Koronavirüsün (Covid-19) yol açtığı salgın dünya ekonomisine ciddi bir darbe vurdu. Bu darbenin boyutlarının nereye kadar uzanacağını salgının bundan sonraki seyri belirleyecek. Önce Çin’i etkisi altına alan salgının ikinci aşamada Avrupa ardından da ABD’de ciddi tahribata yol açtığı görülüyor. Virüsün yayılmasını kontrol altına alma konusunda gerekli adımları atmak konusunda isteksiz ve yetersiz kalan ülkelerdeki tahribatın çok daha büyük olduğu anlaşılıyor.
Salgın sırasında birçok ülkenin çok basit sağlık ürünlerini temin etme konusunda yaşadığı büyük sıkıntılar “kendi kendine yeterli olma” kavramını öne çıkardı. Belki bu kriz sırasında çok gündeme gelmedi ama enerji açısından da kendi kendine yeterli olma konusu yaşanan krizden çıkarılması gereken en büyük dersler arasında yer alıyor. Bir virüs salgını nedeniyle ortaya çıkan kriz çok basit bir maskeyi ya da solunum cihazını dünyanın en kıymetli ürünü haline getirebiliyorsa başka bir nedenle ortaya çıkabilecek başka bir kriz enerji kaynaklarını en önemli unsur haline getirebilir.
Türkiye ekonomik kapasite açısından ABD ve Avrupa ülkelerinin çoğundan daha sınırlı bir kapasiteye sahip olmasına rağmen koronavirüs salgını nedeniyle yaşanan krizi oldukça başarılı yönetti. Ancak bu kriz enerji kaynaklarına erişimin kısıtlandığı bir kriz olsaydı çok büyük sorunlar yaşayabilirdi. Bu nedenle Türkiye’nin enerji konusunda kendi kendine yeterli olma yolundaki adımlarını hızlandırarak sürdürmesi önemlidir. Gerek fosil kaynakların arama ve sondajına yönelik faaliyetlerin gerekse yenilenebilir enerji alanındaki yatırımların artırılması Türkiye’nin enerji kaynaklarına ulaşımı etkileyecek bir krizden büyük zarar görmesini engelleyecektir.
Çalışmayı incelemek için burayı tıklayın.