İYİ Parti Genel Başkanı Akşener erken seçim tarihi vermekten vazgeçti. Seçim gündemli önerilerine ise tam gaz devam ediyor. "İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem" önerisinden sonra ortak aday meselesine odaklandı.
En son bir TV kanalında Millet İttifakının ortak cumhurbaşkanı adayı çıkarmasını ve HDP'nin de tek başına adayla seçime gitmesini önerdi. Bu önerisini dindar Kürtleri AK Parti'ye kaybetmemek ile açıklasa da Akşener'in diğer kaygısı HDP ile aynı yerde konumlanmanın seçmenine getireceği rahatsızlık.
Millet ittifakının hangi partilerden oluşacağı henüz belli değil. Muhtemel seçim sistemi değişikliği de denklemi etkileyecek. Dönülecek "parlamenter sistemin" modeli üzerinde ise henüz uzlaşma yok. Şimdilik İYİ Parti ile Gelecek Partisi önerilerini açıkladı ve bu iki öneri birbirinden hayli uzak.
Ortak Aday Arayışları
Muhalefet cenahında cumhurbaşkanlığı adaylığı konusu giderek öne çıkıyor. Daha önce 2023 seçimlerinde en uzun seçim kampanyası dönemi yaşayacağımızı söylemiştim. Benzer şekilde muhalefetin "cumhurbaşkanı adayı belirleme sürecinin" de bir tartışma süresi rekoru kıracağı anlaşılıyor. Kılıçdaroğlu, Akşener, İmamoğlu ve Yavaş'ın isimleri bir süredir tartışılıyor. Uzun bir süre daha aynı isimler anketlerin sorularında yer alacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı hangi turda ne oy alabilecekleri araştırılacak. Akşener "HDP kendi adayını çıkarsın" önerisiyle ortak aday modeli tartışmasını kendi kontrolüne almaya çabalıyor.
CHP'nin Kılıçdaroğlu'nun adaylığını ciddi ciddi tartışması ise Akşener'in anahtar konumda olmasını etkiliyor. Her parti ilk turda kendi adayı ile çıkarsa CHP'nin adayı ikinci turda muhalefetin ortak adayına dönüşecek.
Ancak bu kişinin Kılıçdaroğlu olması da olmaması da riskli görünüyor. Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce gibi partisinden birisini öne çıkarırsa, kazanamaması durumunda çok oy alacağı için parti liderliği tehlikede olur.
Kılıçdaroğlu'nun ikinci turda Erdoğan'ı geçebilmesi için çok ciddi bir algı farklılaşmasına ve oy artışına ihtiyacı var.
Muhalefetin Gücü mü, Zaafı mı?
Bugün itibariyle muhalefet cephesinde gelecek seçimlerde kazanmak ile ilgili bir özgüven artışı görülüyor. Bunun kendi aralarında uzlaşılan ortak aday ile mi, yoksa benim partimin adayı olmalı yönünde bir rekabet ile mi sonuçlanacağını bilmiyoruz. Kılıçdaroğlu ve Akşener'in adaylık konusundaki mevcut mütevazı ve centilmen açıklamaları son düzlükte ne olacağını garanti edemez. Akşener ya da herhangi bir CHP'linin sürprizi için yeterli süre var. Muhalefetin zayıf ve güçlü yanı aynı yerde: Bu sefer Erdoğan'ı yenebileceklerine dair özgüven sergiliyorlar.
Henüz salgın yönetiminden çıkılmamış olması ümitlerini artırıyor. Hizmet siyasetinden hız kesmeyen Erdoğan'ın salgından çıkışla sahaya inmesi fark oluşturacaktır. Muhalefet partileri şimdilik farklılıklarını kimi zaman Erdoğan karşıtlığı kimi zaman da "demokrasiye dönüş" gibi sert bir söylemle örtüyor. Hâlbuki kampanya döneminde bu tür aşırı söylemler önemini kaybeder. Seçmen partilerden ve adaylardan Türkiye'nin geleceğine dair politika önerini dinlemek ister. Ülkenin meydan okumalarını kimin taşıyabileceğine bakar. Muhalefet tarafında "Erdoğan'dan daha iyisini yapabilirim" havasını verebilen bir aday görünmüyor.
[Sabah, 8 Haziran 2021].