Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Dış Politika Araştırmaları Direktörü Prof. Dr. Muhittin Ataman, İsrail'in Batı'nın sağladığı imkanlarla gayrimeşru şekilde kurulduğunu, Filistinlilerin yurtlarından çıkarıldığını ve bir yandan da topraklarına el konulduğunu anlattı. İsrail'in zihinlerdeki büyük İsrail projesini günbegün gerçekleştirmeye koyulduğunu ve bunu yaparken de Batı'nın kurduğu sistemin temel kurallarını, uluslararası hukukun bütün kurallarını çiğnediğini ifade eden Ataman, bugün yaşananların da 70 yıllık sürecin halkalarından birisi olarak nitelendirilebileceğini söyledi.
Ataman, şunları kaydetti:
"Ama bu son halka çok önemli bir husus. Çünkü Kudüs, Müslüman ümmeti için kutsal bir mekandır. Bir mescid-i haramdır. Aslında Müslüman ümmetin namusudur bir anlamda. Bütün bu onur, ABD'nin desteğiyle İsrail tarafından çiğneniyor. Bu durumun Ortadoğu'daki istikrarsızlığa katkı yapacağını, halkların birbirine düşmanlığını daha da derinleştireceğini söylemek mümkün. ABD ile İsrail'in son zamanlarda ısrarla bölgesel savaş çıkaracak politikalar ürettiğini görüyoruz. Bu somut olarak Katar kriziyle başladı. Kısacası Ortadoğu'da sürekli cepheleştirici, gücü ön plana çıkaran bir dış politika yürütülüyor. ABD ve İsrail tek yanlı davranıyorlar. Şu anda dünyanın mevcut gidişatından memnun olmayan hegemon devlet ve İsrail, bu gidişatı kendi yöntemleriyle değiştirmeye çalışıyor. Bu da daha fazla istikrarsızlık getirecek."
Ataman, diğer ülkelerin ABD'nin ardından Kudüs'te büyükelçilik açmasını beklemediğini vurgulayarak, İngiltere başta olmak üzere Avrupa'nın bölgesel hassasiyetin farkında olarak net bir tavır takındığını ifade etti. Ataman, "Ne olursa olsun Avrupalıların bu çok önemli konuda ABD gibi davranacakları kanaatinde değilim ama bu olan biteni değiştirecek bir adım atmalarını da beklemiyorum." dedi.
[AA, 16 mayıs 2018]