Ufuk Ulutaş: “Türkiye’nin istikrarlı bir şekilde Amerika dinamiğini bir kenara koyup, kendi milli önceliklerini ortaya koyarak YPG ile mücadelesini, Türkiye içerisindeki PKK ile mücadele eder gibi, sürdürmesi gerekir.”
DevamıFahrettin Altun: “Süreç içerisinde yer alan bütün aktörler Suriye meselesinde bütün tezlerini kaybetmişlerdir. Söylemsel olarak Türkiye hiçbir tezini bu anlamda revize etmek durumunda kalmamıştır.”
DevamıBurhanettin Duran: “Eğer Halep düşerse ve muhalifler ellerindeki alanları kaybederek gerilla savaşına zorlanırlarsa Sünnilerin bu denklemdeki yeri çok küçülecek. Sünni Arapların dışlandığı bir Suriye’den çözüm çıkmaz.”
Amerika’nın Suriye konusunda çifte standartlı politika yürüttüğünü ve stratejik ortaklıklarını bir takım taktik kazanımlara feda ettiğini belirten Fahrettin Altun, “Amerika günü kurtaran politikalarına belki devam edebilir fakat bunun maliyeti sadece bölgeye değil aynı zamanda Amerika’ya da çıkıyor.”
Burhanettin Duran: Eğer Halep düşerse ve muhalifler ellerindeki alanları kaybederek gerilla savaşına zorlanırlarsa Sünnilerin bu denklemdeki yeri çok küçülecek. Sünni Arapların dışlandığı bir Suriyeden çözüm çıkmaz.
Bu analizde, İranın coğrafi konumu, stratejik noktalara hâkimiyeti, enerji kaynakları ile ilişkisi, askeri gücü, benimsediği savunma konsepti ve vekâlet savaşlarındaki rolü gibi sert güç unsurları incelenecektir.
Türkiyenin ABD ve ABnin teröre desteğini dikkate alarak müstakil oyun planları kurması gerekiyor ki YPG/PKKya yönelik son operasyonlar bu yönde atılmış akıllıca adımlardır.
DevamıBugün Amerika eğer sorumsuz bir biçimde müttefikini terk etmiş olma görüntüsü vermekten çekinmiyorsa, Türkiye de benzer bir şekilde Amerika’yı sürükleyebilme mekanizmasını devreye sokabilir.
DevamıBölgede artan gerginlik, dinsel temelli bir mezhep çatışması değil, İran’ın bölgesel stratejik hırsı ile Suudi Arabistan’ın siyasi korkularına dayalı siyasi bir çatışmadır.
Bölgede artan gerginlik, dinsel temelli bir mezhep çatışması değil, İranın bölgesel stratejik hırsı ile Suudi Arabistanın siyasi korkularına dayalı siyasi bir çatışmadır.
PYD, Fırat'ın batısına ABD desteği olmadan geçmeyeceğini söylese de bu açıklamaya güvenilemez. Fırsat bulduklarında Türkiye'nin tüm Suriye sınırı Esed-PYD tarafından kontrol edilir hale getirilecek.
ABD PYD veya YPG’nin tüzüğüne bakmış mıdır acaba? Bu tüzükte kendilerini KCK’yla organik olarak ilişkilendirmelerine rağmen ABD’nin ‘hayır siz PKK değilsiniz’ ısrarı nedendir?