SETA > Köşe Yazıları |
Hırsızın Hiç mi Suçu Yok

Hırsızın Hiç mi Suçu Yok?

Türkiye savaştığı diğer iki terör örgütüne karşı bir türlü aynı sonucu alamıyor. Çünkü bu örgütlere yönelik dış destek kesilemiyor. Dışarıdan destek verenlerin başında da Amerika var.

Anket yayınlanmış. Türkiye kamuoyu Amerikan karşıtı diye de haber yapılıyor. Hâlbuki ankete göre kamuoyu Amerikan karşıtı değil. Amerika'dan tehdit hissediyor. Yani toplumun yüzde yetmişi Türkiye'ye yönelik tehdidin Amerika'dan geldiğini düşünüyor.

Amerikalı dostlarımız bunu şaşırtıcı bulmuş. Bence şaşırtıcı hiçbir tarafı yok. Bizim kamuoyu Amerika'ya zaten güvenmezdi.

Amerikalılar da bu güveni hak edecek bir tavır içinde hiç olmadı. Aksine bizim kamuoyunun güvensizliğini doğuracak her türlü eylemin içine girdi.

Soruyorlar. Neden böyle diye.

Türk halkı neden Amerika'yı tehdit olarak görüyor? Kısaca cevap verelim.

Türkiye'nin savaştığı üç terör örgütü var.

İkisi açıkça Amerikan desteği görüyor.

Birinin lideri Amerika'da oturuyor.

Diğerine Amerikalılar ağır silah veriyor.

Şimdi Türk halkı nasıl olur da güvenebilir Amerika'ya?

Türkiye ile Amerika sözüm ona DEAŞ'a karşı ortak koalisyonun parçası.

Ama maalesef ortak mücadele verildiğini söylemek mümkün değil. Aksine Türkiye'de şöyle bir hava var. Amerika DEAŞ ile mücadeleyi bahane ederek Suriye'de bir düzen kurmaya çalışıyor ve bu düzen Türkiye'nin aleyhine işleyecek.

Öncelikle Suriye'nin kuzeyinde kurulmak istenen bir Kürt devleti var. DEAŞ ile mücadele adı altında Amerika bu bölgeye yığınak yapıyor. Suriye'nin bölünmesi için uğraşıyor. Neyse ki Türkiye DEAŞ ile mücadelesini tamamladı. Hem sınır içinde hem de sınır dışında Amerikan desteği olmasa da ciddi ilerlemeler kaydetti. DEAŞ sınırdan atıldı. İçeride hücre evleri çökertildi.

Fakat Türkiye savaştığı diğer iki terör örgütüne karşı bir türlü aynı sonucu alamıyor. Çünkü bu örgütlere yönelik dış destek kesilemiyor. Dışarıdan destek verenlerin başında da Amerika var.

FETÖ lideri Amerika'da oturduğu müddetçe Amerikan tarafının mazereti her ne olursa olsun teröre destek verdiği fikrini değiştiremez. Bu adamın örgütü ülkede bir darbe denedi ve ülke bir iç savaşın eşiğinden döndü. Türkiye toplumunda şöyle kabaca bir araştırma yapın. O zaman görürsünüz FETÖ'nün nasıl bir nefret simgesi haline dönüştüğünü.

Şimdi bir sürü bahanenin arkasına sığınan Amerika Türkiye kamuoyunun bunu görmezden gelmesini istiyor. Fakat kamuoyu Amerika'yı bu konuda aktif bir özne olarak görüyor. Bu örgütün Amerikan izni veya desteği olmadan böyle bir eyleme kalkışamayacağını herkes biliyor.

Genel olarak FETÖ'nün bir Amerikan kuklası olduğu inancı var. Bu nedenle vatandaş kuklaya değil arkasındaki oynatıcıya bakıyor. Kuklayı bir güvenlik tehdidi olarak gördüğü gibi onun oynatıcısını da görüyor.

Öte taraftan Amerika'nın PYD'ye verdiği destek çok daha aşikâr.

Türkiye PYD'yi PKK'nın bir parçası olarak görürken Amerika Türkiye'ye rağmen bu örgütle işbirliği yapıyor.

Suriye iç savaşında fırsat buldukça bu örgütün kontrol ettiği alan genişletilmeye çalışıldı. Türkiye Fırat Kalkanı'nı DEAŞ'a karşı olduğu kadar PYD'ye karşı da yaptı.

Fakat Amerikalılar şimdi de PYD'ye ağır silahlar aktarmaya karar verdi. Durum böyle olunca Türk halkı kendi sınırında kendine karşı bir ordu kurulduğunu düşünmekte sonuna kadar haklı. Kim kuruyor bu orduyu? Amerika. O olmasa Türkiye'ye karşı PYD böylesine bir tehdit olabilir miydi? Tabii ki hayır. DEAŞ meselesi çözüldüğü gibi PYD meselesi de kısa sürede halledilebilirdi. Hatta Amerikan desteği olmasa PYD hiçbir zaman bu kadar güçlenemezdi.

Şimdi bunları her gün tecrübe eden vatandaş ne düşünsün? Amerika bizim dostumuz mu desin? Amerika ile hiçbir sorunumuz yok bize tehdit teşkil etmiyor mu desin? Amerikalı dostlarımız öyle istiyor. Ve hatta onlara güvenmediğimiz için bizi suçluyor.

O zaman söyleyecek tek bir şey var.

Hırsızın hiç mi suçu yok?

[Takvim, 21 Ağustos 2017].