Michigan’dan Biden’a Filistin Resti, Trump’a Merkez Uyarısı

Arap ve Müslüman seçmenin Kasım 2024 başkanlık yarışında kritik etki yaratabileceği eyalet olan Michigan’da yapılan ön seçimlerde Biden’a net bir Filistin mesajı verildi. Salıncak eyaletlerden biri olan Michigan’da 2016 yılında Trump 11 bin oy farkla Clinton’ı yenmişti. Bu hafta salı günü yapılan Demokrat Parti ön seçimlerinde 100 binin üzerinde seçmenin Biden’a karşı ‘bağlantısız’ opsiyonuna oy vermesi Başkan’a kritik bir uyarı teşkil ediyor. Ön seçim öncesinde başlatılan ‘Biden’ı terk et’ kampanyasının son derece etkili olduğu görüldü. Bunu seçim öncesinde hisseden Biden’ın basına yaptığı bazı açıklamaların parti içindeki Filistin tepkisini teskin etmeye yetmediği ortaya çıktı. Şu ana kadar Biden’a parti içinden gençlerin, siyahilerin ve Müslümanların tepkisi hep anketler üzerinden ölçülüyordu ancak Michigan ön seçim sonuçları bu kesimlerin seçmen davranışındaki değişimin sandıkta karşılığı olduğuna işaret ediyor.


Devamı
Michigan dan Biden a Filistin Resti Trump a Merkez Uyarısı
Podcast 28 Şubat Darbesi ve Türkiye nin Demokratikleşme Mücadelesi

Podcast: 28 Şubat Darbesi ve Türkiye’nin Demokratikleşme Mücadelesi

28 Şubat Darbesi ve Türkiye’nin Demokratikleşme Mücadelesi


Devamı

Bir kasırganın geldiği tespiti Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'e ait. Bu ifadeyi El Pais gazetesine verdiği röportajda AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'i "tamamen İsrail yanlısı duruş sergilemekle" suçlarken kullandı. Borrell, AB'nin Rusya-Ukrayna savaşına ve İsrail'in Gazze'deki katliamlarına yönelik politikalarının yüksek maliyetler ürettiğini belirterek "Batı'da bir kasırganın yaklaştığı" öngörüsünde bulunuyor. Dante'nin İlahi Komedya'sına atıfla "şiddet çemberinin" geldiğini belirten Borrell, "çok geçmeden Avrupa uyanmak zorunda" diyor. AB çevrelerinde Von der Leyen'in İsrail'e koşulsuz desteğine duyulan tepki biliniyor ve bunun bir örneği "Bayan Soykırım" tabiriyle ifade edildi.

Rusya-Ukrayna savaşının ikinci yıldönümünde dünyanın hali iç açıcı değil. Sadece son birkaç haftada yaşanan gelişmelerin bazılarını sıralamak bile ne kadar parçalı, dağınık ama riskleri yükselen bir döneme geçtiğimizi anlamak için yeterli

Türkiye'nin 2011'den günümüze Somali ile kurduğu ilişki, Afrika kıtasında yer alan diğer ülkeler için model niteliğinde. Ancak Türkiye'nin Somali ile bağları elbette 2011'de oluşmadı. Bağlar çok daha eskilere, beş yüzyıl öncesinde bölgeyi Portekizlilerden koruyan Osmanlı donanmasının varlığını göstermesine kadar dayanıyor. Geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin Somali ile imzaladığı "Savunma ve Ekonomik İşbirliği Çerçeve Anlaşması", Afrika Boynuzu siyaseti açısından önemli bir dönüm noktası teşkil ediyor. Ancak burada kastettiğim süreç sadece Somali'nin güvenliğini sağlamaya yönelik olan durumu içermiyor. Türkiye ile Somali'nin birlikte yürüdükleri stratejik yolda imzalanan Anlaşma, bölgesel güvenliğe karşı kritik katkılar ve bölgede varlık gösteren tüm aktörlere karşı önemli mesajları barındırıyor.

