bir kütüphane kurmak, eğer bu mümkün değilse kitapların dizildiği bir alan oluşturmak atılacak ilk adım olabilir.
- Evde bulunulması gereken bu süreçte çocukla birlikte evde küçük düzenlemeler yaparak çocuğun kendi kitaplarını dizebileceği bir yer ayarlamak, kitaplarıyla bağ kurmasına ve aidiyet duygusunun desteklenmesine yardımcı olacaktır.
- Çocuğun ebeveynlerini kitap okurken görmesi, kitapların resimleri mevcut ise incelemesi çocuğun kitap ile temasa geçme isteğini arttıracaktır. Bu istek okuma alışkanlığı kazanmanın ilk aşamasıdır.
- Çocuğa kitap okumak, okurken resimlere bakmasına fırsat vermek, bu resimler ile ilgili sorular sormak ve verdiği cevapları dikkate alarak duygularını ifade etmesini sağlamak kendini yeterli ve önemli hissetmesini sağlayacak ve bunu kitaplar aracılığı ile yapmış olmak kitap sevgisi gelişimini destekleyecektir.
-
Koronavirüs sürecinde çocuklarla ne tür kitap çalışmaları yapılabilir?
Çocuklar özellikle virüsle ilgili haberlere maruz kaldıklarında ebeveynlerini veya sevdikleri kişileri kaybetme korkusu yaşayabilirler. Bunun önüne geçmek için hasta olan ve ardından iyileşen karakterleri içeren kitaplar okunabilir; tedavi, hastane, doktor, ilaç gibi kavramlar üzerinden olumlu açıklamalar yapılabilir.
Okunan hikayeler en ilginç yerlerinden veya çocuğun dikkatinin en yüksek seviyede olduğu anda kesilerek çocuğun devam etmesi ve hikayeyi tamamlaması istenebilir. Böylelikle hem çocuğun ifade edici dil becerileri desteklenmiş olur hem de hikaye içerisinde duygularını aktarma fırsatı sunulur.
Benzer bir şekilde hikaye okunduktan sonra çocuğun hikayeye dair resimlemeler yapmasının istenmesi, dinlediğini ve anladığını görsele dökmesi de farklı ve verimli bir etkinlik olacaktır. Bu yolla çocuk aynı zamanda duygularını somutlaştırma ve ebeveynine duygularını iletme imkanı bulacaktır.
Yine bu dönemde çocuklar yalnız kalmaktan endişe duyabilir ve gece uyku rutinleri değişebilir. Bu konulara yönelik resimli çocuk kitaplarını okuyarak, resimlerini inceleyerek ve karakterin neler hissetmiş olabileceğine dair sorular sorarak aslında çocuğun da neler hissediyor olduğunu aktarması için ortamlar oluşturulabilir. Kitapları okuduktan sonra karaktere atıfta bulunarak “Onun yerinde sen olsaydın ne hissederdin?”, “Böyle bir durumla sen karşılaşsaydın ne yapardın?”, “Sence bu sorun nasıl çözülür?” gibi empati ve problem çözme becerileri kazandıracak soruların çocuğa yöneltilmesi kitapların bir eğitim ve duygusal destek aracı olarak kullanılmasına yardımcı olacaktır.