SETA > Köşe Yazıları |
Türk Halkı Amerika yı Neden Tehdit Olarak Algılıyor

Türk Halkı Amerika‘yı Neden Tehdit Olarak Algılıyor?

Amerika'nın soğuk savaş sonrası Ortadoğu'da yaptığı her askeri müdahalenin Türkiye'ye ciddi güvenlik maliyetleri olduğunu düşündüğümüzde ABD karşıtlığının rasyonel zemini rahatlıkla anlaşılabilir.

Pew Araştırma Şirketi'nin yaptığı bir araştırmaya göre 2013 yılında Türk toplumunun yüzde 44'ü Amerika'yı Türkiye'nin ulusal güvenliği için ciddi bir tehdit olarak görüyorken, 2017 yılında bu oran yüzde 72'ye yükselmiş durumda. Yine aynı araştırmaya göre Türk toplumunun sadece yüzde 18'i Amerika hakkında olumlu düşüncelere sahip. Pew Araştırma Şirketi'nin 2001 yılından beri her yıl yaptığı bu araştırmanın 16 yıllık periyoduna bakıldığında Amerika'ya olumlu bakanların oranının hiç bir zaman yüzde 30'un üstüne çıkmadığı görülmektedir. Bu 16 yıllık dönemde Amerika'ya olan güven 2005 yılında yüzde 8 ile en düşük düzeyi gösteriyorken, 2015 yılından sonra yaşanan 10 puanlık düşüş ise son dönemde Türk Amerikan ilişkilerinde ortaya çıkan bunalıma işaret etmekte.

  1. Dünya Savaşı'nın sona ermesinden beri Türkiye'nin en önemli müttefikleri arasında yer alan Amerika Birleşik Devletleri'ne karşı Türk toplumunda ortaya çıkan bu keskin karşıtlığın rasyonel temeli olmayan duygusal bir Amerikan düşmanlığından türediğini iddia etmek oldukça zor. Diğer taraftan bazı Amerikalı Türkiye uzmanlarının yaptığı gibi bu karşıtlığın AK Parti hükümetlerinin söylemleri sonucu ortaya çıktığını iddia etmek Amerikan karşıtlığının Türkiye'deki uzun tarihi hakkında biraz fikir sahibi olanlar açısından mümkün değil.
Öncelikli olarak hükümetlerden bağımsız olarak bir imparatorluk bakiyesi olan Türk toplumunun Amerika'nın Türkiye'ye ya da Afganistan, Somali, Filistin gibi diğer Müslüman ülkelere karşı yürüttüğü kaba saba politikaları reddetmesi gayet doğaldır. Diğer taraftan Amerika'nın soğuk savaş sonrası Ortadoğu'da Irak ve Suriye gibi ülkelere yaptığı her askeri müdahalenin Türkiye'ye ciddi güvenlik maliyetleri olarak döndüğünü düşündüğümüzde bu karşıtlığın rasyonel zemini gayet rahat anlaşılabilir. Zira PKK sorununun bu noktaya gelmesinde esas âmilin Amerika'nın Körfez Savaşı'nda Irak'a müdahale etmesi ve 2003 yılında Irak'ı işgal etmesi olduğunu Türk milleti gayet iyi bilmektedir. Diğer taraftan Suriye kriziyle birlikte Kuzey Irak'da oynanan oyunun aynısının Suriye'nin kuzeyin'de de hepimizin gözü önünde oynandığı ayân beyân ortada.

Bütün bunların üstüne Türkiye'nin gördüğü en kanlı darbe girişiminin lideri Fethulah Gülen ve onun örgütünün merkez üssünün Amerika Birleşik Devletleri olduğu gerçeği eklenince yukarıdaki rakamların kimseyi şaşırtmasına gerek yok. Dolayısıyla Türk toplumunda görülen bu keskin karşıtlığın sebebini Türk hükümetlerinin söylemlerinde aramaktan ziyade bizatihâ Amerika'nın Türkiye'ye karşı takındığı tavırda aramak daha doğru olacaktır.

[Fikriyat, 04 Ağustos 2017].


İlgili Yazılar
Hassas Bir Süreç
Yorum
Hassas Bir Süreç

Aralık 2024

İnanca Saldırı
Yorum
İnanca Saldırı

Kasım 2024