SETA > Yorum |

Türkiye-Rusya İlişkilerinde Çok Boyutlu Ortaklık

Rusya BaÅŸbakanı Putin'in bir günlük Türkiye ziyaretine, enerji boru hatlarından, nükleer santrale, gümrük problemlerinden, ekonomiye kadar farklı alanlarda 20 iÅŸbirliÄŸi anlaÅŸması sığdı. Ä°ki ülke arasındaki iÅŸbirliÄŸi derinleÅŸtikçe, iliÅŸkiler çok boyutlu ortaklık halini alıyor.

Rusya BaÅŸbakanı Putin'in bir günlük Türkiye ziyaretine, enerji boru hatlarından, nükleer santrale, gümrük problemlerinden, ekonomiye kadar farklı alanlarda 20 iÅŸbirliÄŸi anlaÅŸması sığdı. Ä°ki ülke arasındaki iÅŸbirliÄŸi derinleÅŸtikçe, iliÅŸkiler çok boyutlu ortaklık halini alıyor.

Putin ziyareti öncesi ve sonrası medyada Türkiye ve Rusya arasındaki yakınlaÅŸmanın sebepleri ve stratejik boyutu, enerji anlaÅŸmalarının içeriÄŸi, iÅŸbirliÄŸi alanları, bölgesel ve uluslararası aktörlerin tepkileri üzerinde duran çok sayıda görüÅŸ yayınlandı. Türk kamuoyunda Rusya ile iliÅŸkiler konusunda saÄŸlıklı bir tartışma ortamı oluÅŸtuÄŸu söylenebilir.

Türkiye-Rusya iliÅŸkilerinde çok boyutlu ortaklık hedefine ulaÅŸmak için aşılması gereken ciddi sorunlar var. Ä°ki ülke arasında etkileri bölge ölçeÄŸini aÅŸacak yeni iÅŸbirliÄŸinin üzerinde düÅŸünülmesi gerekiyor. Bu yeni ortaklık olumsuz tarihi hafızadan, bölgenin taşıdığı jeopolitik güçlüklerden ve çıkması olası sorunlardan kaynaklanacak sınırlamalarla karşı karşıya. Sorun alanları ve çözüm önerileri üzerinde fikir yürütmek tartışmayı bir adım ileriye taşıyabilir.

Türkiye'nin Batı eÄŸilimi ve Rusya'nın Avrasya'daki iddialı politikaları belirli bölgesel meselelerde iki ülke arasında çıkar çatışmasına neden olmakta. Rusya'nın eski Sovyet coÄŸrafyasını imtiyazlı etki alanı olarak gören tutumu, Türkiye'nin Rusya ile sürdürdüÄŸü karşılıklı iliÅŸki ve Türkiye'nin çok yönlü dış politikası ile dengelenmeli. Ayrıca Türkiye, hem Rusya hem de AB ile olan iliÅŸkilerini bölgedeki gerginliÄŸi azaltmak adına gerekirse iki taraflı koz olarak kullanmalı.

Erken müdahale imkânı Ä°ç politikadaki Rusya ile iliÅŸkiler algısı, Rusya'nın AB'ye bir alternatif olarak görülmesi yerine, Türkiye'nin çok yönlü ve bütüncül dış politikası çerçevesine oturtulmalıdır. Halen devam etmekte olan üst düzey diyaloglar doÄŸacak olası anlaÅŸmazlıklara erken müdahale ve çözüm imkânı tanımakta. Türkiye, Rusya'yı bölgesel ekonomik ve siyasi giriÅŸimlerde olmazsa olmaz bir ortak olarak görmekte. Bu politika tek taraflı kalmamalı ve Rusya benzer bir tavır ve yaklaşım geliÅŸtirmeli. Rusya'nın siyasi iliÅŸkilerde baskı yaratmak için ekonomik çıkarları kullanma eÄŸilimi var ve bu politika Türkiye'ye karşı gündemde olmamalı.

Rus akademik çevresi, Türk dış politikasını hâlâ SoÄŸuk SavaÅŸ dönemi bakış açısıyla deÄŸerlendirmekte. Benzer bir ÅŸekilde Türkiye'de yetkin uzmanlara sahip olmamanın sıkıntısı çekilmekte. Ä°ki ülke arasında geniÅŸ kapsamlı akademik iÅŸbirliÄŸine gidilmeli, ortak araÅŸtırma platformları oluÅŸturulmalı, düÅŸünce kuruluÅŸları arasında etkileÅŸim ve diÄŸer ortak faaliyetler desteklenmeli. Ayrıca çok yönlü sosyal faaliyetler ve sivil toplum diyalogu teÅŸvik edilmeli. Bu faaliyetler sadece politik iliÅŸkileri güçlendirmekle kalmayıp, her iki tarafın olumsuz hafızasının zayıflamasına yardımcı olabilir.

Türkiye, çok boyutlu iÅŸbirliÄŸini geçmiÅŸte Bakü-Ceyhan boru hattı ile ilgili yaÅŸanan benzer bir anlaÅŸmazlıktan korumak için Nabucco projesinde dikkatli bir politika izlemeli. Rusya'yı Nabucco projesine davet eden pozisyonunu muhafaza etmeli. Güney Akım ve Mavi Akım-2 gibi projelerin, diÄŸer projelerle birlikte yürüyebileceÄŸi ve Türkiye'nin çok sayıda projede yer almasının bir çeliÅŸki deÄŸil, rasyonel bir ÅŸekilde çıkarlarının gerektirdiÄŸi bir tavır olduÄŸu ortaya konmalı.

Ä°ç meseleler, etnik gerilimler ve de facto devletler gibi sorunlar nedeniyle Kafkasya'daki mevcut statüko sürdürülemez hale gelmiÅŸtir. Karadeniz, bu ÅŸartlar altında uluslararası güçlerin savaÅŸ alanı haline gelme tehdidi ile karşı karşıya. Türkiye ve Rusya'nın bu sorun alanlarını dikkate alması ve çözüm önerileri geliÅŸtirmesi gerekiyor.

Güncel geliÅŸmeler, hem Türkiye'nin hem de Rusya'nın politik, ekonomik ve güvenlik alanlarında ikili iliÅŸkileri sürdürmeye istekli olduklarını gösteriyor. Ama bu iliÅŸkiler, güçlenen baÄŸlara zarar verip, tehlikeye sokabilecek bazı ciddi problemleri çözerek geliÅŸebilecek. Türkiye'nin Rusya ile çok yönlü iliÅŸkiler geliÅŸtirmeye yönelik yeni yaklaşımı baÅŸarıya ulaşırsa, bunun Avrasya bölgesi üzerinde uzun soluklu pozitif sonuçları olacağına hiç ÅŸüphe yok.

Sabah- 12 AÄŸustos 2009