Günümüz dünyası, hızla değişen güvenlik dinamikleri ve artan jeopolitik rekabetle karşı karşıya. Özellikle COVID-19 pandemisiyle birlikte hızlanan ve biçim değiştiren söz konusu rekabet, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ve İsrail'in Gazze'deki saldırıları sonrası derin bir güvenlik krizini de ortaya çıkardı. Üstelik bu kriz, geleneksel askeri çatışmaların uluslararası siyaseti şekillendiren temel bir örüntü olarak geri dönmesiyle sınırlı değil. Teknolojinin giderek artan önemi, yapıcı olduğu kadar yıkıcı olan tarafı, iklim değişiminin neden olacağı olası geniş çaplı krizler, küresel ekonomide yaşan sistemik değişim ve dünya nüfusunun her geçen gün artması, sistemik düzeyde bir kaygı döneminin içinde olduğumuzu bize gösteriyor.

Türkiye’nin Milli Muharip Uçağı KAAN’ın İlk Uçuşu

Birçok Türk savunma sanayii firmasının katkısıyla ve TUSAŞ ana yükleniciliğinde geliştirilen Türkiye'nin Milli Muharip Uçağı (MMU) KAAN bu hafta ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. Bu şekilde Türkiye, hava kuvvetlerine beşinci nesil savaş uçağı katma yolunda önemli bir eşiği geçmiş oldu. Yine modern uçakların ve özellikle beşinci nesil platformların sahip olduğu sofistikasyon ve uzun geliştirme süreçleri düşünüldüğünde, Türk havacılığı için de başka bir atılım kaydedildi. KAAN'ın ilk uçuşu 13 dakika sürerken uçak 2440 metre irtifaya çıkarak saatte 425 km hıza ulaştı. Amerikan F-35 gibi çok rollü bir savaş uçağı olan KAAN'ın asli görevleri arasında hava-hava ve hava-yer görevlerinin olması hedefleniyor.


Devamı
Türkiye nin Milli Muharip Uçağı KAAN ın İlk Uçuşu
Uzmanlar Cevaplıyor Avrupa Gökyüzü Kalkanı Girişimi ve Türkiye nin Katılımı

Uzmanlar Cevaplıyor: Avrupa Gökyüzü Kalkanı Girişimi ve Türkiye’nin Katılımı

AGKG nedir ve neyi hedeflemektedir? Türkiye’nin bu girişime dahil oluşuna etki eden faktörler nelerdir? Girişimin Avrupa savunma sistemine ve NATO-AB iş birliğine nasıl bir katkısı olur? Bu girişim Avrupa savunma politikaları açısından nasıl değerlendirilebilir?


Devamı

Türkiye-Somali Anlaşmasının Bölgesel ve Küresel Yansımaları

Bu analiz Ukrayna’da devam eden ve ikinci yılını dolduran savaşın Avrupa’nın güvenliği, transatlantik ilişkiler ve NATO’ya olan etkilerini incelemektedir.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Haber Global ekranlarında yayınlanan Madde Madde Gündem programında, Türkiye’nin yerli ve milli imkânlarla ürettiği 5. nesil savaş uçağı KAAN’ın ilk uçuşunu gerçekleştirmesi ve Türkiye’nin savunma sanayiinde son zamanlarda gerçekleştirdiği atılım üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye ve Somali arasında 8 Şubat 2024’te imzalanan Savunma ve Ekonomik İş Birliği Çerçeve Anlaşması birçok açıdan önemli mesajlar barındırıyor. Türkiye Cumhuriyeti Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Somalili mevkidaşı Abdulkadir Muhammed Nur’un Ankara’da imzaladığı anlaşma 21 Şubat 2024’te Somali Meclisi ve Bakanlar Kurulu tarafından onaylanmıştır. Nitekim bir uluslararası anlaşmanın ulusal hukuk çerçevesinde uygulanabilmesi için Ulusal Mecliste onaylanması gerekir. Somalililerin rızasının olduğunu gösteren ve Somali halkının temsil edildiği Meclisteki bu anlaşmanın onay süreci barındırdığı mesaj itibarıyla oldukça önemlidir.