SETA > Yorum |
Puigdemont Avrupa da PKK Ve FETÖ nün Gördüğü Desteği Bulacak

Puigdemont Avrupa’da PKK Ve FETÖ’nün Gördüğü Desteği Bulacak Mı?

Almanya ve Hollanda gibi diğer Avrupa ülkelerinin bu konudaki tavrı ne olacak? Onlar da, Katalonya’nın bağımsızlığı için girdikleri yol İspanya’nın sert tutumuna takılıp ülkeyi terk etmek zorunda kalan ayrılıkçılara kucak açacaklar mı?

Katalonya’da ayrılıkçılık peşinde koşan Carles Puigdemont, İspanya yargısından kaçarak Belçika’ya sığındı. Avrupa ülkeleri dünyanın değişik bölgelerinden ayrılıkçılara kucak açtığı için bu normal bir gelişme olarak görülebilir.
Ancak Belçika, mesela PKK’ya sunduğu geniş imkânları Puigdemont ve diğer Katalan ayrılıkçılara da sunacak mı acaba?
Almanya ve Hollanda gibi diğer Avrupa ülkelerinin bu konudaki tavrı ne olacak? Onlar da, Katalonya’nın bağımsızlığı için girdikleri yol İspanya’nın sert tutumuna takılıp ülkeyi terk etmek zorunda kalan ayrılıkçılara kucak açacaklar mı?
PKK ve FETÖ’ye kucak açıyorlar sonuçta.
Puigdemont ve Katalan ayrılıkçılara destek vermek için mutlaka şu soruları soracaklardır:
Bizim bundan ne çıkarımız olacak?
Katalan ayrılıkçılarını desteklemenin bize maliyeti ne olur?
Avrupalıların bu sorulara vereceği cevaplar Puigdemont ve ekibini memnun etmeyecektir. Zaten Avrupa Birliği’nin bağımsızlık referandumuna karşı çıkıp İspanya hükûmetine destek vermesi karşısında ciddi bir hayal kırıklığı yaşamışlardı.
Avrupa ülkelerinin, “özgürlük taleplerine” destek vermelerini bekliyorlardı.
Tıpkı özgürlük, demokrasi ve insan hakları söylemleriyle Türkiye gibi ülkelerin içişlerine karıştıkları gibi, İspanya’nın da içişlerine müdahale etmelerini ve Katalonya’nın bağımsızlık talebini desteklemelerini bekliyorlardı.
Ancak hesaba katmadıkları bir şey vardı.
Almanya, Fransa, Belçika ve Hollanda gibi ülkeler her zaman ve her bölgede kayıtsız ve şartsız demokrasi, özgürlük ve insan haklarını savunmuyorlardı.
Mesela Mısır’ın demokratik seçimlerle iktidara gelmiş tek Cumhurbaşkanı kanlı bir askerî darbeyle devrilirken hiç seslerini çıkarmadılar. Tıpkı bundan 25 yıl önce Cezayir’de yapılan darbeye destek verdikleri gibi Mısır’daki darbeye de destek verdiler.
Aslında Puigdemont ve yanındaki ayrılıkçıların hafızalarını çok zorlamalarına gerek de yok. Daha geçen yıl Türkiye’de yapılan darbe girişimi sırasında Avrupa ülkelerinin nasıl bir tutum takındıklarını hatırlasalardı hiç de öyle demokrasi kaygısıyla hareket etmediklerini göreceklerdi.
Zavallı Puigdemont!
Biraz kafasını kaldırıp etrafına baksaydı, Avrupa ülkelerinin demokrasi, insan hakları ve özgürlük söylemlerinin sadece çıkar eksenli dış politikalarının bir aracı olduğunu gösteren sayısız örneğe gözü çarpacaktı.
Çıkarları gerektirdiğinde demokrasi ve insan haklarını bahane ederek kendileriyle uyumlu hareket etmeyen ülkelerin içişlerine müdahale ettiklerini ve yine çıkarları doğrultusunda çoğu zaman etraflarındaki demokrasi ve insan haklarına yönelik ağır saldırıları görmezden geldiklerini ve hatta yeri geldiğinde desteklediklerini anlayacaktı.
Evet, Puigdemont biraz etrafına ve yakın geçmişe baksaydı, Avrupa Birliği’nin ve üye ülkelerinin İspanya’nın Katalonya’nın bağımsızlığına karşı giderek sertleşen politikasını destekleyeceğini anlayacaktı. Bask bölgesinin bağımsızlık hareketine karşı Madrid’i nasıl desteklemişlerse Katalonya’ya karşı da İspanya hükûmetinin arkasında yer aldı Brüksel, Berlin ve Paris. Zira Avrupa’daki ayrılıkçı hareketlerin desteklenmesinin Avrupa Birliği’ne ve üyelerine maliyetinin büyük olacağını biliyorlar.
Bu kapının açılması durumunda Korsika, İskoçya, Flaman bölgesi başta olmak üzere neredeyse bütün Avrupa ülkelerindeki ayrılıkçıların harekete geçeceğini ve yeni bağımsızlık taleplerinin Avrupa’yı istikrarsızlığa sürükleyeceğini gördükleri için ayrılıkçı hareketlere destek vermiyorlar.
Avrupa’nın gücünün bütünleşmesinden kaynaklandığını bilen Almanya ve Fransa, Uzak Doğu ve ABD’den gelen rekabete ancak sıkı sıkıya kenetlenmiş bir Avrupa ile karşı koyabileceklerini düşünüyorlar. Bu yüzden Avrupa bütünlüğünü bozacak ayrılıkçı hareketlere karşı çıkıyorlar. Katalonya’yı kazanırken İspanya’yı kaybetmek istemiyorlar.
Peki, neden PKK’yı ve FETÖ’yü kazanmaya çalışırken Türkiye’yi kaybetmeyi göze alıyorlar?
Çünkü Türkiye’yi Avrupa bütünleşmesinin asli bir parçası değil, rakip olarak görüyorlar. O yüzden Türkiye’nin gücünü parçalayacak her türlü ayrılıkçı ve terörist örgüte kucak açıyorlar.
Küresel rekabette Türkiye’yi yanlarına almaları durumunda daha güçlü olacaklarını görmeyip, Ankara’da istemedikleri iktidarı devirmek için her türlü yola başvurup Türkiye’yi giderek kendilerinden daha fazla uzaklaştırıyorlar.
Yani bu konuda Rusya’nın vizyonunun bile çok gerisinde Avrupa ülkeleri.
[Türkiye, 1 Kasım 2017]