İsrail'in Gazze'deki Suçları

Bu analizde İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği saldırılar Uluslararası Silahlı Çatışmalar Hukuku ve Uluslararası İnsancıl Hukuk bağlamında değerlendirilmektedir.


Devamı
İsrail'in Gazze'deki Suçları
İsrail'in Gazze'deki Saldırıları Askeri ve Politik Bir Değerlendirme

İsrail'in Gazze'deki Saldırıları | Askeri ve Politik Bir Değerlendirme

Bu analizde Hamas’ın 7 Ekim operasyonu ve İsrail’in devam eden operasyonları çerçevesinde askeri ve siyasi bağlamda mevcut durumun irdelenmesi amaçlanmaktadır.


Devamı

Biden yönetimi son dönemde artan kamuoyu baskısı sayesinde Gazze’ye yönelik insani yardım geçişleri için İsrail’e lobi yapmaya başlamıştı. Beyaz Saray, İsrail’in her gün dört saatliğine ‘insani duraklama’ yapmayı kabul ettiğini açıkladı ve bunu Başkan Biden’ın ‘bireysel liderlik ve diplomasisinin’ bir başarısı olarak sundu. Buna karşın Biden İsrail’e bunu kabul ettirmenin ‘umduğundan daha uzun sürdüğünü’ söyledi. Ayrıca kendisinin ‘üç günden daha uzun’ duraklamalar için uğraştığı da basına yansıdı. İsrail tarafından yapılan açıklamalarda ise bu tür duraklamaların belli bölgelerde gerektikçe yapıldığı ve Gazze’nin kuzeyinden güneyine insani geçişlerin zaten sağlandığı belirtildi. Yani Biden Netanyahu’ya insani duraklama gibi çok hafif bir talebini bile tam olarak kabul ettiremedi.

Hamas’ın 7 Ekim 2023’te başlattığı Aksa Tufanı operasyonunun ardından tüm dünyanın gözleri yeniden Gazze’ye çevrildi. 7 Ekim sonrasında İsrail ise yoğun hava bombardımanları ile Gazze’ye yönelik işgal girişiminin başlangıcını verdi. Ardından gelen kara harekatıyla birlikte işgal ve nüfusun göç ettirilmeye zorlanması stratejisi ortaya çıktı. Nitekim bugüne kadar binlerce sivil hayatını kaybederken Gazze tüm insani ihtiyaçlardan yoksun bırakılarak tam abluka altına alındı. Söz konusu katliam ve vahşet görüntüleri başta İslam dünyası olmak üzere Batı kamuoyunda büyük yandı uyandırdı. Bu savaş neticesinde Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi düzenlendi. Zirvenin sonuç bildirgesini ve neticelerini sizler için uzmanlarına sorduk.

BM kuruluşları "Gazze'de hastanelere yönelik devam eden saldırıların sonlandırılması için acil uluslararası eylem çağrısında" bulunsa da ABD ve Batı ülkeleri İsrail'e verdiği koşulsuz desteği sürdürüyor.

Türkiye’de gerçekleştirilen herhangi bir terör saldırısının faili, adı ne olursa olsun Irak veya Suriye’deki bölücü terör örgütü olduğu sürece ABD ve Avrupalı devletler de aynı oranda bu saldırının bir tarafıdır.

Riyad Zirvesi Ne Getirir?

İsrail'in Gazze'de Filistin halkına yaptığı katliama karşı "İslami ortak bir duruş ve eylem geliştirme" amacıyla toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) olağanüstü zirvesi için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın heyetiyle Riyad'dayız. Zirve öncesi İİT'den yapılan açıklamada bu zirvenin "İslam ümmetinin merkezi davası olan Filistin meselesi ve Kudüs kentine ilişkin tehlikeli gelişmeler" üzerine düzenlendiği vurgulandı. Bu açıklama İİT'nin kuruluş gayesi olan Kudüs'ün korunmasını Gazze'deki katliamın önlenmesi ile bir arada dile getiriyor. 8. Olağanüstü Zirve Suudi Arabistan'ın çağrısıyla toplansa da Türkiye, İİT'nin Gazze'de ateşkes ve iki devletli çözüm süreci için inisiyatif alması için ciddi bir gayret gösteriyor. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan, Taşkent dönüşü Riyad'daki zirveyi çok önemsediğini şu cümlelerle belirtti: "Buraya katılan ülkelerin her biri ne yapabilir? sorusuna odaklanacağız... İslam ülkelerinin Filistin davası ile ilgili hassasiyeti malum ve hem ateşkesin sağlanması hem kalıcı barış ile ilgili yapabileceğimiz çok şey var. Adımlarımızı sağlam, etkin ve barışa hizmet edecek şekilde atmalıyız. Stratejisi oluşturulmamış, iyi planlanmamış adımlar en başta Filistin davasına zarar verir."


