SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran TRT 1 ekranlarında yayınlanan Enine Boyuna programında Berlin Konferansı sonrası oluşturulan elli beş maddelik bildirgeyi değerlendirdi. Duran, bu bildirgenin çözüme yönelik bir çerçeve sunduğunu ancak asıl meselenin bu maddeleri uygulatabilecek siyasi iradenin mevcudiyetini sorgulamak olduğunu belirtti.
Berlin konferansının bu denli geniş çaplı ve iddialı olmasında, 4 Nisan’dan sonra Hafter’in Libya’da meşru hükümete karşı yürüttüğü saldırılar kadar Türkiye’nin meşru hükümetle imzaladığı mutabakatların da etkili olduğunu dile getiren Duran, konferansın ana fikrini “Suriye’de yapılan hatayı tekrarlamamak” olarak yorumladı.
Duran, Berlin konferansının kazanımlarını; Libya’nın büyük güçlerin birlikte oturduğu bir masada uluslararası bir gündem haline getirilmesi, ülkelerin büyük ölçüde pozisyonlarının netleşmesi ve Türkiye gibi sahadaki önemli bir aktörün çözüme erişilene kadar ne sahadan ne masadan geri durmayacağını bir kere daha hatırlatması olarak özetledi.
Rusya, İtalya ve Fransa gibi bölgede tavrı hala net olmayan ülkelere dikkat çeken Duran, Türkiye’nin meseleye “güvenlik” ve “mülteci sorunu” açısından bakmasını çok değerli bulduğunu vurguladı. Almanya’nın Türkiye ve Rusya ile beraber çalışma imkanı bulması ve bunu da ABD’yi ürkütmeyecek bir diplomasi trafiğiyle sağlaması halinde Hafter üzerindeki baskının artacağına dikkat çeken Duran, Almanya’nın önünde sonunda bu iş birliğine mecbur kalacağı kanaatini taşıdığını, bu nedenle de Türkiye’nin Almanya’yla yürüttüğü diplomasiyi son derece önemli bulduğunu söyledi..