Dün sosyal medyada öylesine dolaşırken gözüme bir tweet takıldı. A Haber tarafından paylaşılmış.
Yargı ve orduya sızmış FETÖcü hainlerin MİT tırlarını durdurma ve MİT mensuplarına kelepçe vurma anlarını gösteriyor.
Seyretmediyseniz mutlaka seyredin. Görün ihanetin boyutunu. Ben seyrederken çok tuhaf duygulara kapıldım.
"Allah'ım başımızdan neler geçmiş" dedim.
Adamlar hukukun bir şekilde önünden arkasından dolanarak nasıl da bütün kurumları ele geçirmişler? Nasıl da bu devletin ve bu milletin en mahrem sırlarını ifşa etmişler? Nasıl da küstahlar? Nasıl da kendinden eminler?
Hatırlayın o dönem neler olduğunu.
MİT müsteşarını tutaklamaya kalktılar.
Bakanları ve ailelerini tutuklamak istediler. Oradan ülkenin Başbakanı'nı bile tehdit edecek noktaya geldiler.
Henüz ortalıkta darbe teşebbüsü yoktu. Ama toplumun ve devletin üzerinde hayalet gibi dolanıyorlardı.
Herkes "aman bana bulaşmasınlar" havasındaydı. Çünkü etraftaki dedikodulardan hepimiz biliyorduk.
Şantaj ve montaj başta olmak üzere her türlü herzeyi yediler. Milleti kayıt altına alıp itibar suikastlarına giriştiler.
Ama bu esnada hep hukukun içinde kalıyor gibi yaptılar. Öyle olunca da somut bir şekilde bunları ele geçirmek mümkün olmuyordu.
Düşünsenize darbe öncesi olanları. Hepimiz biliyorduk her türlü komplonun içinde bunların olduğunu ama delillendirmek ve görevden uzaklaştırmak neredeyse imkansızdı. Darbe teşebbüssünde suçüstü olmasaydı bu temizliği yapmak mümkün olmazdı. Nasıl alınırıdı bir korgenaral veya profesör görevden?
Nasıl temizlenirdi binlerce polis ve öğretmen? Bazen düşünmeden edemiyorum. Hakikaten her şerde bir hayır var. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dediği gibi bu darbe teşebbüsünün hayırlı tarafı da bu oldu.
Devlet bir karar vermiş. Ulusal çıkar tespit etmiş. Suriye'de bu nedenle çeşitli gruplara yardım yapılıyor.
Tüm dünya yapıyor. Biz de kendi çıkarlarımız çerçevesinde bu işin içindeyiz. Ancak Türkiye'nin içine sızmış bu hainler Türkiye'yi dışarıda zor duruma düşürmek için hukuk eliyle Türk devletine operayon çekiyorlar.
Vatana hizmet ettiğini düşünen MİT mensubu tırdan zorla indiriliyor.
Yerlerde sürükleniyor.Terörist gibi muamele görüyor. Alçak FETÖcüler sözümona bir mahkeme kararı çıkartmış. O mahkeme kararını gören MİT mensubu o an ne hissetmiştir acaba. Vatana millete hizmet ettiğini düşünürken birden uluslararası bir terörist suçlamasıyla karşılaşmak çok can sıkıcı.
Bir öğrencimin ifadesiyle sanırım tarihin gördüğü en kaypak ve en kalleş terör örgütü bize rast geldi.
Görüntüleri seyrederken insanın kanı donuyor. Böyle bir ihaneti bir insan evladı nasıl kendisi kabullenebilir.
Normal insanların bunu anlayabilmesi mümkün değil. Ancak böylesi radikal ve marjinal tipler bunu normal karşılar.
Sapkın zihniyet işte tam budur.
Ama bu alçaklar hep plan yaptı.
Operasyonu yaptıkları gibi bir de bunu yayınlamaları gerekiyordu. Türkiye'yi dünya kamuoyuna terörist devlet olarak sunmak istediler. Görüntüleri ve belgeleri basına sızdırdılar. Kimler üzerinden sızdırıldığı hepimizin malumu. Mahkeme şimdi bunların kararını veriyor. Türkiye kendine geldi ve içindeki hainleri temizliyor. Bırakın mahkemeler görevini yapsın ve böylesi hainliklerin cezasız kalmayacağı ortaya çıksın. Her kim yaptıysa, her kim sızdırdıysa, her kim yayınladıysa bunun bir cezası olsun.
Şimdi CHP lideri adalet için yürüyor. Ne zaman? Mahkeme Enis Berberoğlu'nu MİT tırları davasında suçlu bulduğunda. Bu mudur adalet?
Hiç zannetmiyorum. Tarih hiç şüphesiz bunu da yargılayacaktır.
CHP ateşle oynuyor. Görelim bakalım nereye varır?
[Takvim, 22 Haziran 2017].