Doğu Afrika’da yaşanan kıtlık, en kadim sorunlardan birinin yeniden gündemimize gelmesine yol açtı. İnsanlığın kayıtlı tarihi boyunca dönem dönem yaşanmasına rağmen son yüzyılın neredeyse rutini olan açlık ve kıtlık felaketi Afrika Boynuzu’nda soğuk yüzünü yeniden gösterdi. İletişim teknolojileri sayesinde dünyanın bütün detaylarına matuf olduğu ancak bu konuda çok az şeyin yapıldığı bu felaketin önlemi alınmadığında ne tür yıkımlara yol açabileceğini de tüm acımasızlığıyla görmüş olduk. İnsanların besine ve suya ulaşabilme umuduyla sığınma kamplarına yaptıkları ölümüne yolculuk kalıcı bir çözüm ile sonuçlanmıyor üstelik. Kamplardaki yetersiz besin, su, barınak ve hijyen, bulaşıcı salgın hastalık tehlikesini de beraberinde getiriyor. Henüz kitlesel boyuta ulaşmamış olsa da birçok salgın hastalık başlamış durumda. Felaketin gün yüzüne çıktığı andan itibaren Türkiye’nin içinde olduğu canhıraş çaba bölgede yaşayanlar kadar tüm dünyada da izleniyor ve takdir ediliyor. Şu an bölgedeki en akut ihtiyaç olan besin, su ve ilaç temini çok önemli olmakla beraber sorunun uzun vadede kökten çözümü sağlanmadıkça belli aralıklarla benzer felaketlerin yaşanması kaçınılmaz bir gerçek. Sorunun kökten çözümü ise probleme yol açan, onun derinleşmesine katkıda bulunan ve sorunu tetikleyen tüm sebeplerin anlaşılması ve bertaraf edilmesine bağlı. Kıtlığı tetikleyen sebepler ile sorunu derinleştiren sebeplerin oldukça karmaşık ve iç içe geçmiş politik, sosyal, ekonomik ve çevresel boyutları mevcut. Bu analiz, Doğu Afrika’da yaşanan kıtlık felaketi ile beraber felaketi doğuran sebeplerin bütüncül bir fotoğrafını çekmeyi hedefliyor.
Analiz: Somali'deki Kıtlık Felaketi
Somali'deki sorunun kökten çözümü probleme yol açan, onun derinleşmesine katkıda bulunan ve sorunu tetikleyen tüm sebeplerin anlaşılması ve bertaraf edilmesine bağlı.
Paylaş
Etiketler »
İlgili Yazılar