SETA > Yorum |
Referandumun Siyasal İletişimi

Referandumun Siyasal İletişimi

Seçim sürecinde liderin karizması, performansı ve hem kendi partisine hem de diğer siyasi partilerden olanlara güven verici şekilde sahada yer alması değişmeyen bir faktörüdür.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'nin daha iyi yönetilerek "güçlü Türkiye" hedefine ulaşılabilmesi için sistem değişikliğini uzun süredir savunuyordu. Bu konuda somut adım atan TBMM, Anayasa'da değişikliği öngören 18 maddelik tasarıya "evet" dedi.

AK Parti ve MHP'nin oylarıyla ocak ayında kabul edilen tasarı, YSK'nın belirleyeceği bir tarihte milletin önüne gelecek. Henüz kesinleşmiş bir tarih olmamakla birlikte Başbakan Binali Yıldırım referandumun muhtemelen nisan ayında yapılabileceğini açıkladı. Başbakanın açıklaması kamuoyunun genel gündemi açısından önemli olduğu kadar referandumun taraflarından biri olarak AK Parti'nin de çalışmalara başladığını gösterdi. AK Parti ilk icraat olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ne olduğunu anlatan bir kitapçık hazırlayarak yayımladı. Ayrıca parti içinde söylem birliği oluşturarak geniş kesimlere birinci ağızdan doğru bilgi verebilmek için de 81 il bazında harekete geçti. Bu iki adımı AK Parti'nin referandum öncesi siyasal iletişim kampanyasının ilk işaretleri şeklinde okumak gerekir.

PARTİ TABANI ÖNCELİKLİDİR

Siyasal iletişim kampanyalarının değişmeyen ilkeleri tüm seçimler için geçerlidir. Partinin yetkili isimleri durum analizini iyi yaparak işe başlamalı; artılar ve eksiler tam olaraktespit edilmelidir. Eğer eksikler varsa asla görmezden gelinmemelidir. Seçim sürecinde liderin karizması, performansı ve hem kendi partisine hem de diğer siyasi partilerden olanlara güven verici şekilde sahada yer alması değişmeyen bir faktörüdür. Çünkü seçimi aslında lider kazanır. Cumhurbaşkanlığı sistemine evet diyen AK Parti ve MHP liderlerinin ikna edici iletişimleri bu açıdan öne çıkıyor.

İkinci temel faktör ise tüm seçimlerde olduğu gibi referandumlarda da önce kendi tabanınızı harekete geçirmeniz ve onunla olan iletişiminizi kuvvetlendirmeniz gerekir. 1 Kasım 2015 genel seçiminde yüzde 50 oy alan AK Parti ve yüzde 12 oy alan MHP kendi oy oranlarını koruması halinde bile referandumu kazanmış oluyorlar. Bu yüzden parti tabanlarının aynı duygu etrafında bütünleştirilerek harekete geçirilmesi seçim başarısı için elzemdir. Önce parti yöneticileri ve üyeleri seçimi kazanacaklarına inanmalıdır. Bu inanç birliğinden oluşan sinerji dalga dalga etrafa yayılır.

Bir diğer faktör ise aslında seçimlerde tüm planlar kararsızların ikna edilmesi üzerine kuruludur. Seçimden seçime değişmekle birlikte Türkiye'de yaklaşık yüzde 10 civarında olan kararsız seçmenin verdiği oy seçim sonuçlarını büyük ölçüde etkilemiştir. Sonkertede kararsızların tercihi olmayı başaran taraf ipi göğüsler.

BAĞLAM ÖNEMLİ

Referanduma evet diyen siyasi partilerin kampanya başlangıcında mesajlarını toplumu etkileyecek bir bağlamda konumlandırmaları somut bir katkı sunar. Mesela değiştirilen 18maddenin 12 Eylül darbesinin ürünü olduğu ve Cumhurbaşkanı ile partisi arasındaki bağın yine 27 Mayıs darbecileri tarafından kopartıldığını merkeze koymak mesajların daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir. Bu yaklaşım toplumun aynı zamanda darbeci zihniyet ve onun ürettiği bürokratik oligarşi ile hesaplaşma içinde olduğu yönünde güçlü bir mesajı da kapsayacaktır. Türkiye'nin değişime açık olması, demokratikleşme ve özellikle ekonominin daha iyi olacağı bağlamında oluşturulacak destekleyici konumlandırmalar da bütünü tamamlayacaktır.

Kuşkusuz sandıklar açılıp sonuçlar belli olmadan hiçbir seçim kazanılamaz. Varsayımlar yanıltıcıdır. Herhangi bir seçimi kazanabilmek için de yüksek motivasyon ve yoğun bir çalışma temposu gereklidir. Bunun zorunlu bir gereği olarak da evet diyen tarafların sahaya inerek yoğun bir mesai harcaması, ev ev dolaşarak yüz yüze iletişimin pozitifyönünden faydalanması gerekiyor. Çünkü nihayetinde seçim sahada kazanılır.

[Sabah, 4 Şubat 2017].