Küresel entegrasyonun hızla geliştiği, işbirliği ihtiyacının da büyüdüğü; ortak sorunlara uzlaşı ve çözüm arayışlarının, bölgesel ve hatta küresel rekabetin de arttığı yeni bir dönemeçteyiz. G20 gibi küresel ekonomiye yön veren platformlar veya forumların, bu noktada, küresel yönetişim ve sorunların çözümüne ciddi katkılarının olabileceğine şüphe yok.
Devamıİsrail'in Gazze’de gerçekleştirdiği soykırımı en fazla destekleyen ülkelerin başında Almanya geliyor. Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve diğer önemli devlet görevlileri her fırsatta İsrail’e verdikleri desteği sürdüreceklerini açıklarken Almanya, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) ardından İsrail’e en fazla silah veren ikinci ülke konumunda kalmaya devam ediyor.
DevamıBiden yönetiminin Ukrayna’ya verdiği uzun menzilli füze sistemlerini Rusya’nın içini vurmak için kullanmasına izin vermesi savaşta yeni bir tırmanmanın başlangıcı oldu. Ukrayna liderinin uzun süredir Washington’ı bu konuda ikna çabaları başarıya ulaşmamıştı ancak Rusya’nın Kuzey Kore askerlerini sahaya indirmesinin Biden’ın fikrini değiştirmesine neden olduğu anlaşılıyor.
Son yılların en popüler figürlerinden biri olan Elon Musk, birkaç ayda şöhretini, servetini, sevenlerinin ve nefret edenlerinin sayısını katlayarak artırmayı başardı. Peki nasıl oluyor da bir girişimci hem siyaseten hem idareten hem ticareten küresel ölçekte bu kadar gündem olmayı başarıyor? İşte bu sorunun cevabı aslında dijitalleşen dünyanın değişen dinamikleriyle ilgili.
Almanya’da yaşayan Yahudilerin korunmasından bahsederken Yahudilerden daha fazla ayrımcılığa ve saldırıya maruz kalan Müslümanların antisemitizmi artırmakla suçlanması açık bir ayrımcılık örneği olarak karşımıza çıkıyor.
Trump'ın göreve başlamasına kadar, Avrupa'nın "endişe hâli" ile Biden yönetiminin Trump'ı zor duruma düşürecek kararları artırması, bu iki aylık sürecin zor geçeceğinin işareti.
G20'nin diğer uluslararası kurumlardan farkı, kurumsal bir yapılanmasının olmaması. Dolayısıyla liderler zirvesinde genellikle küresel meseleler tartışılıyor. Bağlayıcı kesin kararlar almak yerine genel geçer ifadelerle sonuç bildirgeleri yayınlanıyor.
DevamıDünya G20'nin kuruluş amacının belirlendiği dönemdeki dünya değil. Ülkeler gümrük duvarlarını sağlamlaştırmak istiyor. Ulusal ekonomileri güçlendirmek için maliyetlere katlanılması gerektiği görüşü yükseliyor.
DevamıTrump yönetimi altında asıl önemli olan ABD'nin ne yapacağı değil, dünyanın geri kalanının buna nasıl karşılık vereceğidir. Bu da tek tek profillere odaklanmak yerine dış politikanın yapısal unsurlarını analiz etmeyi ve dış politikanın karşılıklı etkileşim yoluyla yapıldığını göz önünde bulundurmayı zorunlu kılıyor.
Ekonomik gerilemenin alt ve orta sınıf Amerikalıya yüklediği geçim sıkıntısını siyasi kazanca dönüştürme gayreti ağır basıyor. Bu ortamda inanç ve gelenekselleşmiş siyasi tercihler üzerinden İsrail gibi sorunlarda tavizsiz tutum sergileyen, ekonomik gerileyişi Çin ve Avrupa'ya ihale eden bir siyasi iklim yaklaşıyor.
Trump ilk döneminde kendi atadığı bakanlarla uzun çalışamamasıyla meşhurdu ve bunun temel sebebi de Washington’ın Trump’ın iradesini kabullenmemesiydi. Bürokrasiye de yabancı olduğu için başkent tecrübesi olan isimleri tercih eden Trump, istediklerini yaptıramayınca bakanlarını sıklıkla değiştirme yoluna gitmişti.
Gerek Kongre’deki Cumhuriyetçi çoğunluk gerek kamuoyu muhalefetinin daha zayıf olacak olması Trump’ın istediklerini yaptırabileceği bir ortam sunuyor. Bu durumun Trump’ın Türkiye politikası açısından da önemli sonuçlar doğurması beklenebilir.