SETA > Yorum |
Kuveyt İzlenimleri

Kuveyt İzlenimleri

Petrol gelirlerine önemli ölçüde bağımlı olan Kuveyt ekonomisi, gelecek nesillerin refahı için ekonomiyi dönüştürmek gerektiğinin artık farkında…

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Salı günü bahsetmiş olduğum günübirlik Kuveyt ziyareti, iftihar duyulan anlarla doluydu. Çöl rengi diyara iniş yapar yapmaz hızla yöneldiğimiz ilk program, Kuveyt'in yeni havalimanının temel atma töreni oldu. Türk ve Kuveyt bayraklarıyla uzunca bezenmiş yolları aştıktan sonra vardığımız alanda, bir Türk firmasının güçlü varlığına şahit olmak hakikaten güzeldi. Zira Limak tarafından kazanılan ve müteahhitlik sektörümüzün yurt dışından tek pakette kazandığı en büyük ihale olan Kuveyt Uluslararası Havalimanı yeni terminalinin temelleri Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Kuveyt Emiri El-Sabah tarafından atılırken, iki tarafın da farklı farklı gururlar yaşadığını gözlemledik.

Türkiye açısından yaşadığımız, kabiliyetini ispatlamış sektörümüzün ve hassaten bunu yurtdışına sıkı bir rekabetle taşıyabilen güçlü bir firmamızın başarısı oldu. En modern teknolojilerle inşa edeceği havalimanının işletmesine de talip olan Limak'ın, ayrıca takdire şayan “Türkiye'nin Mühendis Kızları Projesi”ni Kuveyt Üniversitesi'ne taşıyarak da arada sağlam köprüler kurduğunu gördük. İş dünyamızın sadece işiyle değil, vizyonuyla da dışa açılmasına şahit olmak, açıkçası gurur verdi.

2035 STRATEJİSİ

Kuveyt tarafı için ise, böylesine dev bir projeye start vermek şüphesiz heyecan vericiydi. Nitekim söz konusu havalimanı, ülkenin 2035 Kalkınma Planı kapsamındaki mega ayaklardan birini teşkil ediyor. Yeni ve daha modern bir Kuveyt inşa etmeyi amaçlayan uzun vadeli stratejik plan, ekonomiyi ve özelinde özel sektörü canlandırmayı hedefliyor. Bu bağlamda ülke, havalimanı ve liman gibi lojistik yapıyı güçlendirmeyi planlayan mega projelerin yanı sıra, sürdürülebilir bir ekonomi için sektörel çeşitlenmenin bilincine de varmış durumda. Zira petrol gelirlerine önemli ölçüde bağımlı olan Kuveyt ekonomisi, gelecek nesillerin refahı için ekonomiyi dönüştürmek gerektiğinin artık farkında…

İLİŞKİLERİ GÜÇLENDİRMEK

Öte yandan törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir yandan Kuveyt'teki Türk müteahhitlik sektörünün iç hacminin kısa sürede gözle görülür şekilde büyüdüğünden bahsederken, diğer yandan da karşı tarafın Türkiye'deki yatırımlarının artırılmasının önemine işaret ederek ülkemizde son dönemde sunulan yatırım kolaylıklarının altını çizdi. İki taraf arasındaki ticaret hacminin mevcut seviyesini kayda değer şekilde aşması gerektiğini de kapsayan gündeme dair ilgili detaylar ise, tören sonrasında Beyan Sarayı'nda gerçekleştirilen üst düzey görüşmelerde istişare edildi.

KÖRFEZ İLE MÜZAKERE

Erdoğan'ın, Türkiye'ye dönerken uçakta yaptığımız görüşmede aktardığı bilgilere göre, Kuveyt ile ticaretteki işbirliğinin 5 milyar dolara çıkarılmasına dair karşılıklı bir niyet olduğu ifade edilebilir. Bu kapsamda ilk etapta Türkiye tarafından ihraç edilebilecek meyve, sebze ve et gibi gıda ürünlerinin öne çıktığı anlaşılırken, sanayi alışverişini ilerletmek için de görüşmeler sürecek. Bu çerçevede, Türkiye'nin gemi inşasındaki deneyiminin de bahse konu olduğu anlaşılan müzakerelerde, ortak bir yatırım fonu kurma mevzuunun da gündeme geldiğini eklemekte fayda var. Tüm bu niyetlerin gerçekleşme kapasitesi ise, Bakanlıkların da

çalışmalarıyla ilerleyecek adımlar ve özellikle Kuveyt Başbakanı'nın Eylül ayında planlanan Türkiye ziyareti eşliğinde yavaş yavaş belirginleşecek.

Ve bitirmeden not düşmem gereken bir nokta da, Kuveyt'in Körfez cephesindeki çalışmaların “bir” ayağını oluşturduğu yönünde… Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kuveyt seyahatinde üzerinde durduğu diğer bir husus, Körfez İşbirliği Konseyi ile ticaretin serbestleşmesine ilişkin müzakerelerin süreceğine işaret ediyor. Elbette ki bu noktada tercihli bir ticaret anlaşmasından bahsediyoruz.

İzleyip göreceğiz...

Şöyle bir toparlayacak olursak da, Türkiye son dönemdeki yoğun girişimleriyle ekonomik ilişkilerini çok ayaklı olarak güçlendirmeye çalışıyor. Zira Avrupa ekonomisiyle olan bağlarımızı muhafaza etmenin önemi her zamanki gibi gayet açık ve kritikken, idealin gerisinden gelen diğer ekonomik ilişkilerimizi de sıkılaştırmamız önem taşıyor.

İşte bu kapsamda, bu satırları zaman zaman boğduğum Asya ve hassaten İpek Yolu istikametine bugün başlayacak Çin ziyaretine de şahsen büyük önem atfediyorum.

[Yeni Şafak, 12 Mayıs 2017].