Özgürlük, demokrasi ve sosyal adalet için yola çıkan Arap Baharı ülkeleri halklarından öç alma ve direnişi linç etme girişimi bütün hızıyla sürüyor.

Suriye’de iç savaş, Mısır’da darbe, Libya’da kabile çatışması ve Tunus’ta siyasi krizle baltalanmak istenen, halkların uyanışı hareketinin bir diğer halkası Yemen ise son üç gündür tekrar bölünmenin eşiğine doğru sürükleniyor.

HADRAMUT VİLAYETLERİ PLANI

Bölgedeki baskın güçler, Yemen’in sert coğrafi koşullarıyla mücadele eden, dünyadaki gelişmelerden uzak bir hayat yaşayan kabile reislerini kullanarak, ülkenin tekrar parçalanmasını hedefliyor.

Bu çerçevede Hadramut, Şebve ve Mehra şehirlerinin Yemen’den ayrılması planlanıyor. Kuzey-Güney senaryolarından ümidini kesen dış mihraklar, şimdi “Hadramut Vilayetleri Planı” çerçevesinde ülkeyi “Doğu-Batı Yemen” olarak bölme senaryolarını devreye soktu. Aynı güçler, Ali Abdullah Salih’in devrilmesiyle sonuçlanan devrim esnasında da ülkenin bölünmesi için harekete geçmiş ancak başarı sağlayamamıştı.

Hamum Kabilesi yöneticilerinden Şeyh Said bin Habriş’in bir güvenlik noktasında çıkan çatışma esnasında öldürülmesinin ardından, Hadramut bölgesindeki bazı kabile yöneticileri, özerklik talebi çerçevesinde 20 Aralık’ta harekete geçeceklerini açıklamıştı.

20 Aralık’ta fiilen başlatılan ülkeyi bölme girişimi, Halk Hediyesi “El Hibe eş Şagbiyye” olarak isimlendirildi. Bu çerçevede yolları kesen ve güvenlik güçlerine saldıran eylemciler, bazı şehirlerde devlet kurumlarına eski “Güney Yemen” bayraklarını astılar.

Hangi “kirli oyun” için maşa olarak kullanıldıklarının farkında bile olmayan eylemciler, Hadramut şehri Seyun bölgesinde radyo binasını basarak, radyodan bağımsızlık ilan etmek istedi. Bu girişim, güvenlik güçleri ve bazı vatansever kabile reislerinin ortak mücadelesi sonucunda ancak engellenebildi.

Halk Hediyesi günleri çerçevesinde son üç günde Aden, Hadramut ve Lahc gibi ülkenin doğu ve güney vilayetlerinde yapılan eylemlerde 6 sivil öldü, 20’si de yaralandı. Hadramut şehrinde bir kontrol noktasına yapılan saldırıda ise 3 asker hayatını kaybetti. Hadramut’ta çalışan ve ikamet eden diğer vilayetlere mensup Yemenlilere saldırılar, kuzeyli ve batılı Yemenlilerin ise işyeri ve evleri ateşe verilmeye başladı.

MİLLİ DİYALOG KURULU’NUN ÇABALARI SONUÇSUZ MU KALACAK? 

Cumhurbaşkanı Abdurabbuh Mansur Hedi başkanlığında çalışmalarına devam eden Milli Diyalog Kurulu, olaylar üzerine acilen toplanma kararı aldı. 8+8 Komisyonu olarak bilinen ülkenin farklı partilerinin temsilcilerinin yer aldığı Milli Diyalog Kurulu’nda, olaylardan önce ülkenin yeni yönetim sistemi masaya yatırılmış ve bu konuda ciddi bir yol alınmıştı.

Milli Diyalog Kurulu, önümüzdeki Perşembe günü veya en geç 30 Aralık’a kadar çalışmalarını sonlandıracak ve yeni devlet yönetimi ilan edilecekti. Ülkenin yeni adının “Yemen Federal Cumhuriyeti” olarak ilan edilmesi bekleniyordu.

Ülkedeki farklı siyasi güçlerin anlaşarak ciddi yol aldığı yeni yönetimle ilgili çalışmaların yüzde 96’sının tamamlandığı bir dönemde, Hadramut bölgesini merkeze alan yeni bir bölünme hareketinin başlatılması tesadüf olabilir mi?

Türkiye’de 17 Aralık, Yemen’de ise üç gün sonra 20 Aralık’ta başlatılan operasyonların zamanlaması oldukça ilginç.

2002’de başlayan Türk Baharı’na yönelik “17 Aralık Operasyonu” ile 20 Aralık’ta Arap Baharı’na yönelik olarak Yemen’de düğmeye basılan “Halk Hediyesi Operasyonu” arasındaki zamanlama bir tesadüf olabilir mi?