Devamı
Riyad Zirvesi Ne Getirir
Ya Bölgesel Barış Ya Bölgesel Savaş

Ya Bölgesel Barış Ya Bölgesel Savaş

Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e karşı başlattığı Aksa Tufanı operasyonu, İsrail'in hava ve kara saldırıları eşliğinde devam ediyor. İsrail'in ülke içinde yaşanan şoku atlatmak, askeri caydırıcılığı yeniden tesis etmek ve Hamas'ı Gazze halkını toplu cezalandırma yöntemiyle bertaraf etmek için gerçekleştirdiği askeri saldırılar 36. gününü doldurdu.


Devamı

Türk Dünyası ortak gücünün sembolü olan Türk Devletleri Teşkilatı'nın (TDT) 10. Zirvesi, 3 Kasım 2023 tarihinde Orta Asya'nın merkezi ülkesi Kazakistan'da gerçekleşti. Dünyanın barış ve istikrar aradığı bir dönemde Orta Asya'nın kalbinde gerçekleşen bu zirvenin, bölgesel istikrar kadar küresel istikrara da katkı sağlaması beklenmektedir. Zirvenin "Türk Devri" teması ile gerçekleşmiş olması elbette tesadüfi değildir. Bilindiği üzere yüz yaşına giren Türkiye Cumhuriyeti, son yıllarda gerçekleştirdiği projeler, izlediği bölgesel ve küresel politikalar ve savunma sanayii alanındaki atılımlarıyla bölgesel ve küresel siyasette güçlü bir aktör konumuna gelmiştir. "Türkiye Yüzyılı" mottosuyla hareket eden Türkiye, Cumhuriyet'in ikinci yüzyılına dair yeni vizyonunu ortaya koyacak projeleri hayata geçirmek üzere yoğun bir çaba içindedir.

7 Ekim'deki Hamas saldırısının üzerine İsrail'in 75 yıllık işgal ve soykırım siyasetinin bir diğer halkası olarak başlayan katliamlar durmaksızın devam ediyor. Bu süreçte İsrail, sivil konutları, hastaneleri, ibadethaneleri, mülteci kamplarını, ambulans konvoylarını, tahliye koridorlarını bombaladı ve bombalamaya devam ediyor. 11 binin üzerinde Filistinli, İsrail'in saldırıları sonucunda hayatını kaybetti. Bunların yarısından fazlasının kadın ve çocuk olduğu biliniyor. İsrail'i şu ana kadar ne bir devlet, ne bir uluslararası organizasyon ne de uluslararası hukuk durdurabildi ya da dizginleyebildi. İsrail karşısında hukuk, insan hakları ya da evrensel değerler gibi kavramların ne kadar etkisiz olduğu müşahede edildi. Bunun yanında İslam dünyası ve Arap devletlerinin de Filistin meselesinde anlamlı bir fark yaratacak müdahale kapasitesinden yoksun oldukları görüldü.

Bir sözün yarattığı etki, bir bombanın yarattığı etki ile karşılaştırılabilir mi? Masum sivilleri öldürmek bir suç olarak tanımlanırken, masum sivillerin öldürülmesini meşrulaştıran ve gerçekte mümkün kılan sözler, sorumluluktan muaf tutulabilir mi? Bir söz, ne zaman bir suç aletine dönüşebilir? Yahudileri ötekileştiren sözler antisemitizm suçu olarak tanımlanırken, Müslümanları öldüren bombaların suç unsuru olarak görülmemesi mümkün mü?

Geçtiğimiz iki gün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın heyetiyle Ekonomik İş birliği Teşkilatı'nın (EİT) 16. Zirvesi için Taşkent'teydik.