Türkiye’nin Milli Muharip Uçağı KAAN’ın İlk Uçuşu

Birçok Türk savunma sanayii firmasının katkısıyla ve TUSAŞ ana yükleniciliğinde geliştirilen Türkiye'nin Milli Muharip Uçağı (MMU) KAAN bu hafta ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. Bu şekilde Türkiye, hava kuvvetlerine beşinci nesil savaş uçağı katma yolunda önemli bir eşiği geçmiş oldu. Yine modern uçakların ve özellikle beşinci nesil platformların sahip olduğu sofistikasyon ve uzun geliştirme süreçleri düşünüldüğünde, Türk havacılığı için de başka bir atılım kaydedildi. KAAN'ın ilk uçuşu 13 dakika sürerken uçak 2440 metre irtifaya çıkarak saatte 425 km hıza ulaştı. Amerikan F-35 gibi çok rollü bir savaş uçağı olan KAAN'ın asli görevleri arasında hava-hava ve hava-yer görevlerinin olması hedefleniyor.


Devamı
Türkiye nin Milli Muharip Uçağı KAAN ın İlk Uçuşu
Avrupa Gökyüzü Kalkanı Girişimi ve Türkiye nin Katılımı

Avrupa Gökyüzü Kalkanı Girişimi ve Türkiye’nin Katılımı

AGKG nedir ve neyi hedeflemektedir? Türkiye’nin bu girişime dahil oluşuna etki eden faktörler nelerdir? Girişimin Avrupa savunma sistemine ve NATO-AB iş birliğine nasıl bir katkısı olur? Bu girişim Avrupa savunma politikaları açısından nasıl değerlendirilebilir?


Devamı

Türkiye-Somali Anlaşmasının Bölgesel ve Küresel Yansımaları

Bu analiz Ukrayna’da devam eden ve ikinci yılını dolduran savaşın Avrupa’nın güvenliği, transatlantik ilişkiler ve NATO’ya olan etkilerini incelemektedir.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Haber Global ekranlarında yayınlanan Madde Madde Gündem programında, Türkiye’nin yerli ve milli imkânlarla ürettiği 5. nesil savaş uçağı KAAN’ın ilk uçuşunu gerçekleştirmesi ve Türkiye’nin savunma sanayiinde son zamanlarda gerçekleştirdiği atılım üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye ve Somali arasında 8 Şubat 2024’te imzalanan Savunma ve Ekonomik İş Birliği Çerçeve Anlaşması birçok açıdan önemli mesajlar barındırıyor. Türkiye Cumhuriyeti Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Somalili mevkidaşı Abdulkadir Muhammed Nur’un Ankara’da imzaladığı anlaşma 21 Şubat 2024’te Somali Meclisi ve Bakanlar Kurulu tarafından onaylanmıştır. Nitekim bir uluslararası anlaşmanın ulusal hukuk çerçevesinde uygulanabilmesi için Ulusal Mecliste onaylanması gerekir. Somalililerin rızasının olduğunu gösteren ve Somali halkının temsil edildiği Meclisteki bu anlaşmanın onay süreci barındırdığı mesaj itibarıyla oldukça önemlidir.

Değişen Dünyada AB ve Türkiye | Strateji Belgeleri Üzerinden Bir Değerlendirme

Güvenlik strateji belgeleri belli zaman aralıklarında hazırlanan ve bir ülkenin başlıca güvenlik kaygılarının ve bunlarla nasıl baş edeceğine dair çözüm önerilerinin yer aldığı dokümanlardır. Bu kitapta, 2003’ten günümüze AB tarafından hazırlanmış ve uygulamaya koyulmuş strateji belgeleri ve Türkiye’nin güvenlik strateji belgeleri olarak kabul edilen Milli Güvenlik Siyaseti Belgeleri incelenmektedir. Strateji belgelerini merkeze alan bu çalışmada, değişen dünyada AB ile Türkiye’nin ortak hareket etmesiyle kazan-kazan durumunu oluşturabilecek politika ve yaklaşımlar üzerinden değerlendirmeler yapılmakta ve tavsiyelerde bulunulmaktadır. Her ne kadar bu inceleme AB küresel strateji belgeleri ve Türkiye’nin Milli Güvenlik Siyaseti Belgeleri üzerinden yapılsa da Türkiye’nin ulusal güvenlik strateji belgesi bulunmadığının altını çizmek gerekir. Bu açıdan elinizdeki kitap aynı zamanda Türkiye’nin de kapsamlı ve ayrıntılı bir ulusal güvenlik strateji belgesi hazırlaması yönünde bir örnek teşkil edebilir.


Devamı
Değişen Dünyada AB ve Türkiye Strateji Belgeleri Üzerinden Bir Değerlendirme
KAAN Türkiye nin Karar Bağımsızlığı İçin Hayati Önemde

KAAN Türkiye’nin Karar Bağımsızlığı İçin Hayati Önemde

SETA Dış Politika Araştırmacısı Murat Aslan, NTV ekranlarında, Türkiye’nin milli muharip uçağı KAAN’ın ilk uçuş testi ve üretim süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.


Devamı

Milli Muharip Uçak programı kapsamında geliştirilen KAAN savaş uçağı 21 Şubat 2024’te ilk uçuşunu gerçekleştirdi. Böylelikle Türk kamuoyu ilk kez yerli ve milli imkanlarla geliştirilen insanlı bir savaş uçağının uçuşuna şahitlik etti.

Washington Post’ta yayınlanan bir görüş yazısında, ABD’nin İsrail’in nükleer kapasitesi hakkında artık gerçekleri konuşması gerektiği çağrısı yapıldı. Nükleer silahların yayınlaşması meselesinde uzman isimlerin imzasıyla yayınlanan yazıda, Amerikan devleti yetkililerinin 60 yıldır yürürlükte olan gizli bir başkanlık emri dolayısıyla İsrail’in nükleer silahlarının varlığını inkâr eden bir politika takip ettiği not ediliyor. Uzmanlar, bu politikanın İsrailli siyasetçilerin Gazze’de nükleer silah kullanma tehditleri savurduğu bir dönemde iyice anlamsız hale geldiğini ve Amerika’nın bölgesel çatışma senaryolarını sağlıklı bir şekilde çalışamadığını savunuyor. Bu tür bir çağrı ilk kez yapılmıyor olsa da, bu tür tartışmaların Amerikan kamuoyunda İsrail algısının değişmekte olduğunu ve Amerika’nın İsrail politikasının sorgulandığını gösterdiği söylenebilir.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Haber Global ekranlarında yayınlanan Madde Madde Gündem programında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın KYB’nin terör örgütü PKK’ya desteğine verdiği tepkiyi değerlendirdi.

SETA Akademi Direktörü Ferhat Pirinççi, A Haber ekranlarında yayınlanan Arka Plan programında, ABD’den yapılan “Rusya'nın uzaya nükleer silah yerleştirme planları olduğu” iddiası üzerine değerlendirmelerde bulundu.