Son zamanlarda bana özellikle yabancı gazetecilerin sıklıkla sorduğu soru, “Türkiye’nin PKK’yı vurması DAEŞ’le mücadeleye zarar vermiyor mu” oldu. Sorunun, soruyu samimiyetle ve anlamak için soranlar için kendi içerisinde bir mantığı var. DAEŞ’le büyük yatırım yaparak bir mücadele devam ediyor ve bu mücadeleye zarar gelmesini istemiyorlar. Fakat sorunun içerisinde büyük bir çelişki var ki bu da bize yani Türkiye’ye değil DAEŞ’le mücadeleyi “denize düşen yılana sarılır” mantığıyla yürüten ve hatta terör tanımında esnetmeler yapan Batı’ya ait.
Batılı mezkur aktörlere sorulacak sorular şunlar: PKK bir terör örgütü mü? DAEŞ’le mücadeleyi PKK ile birlikte mi YPG ile birlikte mi yapıyorsunuz? PKK ile YPG aynı örgüt mü? Farklı ise neden Türkiye’nin PKK’yı vurmasından gocunuyorsunuz? Aynı ise neden PKK’yı destekliyorsunuz? Bir terör örgütüyle mücadele etmek için başka bir terör örgütüyle işbirliği yapılır mı? Eğer yapılırsa DAEŞ’le şimdiye kadar en fazla mücadele edenlerden olan ve YPG’den daha verimli olabilecek El-Kaide’yle neden işbirliği yapmıyorsunuz?
Bu sorulara cevap verme ihtiyacını en baştaki soruya verilecek menfi cevap ortadan kaldırır ki o durumda da oturup tekrar PKK’yı, terörün ne olduğunu, 30.000 şehidi, intihar saldırılarını, patlamaları vs. konuşmamız lazım. HDP Eş Başkanı Yüksekdağ, PKK’ya bir terör örgütü değil dedi, partinin diğer kurmayları da PKK’nın kamu yararına dernek olduğunu iddia edegeldiler de Batı terör listesine aldığı PKK’nın ne olduğunu yeniden sorgulamaya mı başladı?
Yukarıdaki sorulara verilen tek elle tutulur cevap önceliklerle ilgili oldu. Yani DAEŞ’le mücadele ederken PKK’ya operasyon yapmak mantıklı değil kabilinden. Sorun da tam burada başlıyor. Kimin önceliklerinden bahsediyoruz? Türkiye veya herhangi bir egemen devlet neden başkalarının önceliklerine göre kime operasyon yapıp yapmayacağına karar versin ki? Biz Türkiye olarak örneğin PKK’nın narko-terörizmini kenara bırakıp Meksikalı uyuşturucu kartellerini mi kendimize dert etmeliyiz? ABD’ye 11 Eylül sonrasında El-Kaide’yi bırak daha büyük problem olan küresel ısınmaya yoğunlaş diyen oldu mu? Hem önceliği, tehdidin büyüklüğünü, acilliğini vs. neyle ölçüyoruz, neye göre belirliyoruz? Çok uzağa gitmeyelim, bir mülteci şehrine dönüşen Atme’ye bakalım. DAEŞ’le mücadele eden koalisyon uçakları neden Suriyeli muhalifleri beraberindeki sivillerle birlikte bombalıyor? Neden DAEŞ’le mücadeleye yoğunlaşmayıp DAEŞ’in en büyük düşmanı olan Suriyeli muhaliflere saldırıyorlar?
PKK Türkiye için DAEŞ’le kıyaslanmayacak ölçüde öncelikli bir iç tehdit. DAEŞ ise daha çok bölgesel bir tehdit. PKK terörüyle mücadelesini Türkiye yalnız başına, bazı Batılı ülkelere rağmen yürütüyor. DAEŞ konusunda ise uluslararası koalisyonla koordinasyon içerisinde. Yani yalnız başına hareket etmiyor, uluslararası koalisyon koordinasyonu şart koşuyor. Türkiye neden hep PKK’yı vuruyor, DAEŞ’i sadece bir gün vurdu diye soranlara hatırlatma: PKK Türkiye’yi terörize etmeye devam ediyor ve cevabını bu mücadeleyi tek başına yürüten Türkiye’den alıyor; DAEŞ kısmının ise muhatabı Türkiye değil, ortak hareket etmeyi şart koşan uluslararası koalisyondur.
[Akşam, 14 Ağustos 2015]