Türkiye hakkın, hakikatin savunuculuğunu yaptıkça şer kuvvetleri rahatsız oluyor, Türkiye'yi kıpırdayamaz hale getirmeye çalışıyorlar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam ülkeleri başta olmak üzere dünyanın önde gelen aktörlerini Kudüs konusunda duyarlı olmaya, bölgemize yönelik işgalci ve bölücü politikalarına dur demeye çağırdıkça ABD ve İsrail'den tepkiler yükseliyor. Erdoğan düşmanlığı, Türkiye karşıtlığı yeniden yeniden hortlatılıyor. ABD'de liberallere şimdi de evanjelistler ve İsrail lobisi eklenmiş durumda. Hiçbir zaman Türkiye'den yana tavır almamışlardı, ancak bir süredir sessizdiler. Şimdi yeniden sahnedeler.
***
Öte yandan İsrail, Türkiye'ye zarar vermek için neler yapabileceğini konuşuyor. İsrail hükümetinin basına sızdırdığı mesajlar oldukça net. İsrail basınını incelediğimizde Türkiye'ye iki şekilde zarar verilebileceğinin konuşulduğunu görüyoruz. Bir, sözde Ermeni soykırımı bahsini açmak ve bunu parlamentodan geçirmek. İki, PKK'ya ve FETÖ'ye açıktan destek vermek. Örneğin Jerusalem Post'un dünkü haberine göre Yesh Atid partisi lideri, milletvekili Yair Lapid "İsrail'in Erdoğan'dan parlamentoda intikam alması gerektiğini" iddia etmiş. Lapid'e göre "İsrail'in vakit kaybetmeden (sözüm ona) Ermeni soykırımını resmî olarak tanıdığını açıklayarak ve bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasına ilişkin desteği artırarak Erdoğan'a cevap vermesi şart."***
İsrail, sadece kendi içinde değil, bölgede nüfuzunu kullanabildiği diğer aktörlere de Türkiye'ye karşı bir tutum almaları için baskı yapıyor. Bu noktada özellikle PKK'ya ve FETÖ'ye destek oldukça kritik hususlar. Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) özellikle ABD'deki FETÖ mensuplarını fonladığını, onlara yeni medya yapılanmaları oluşturmak için hatırı sayılır kaynaklar aktardıklarını biliyoruz. Burada dikkat çekmemiz gereken husus, Suudi Arabistan medyasında PKK'ya yönelik daha önce hiç görmediğimiz tarzda olumlu haberlerin çıkmaya başlamış olması. Misal Okaz gazetesi iki gün önce PKK'lı terörist Rıza Altun'la uzun bir söyleşi yapmış. Daha da ilginci bu teröristi "PKK'nın dışişleri bakanı" diye takdim etmiş. Meğer PKK devlet kurmuş da bizim haberimiz yokmuş! Bu terörist, özetle hedefimiz öncelikle Türkiye'dir demiş. "Kürt meselesi Ortadoğu'nun en karmaşık meselesi... Bu mesele çözülmedikçe dağlardan vazgeçmeyeceğiz" diyerek her isteyenin kendilerini kiralayabileceği mesajını vermiş.***
Şunu bir kez daha tekrar etmek istiyorum. Bugün ABD ve İsrail, bölgede S. Arabistan, BAE ve Mısır'a güvenerek hareket ediyor. Fakat ABD ve İsrail'in bugün bölgemiz için savundukları politika bütün statükoların dağılmasını ve mevcut devletlerin birbiriyle kavgalı, küçük devletlere bölünmesini öngörüyor. Demem o ki bu işbirliği bu üç ülkenin bugün için günü kurtarmasını sağlayabilir, ancak bundan çok değil bir 10 yıl sonra bu ülkelerin bölünmesi sürecinin de önünü açar.***
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugün İslam İşbirliği Teşkilatı'nı İstanbul'da toplamasının, birlik çağrısı yapmasının, eğer doğru, stratejik adımlar atılmazsa bir bütün olarak kaybedeceğimizi vurgulamasının hikmeti burada yatıyor.[Sabah, 14 Aralık 2017].