T24 sitesinde 26 Ocak'ta yer alan haberlerden birinde Cenevre'deki Suriye görüşmeleri konu edilmişti. Haberin manşete taşınan bölümünde görüşmedeki aktörlerden birisi olan Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov'un fotoğrafına da yer verilmiş. Haberin İçeriği de meseleyi özetleyecek nitelikte toparlanmış. Buraya kadar her şey normal. Haberin öznesinde ise Kürtler ve PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD-YPG bulunuyor. Özneleri yan yana koyunca anormal bir durum yok gibi görünebilir. Fakat büyük resimde Kürtler ile PYD-YPG farklı öznelere işaret ettiği için bu konuda ikisiyle ilgili söylenenler ve kimin söylediği de haberin vermek istediği mesajı şekillendiriyor. Edward Said'in ifadesiyle söylersek aslında 'haber oluşturulurken örtülüyor' ve dolayısıyla okuyucu çarpıtılmış mesajla karşı karşıya kalıyor.
AKTÖRLERİN YERİ DEĞİŞTİRİLİYOR
Haberin detaylarına bakıldığında T24'ün aktörlerin yerini ve söylemlerini nasıl değiştirdiği daha iyi görülebilir. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Ahmet Davutoğlu Cenevre'deki Suriye görüşmeleri masasında terör örgütü PKK'nın Suriye kolu PYD ve silahlı kanadı YPG'nın değil Suriyeli Kürtlerin yer alması gerektiğini daha önce belirtmişti. Davutoğlu 26 Ocak tarihli açıklamasında "Cenevre'de PYD değil, Suriyeli Kürtler olmalı" ifadelerini kullanmıştı. Bu yaklaşımını daha sonraki açıklamalarıyla da teyit ediyor Davutoğlu. Özetle Türkiye'nin Suriyeli Kürtlere değil PKK uzantılı PYD'ye karşı olduğu ve ille de masada yer almak istiyorsalar Şam yönetimiyle aynı tarafta bulunabileceklerine dair görüş belirtiliyor.
PRAVDA'YA ÖZENEN T24
T24'ün haberindeki sorunlu kısım ise tam olarak burada başlıyor. Suriye'de ılımlı muhaliflere ve Türkmenlere karşı PYD ve askeri kanadı YPG ile birlikte katliam girişiminde bulunan Rusya'nın Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov'un açıklaması "Suriye'de barış görüşmelerine Kürtler katılmadan anlaşmaya varılması imkânsız" ifadesiyle veriliyor. Haberin bu şekilde aktarılması Rusya'nın Suriye politikasını meşrulaştırmak ve bu bağlamda Türkiye'yi bölgeden dışlamak için ürettiği propagandayla oldukça uyumlu. Rusya'nın komünist dönemden devraldığı geleneğin devamı olarak tedavüle soktuğu, sadece kendi makinesinden çıkan propagandaya inanma ve onları dünyaya kabul ettirebileceğini düşünme yaklaşımının 'sahadaki pratikten' soyutlanarak gerçekmiş gibi aktarılması T24'ün meseleyi algılama eksikliğini gösteriyor.
Hâlbuki Rusya, Suriye'de ılımlı muhaliflere doğrudan müdahale etmeye başladığı Ekim ayından bu yana Suriye'deki Kürtlerle değil PKK'nın bölgedeki uzantısı PYD ile doğrudan ilişki içinde. PKK'lı olmayan ve olmak istemeyen Kürtlere yapılan zulüm ve dışlayıcı politika dikkate alındığında bu durumun Rusya'nın çok da umurunda olmadığı da aleni bir gerçek. Rusya, soğuk savaş dönemlerinde Pravda gazetesinde yayınladığı her şeye inanan ve başka haber alma imkânı olmayan bir dünyada yaşadığı hülyasını ısrarla sürdürmek istiyor. Türkiye hakkında daha önce yapılan karalayıcı açıklamalar da bu algının bir yansımasıydı.
180 DERECE FARKLI TABLO
Dönelim habere. Bu ifade başlığa taşındıktan sonra haberin devamında "Türkiye, YPG'nin masada yer almasına karşı" cümlesi kullanılıyor. Böylece basit bir kelime oyunuyla verilmek istenen mesaj tamamlanıyor ve anlamı tümden değiştiren bir tablo sunuluyor okuyucuya.
Yani özetlersek; haberin başlığında ve spot cümlesinde Türkiye ve Rusya isimleri aynı anda kullanılarak Rusya'nın Kürtleri Cenevre'de istediği, Türkiye'nin ise PYD'yi Cenevre'de istemediği belirtilerek büyük fotoğrafta Kürtler nezdinde Rusya olumlu bir bağlama oturtulurken Türkiye 'istemeyen' ifadesiyle Kürtlere karşı negatif bir düzlemde konumlandırılıyor.
Hâlbuki gerçek, T24'ün ifade ettiğinin tam tersi.
[Yeni Şafak Düşünce Günlüğü, 10 Şubat 2016].