SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Türkiye - AB ilişkilerinin geleceği üzerine değerlendirmelerde bulundu.
DevamıSETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Muhittin Ataman, Ukrayna - Rusya gerilimini ve Kırım meselesini değerlendirdi.
DevamıSETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, PKK/KCK'nın sözde gümrük koordinasyonu sorumlusu Ömer Aydın'ın etkisiz hale getirildiği operasyonu değerlendirdi.
Avrupa’da koronavirüs (Kovid-19) salgınının bilançosu nedir ve aşılama süreci ne aşamadadır? Aşılama sürecine dair AB içinde yaşanan sorunlar neler? Üye ülkelerin aşı tedarik sorununa yönelik tutumları ne? Avrupa Birliği “aşı milliyetçiliğine” doğru mu sürükleniyor? Avrupa’da yaşanan aşı krizi ve “aşı milliyetçiliği” suçlamaları ne anlama geliyor?
ABD doğal olarak Çin ile artık kaçınılmaz hale gelen hegemonya mücadelesini kendisine avantaj yaratacak şartlar altında vermek istiyor.
Türkiye çok mücadele verdi ama öncelikli kriz konularının hepsinde kendine çok geniş bir alan kazandı. Doğu Akdeniz, Suriye, Karabağ ve terörle mücadele birer başarı hikâyesine dönüştü.
ABD ve Çin arasındaki jeopolitik ve ideolojik rekabetin tüm dünyayı kapsaması beklenmiyor. AB, Rusya, Hindistan, Brezilya, Endonezya, Nijerya, Türkiye ve Güney Afrika gibi ülkeler otonomilerini koruyarak denge siyaseti yürütecekler.
DevamıMesele, Türkiye'nin AB'ye hazır olup olmadığı değil. Tam tersi. İster coğrafya, ister nüfus, ister din deyin fark etmiyor. AB siyasetçileri "Türkiyeli bir AB'yi" tahayyül etme cesareti gösteremiyor.
DevamıKüresel koronavirüs salgını ile birlikte hızlanan, uluslararası düzenin köklü bir değişim geçireceğine dair tartışma bugünlerde daha belirgin bir hal almış durumda. Geride bıraktığımız hafta, Amerikan Dışişleri Bakanı Blinken ve Savunma Bakanı Austin'in Asya ziyaretleri bu tartışmanın ne kadar canlı olduğunu gösteren çarpıcı örneklerle dolu.
Bugün Türkiye söz konusu olduğunda birçok Avrupa ülkesi, AB perspektifinden değil kendi ülkesinin Türkiye ile olan ilişkileri üzerinden değerlendirme yapıyor. Doksanlı yıllarda değiliz. AB ülkelerinin kafasında bile artık AB imajı ciddi bir sarsıntı yaşadı. O nedenle AB'nin stratejik karar alma kapasitesi yok denecek kadar az. Türkiye'yi cezalandırma hevesi ise köhne bir hayal.
AB kanadı bir defa daha Türkiye ile ilişkileri samimi bir şekilde ele almayı ve ilişkileri daha olumlu ve gerçekçi bir zemine oturtma kararını öteledi.
AB-Türkiye arasındaki gerilimlerin kamuoyuna yansıtıldığı gibi Türkiye'nin insan hakları, demokrasi ve özgürlük gibi sözde Avrupa değerleri olduğu iddia edilen değerlerinden uzaklaşması nedeniyle değil reel siyasetteki çıkar çatışmaları sebebiyledir.