Brexit Referendumu'nun şokunu henüz atlatamamış olan Birleşik Krallık 8 Haziran Perşembe günü gerçekleşen seçimlerde hiç bir partinin hükümeti oluşturacak çoğunluğa ulaşamaması nedeniyle yeni bir belirsizlik sürecine girdi. Başbakan Theresa May tıpkı David Cameron'un ülkeyi Brexit referandumuna götürmesi gibi büyük bir kumar oynayarak belki de Cameron gibi siyaseten intihar etmiş oldu.
Kamuoyu yoklamalarında ortaya çıkan parlak duruma aldanan Theresa May, Brexit sürecinde parti içi muhalefete ve Brüksel'e karşı elini güçlendirmek için aniden baskın bir seçim kararı aldı. Daha önce başbakan olarak hiç bir genel seçime girmemiş olan May tecrübesizliğinin ve yürüttüğü kötü kampanyanın bedelini dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olarak ağır bir biçimde ödedi.
Peki şimdi ne olacak? Öncelikli olarak May hala koltuğunda oturuyor olmasını bu kaotik ortamda bir liderlik seçimine gitmek istemeyen Muhafazakar parti içindeki muhaliflerine borçlu. Görünen o ki May Kuzey İrlanda'da on milletvekili kazanmış olan muhafazakar Demokratik Birlik Partisi ile birlikte koalisyon kurmayı başaracak. Buna rağmen Birleşik Krallıkta seçimlerden ağır yara almış halde çıkan May'in bu koalisyonu çok uzun sürdüremeyeceği beklentisi hakim. Dolayısıyla yakın tarihte yeni bir erken genel seçimin yapılması büyük ihtimal.
Diğer taraftan seçimlerde ortaya çıkan sonuç Avrupa Birliği ile köprüleri tamamen atmaya dayanan sert Brexit politikasını savunan May'in bu pozisyonunu devam ettirmesini zora sokmuş oldu. Zira oy oranını ve milletvekili sayısını ciddi oranda arttırarak seçimin en büyük kazananı olan İşçi partisi lideri Corbyn Avrupa Birliği ile belli düzeyde işbirliğinin devam ettirildiği yumuşak Brexit politikasının en büyük savunucusu durumunda.
Dolayısıyla normalde Birleşik Krallık hükümeti ile Avrupa Birliği arasında on gün içerisinde başlaması beklenen Brexit müzakerelerinin hangi çerçevede yürütüleceği ile ilgili ciddi bir belirsizlik ortaya çıkmış durumda. Dahası koalisyonun yürümemesi sonucu gidilecek olan bir erken genel seçimlerde İşçi partisinin güçlü bir şekilde birinci çıkması durumunda Brexit kararının tamamen altı oyulmuş olacaktır. Böyle bir durumda bugün cılız bir biçimde dillendirilen yeni bir Brexit referandumunun tekrardan gündeme gelmesi hiç de yabana atılabilecek bir ihtimal değildir.
Fakat bütün bu spekülasyon ve senaryoların ötesinde bugün kesin olan bir durum varsa daha fazla siyasi istikrar için seçimlere gitmiş olan Birleşik Krallıkta seçimlerden siyasi bir kaos çıktığı gerçeğidir. Dolayısıyla bu resim önümüzdeki dönemde Birleşik Krallıkta iç siyasette ciddi çalkantıların olacağıyla ilgili bir öngörüde bulunmamızı kolaylaştırmaktadır.
[Fikriyat, 9 Haziran 2017].