SETA > Köşe Yazıları |
Gündem Farkı

Gündem Farkı

AK Parti ve CHP’nin gündemlerine bakınca birinin neden devamlı kazanan diğerinin ise kaybeden olduğu anlaşılıyor.

AK Parti'de olağan kongre süreci başladı. 16 Nisan referandumuyla cumhurbaşkanlarının parti üyesi olmalarının önü açılınca AK Parti, olağanüstü kongre gerçekleştirip kurucu lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı tekrar genel başkan yapmıştı.

Olağanüstü kongre sürecini yorumlarken kongrenin tek amacının Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı genel başkan seçmek olmadığı, AK Parti'nin cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine uygun bir dönüşümü öncelikle kendi içerisinde başlatacağı ifade edilmişti. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan partideki yenilenme, tazelenme, değişim ve dönüşüm ihtiyacını o günden bu güne sık sık dillendirdi.

Şimdi aynı gündemle olağan kongreye gidiliyor. Sırası ile ilçe ve il teşkilatları kongrelerini düzenleyecekler ve nihayetinde olağan kongre gerçekleşecek. 2018 yılının ortalarına kadar devam etmesi beklenen olağan kongre süreci AK Parti'yi 2019 yılında yapılacak seçimlere hazır hale getirecek. AK Parti genel merkezinin teşkilatlara kongre süreciyle alakalı olarak teşkilat yönetimlerinde kadın ve genç kotası uygulanması, milletle samimi ilişki kurulmaya gayret edilmesi, partinin kurumsal kimliğinin dışında faaliyetler yapılmaması gibi uyarılar yaptığı basında yer aldı.

AK Parti'nin bir diğer gündemi ise yine 2019'a endeksli. MHP ile birlikte yapılan meclis içtüzük değişikliği gerçekleşti ancak cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine uyum yasaları mesaisi henüz başlamadı. Hazırlıklar, çalışmalar süratle devam ediyor. İhtiyaç alanları tespit ediliyor, gerekli değişiklikler hazırlanıyor. İçtüzük değişikliği şuan devam eden ve yakında başlayacak olan mesaiye bir hazırlıktı sadece. Bu süreçte meclis yoğun çalışacağı için, çoktan miadını doldurmuş olan meclis içtüzüğü meclisi bekleyen yoğun gündem öncesinde elden geçti.

AK Parti'nin yakından takip ettiği bir süreç ise FETÖ ve 15 Temmuz yargılamaları. FETÖ ve 15 Temmuz yargılamaları, birçok ilde devam ediyor.

Yargı süreci uzamasın, hacmi artmış dava dosyaları kararı geciktirmesin diye davalar tek bir çatı altında toplanmadı. Farklı illerdeki mahkemeler kendi sorumluluk alanlarındaki FETÖ yapılanması ve 15 Temmuz gecesi yaşananlarla ilgili davalar açtılar. Sürecin hem siyasi hem de idari olarak takip edilmesi gerekiyor. Davalar ilerledikçe 15 Temmuz'la ilgili yeni bilgilere ulaşılıyor ve bazen de eski tartışmalar yeniden açılıyor.

Siyasetin AK Parti cephesinde devam eden hazırlıklar ve süreçler bunlar. Peki CHP için ne söyleyebiliriz?

Kılıçdaroğlu'nun İstanbul yürüyüşünün etkisi yürüyüşün kendisi kadar devam etmedi. Ankara'dan İstanbul'a 'adalet' gibi büyük bir iddia ile yapılan, günlerce süren yürüyüş tamamlandıktan birkaç gün sonra gündemden düştü. Yürüyüşün talebi toplumun taleplerinden o kadar uzaktı ki etkisi de saman alevi gibi oldu, herhangi bir kalıcılık gösteremedi.

Genel başkanı Ankara-İstanbul arasını yürüyerek kat etmiş partinin son günlerdeki gündemi yalan olduğu kısa sürede ortaya çıkan 'AK Parti'li belediye cami yıkıyor' 'Gezi Parkı'nda ağaçlar kesiliyor' gibi iddialar.

Bir de Çanakkale'deki sarıklı-sakallı polis memuru hadisesi var CHP'nin gündeminde.

Eskiden olduğu gibi laiklik elden gidiyor korkusu pompalayamıyorlarsa da CHP için her daim vazgeçilmez bir konu.

Gündemlerine bakınca birinin neden devamlı kazanan diğerinin ise kaybeden olduğu anlaşılıyor.

[Takvim, 06 Ağustos 2017].