Analizde, Arap dünyasında yaşanan halk hareketlerinin AB dış politikasına nasıl yansıdığı ve Türkiye'nin AB'nin bölge politikasında nerede durduğu soruları ele alınıyor.
DevamıAnalizde, 2012de gerçekleştirilen anayasal ve yasal düzenlemeler; yargı ve insan hakları alanındaki gelişmeler inceleniyor.
DevamıAnalizde, cari açık sorunu, azalan makro-finansal riskler, sürdürülebilir ekonomik büyüme, enflasyondaki azalış ve krizlere karşı direncin artması gibi ekonomide 2012'nin önemli başlıkları ele alınıyor.
2012 yılı içerisinde eğitim sistemimizi uzun vadede ilgilendirecek çok önemli gelişmeler yaşanmıştır. Bu gelişmeler arasında kamuoyunda 4+4+4 olarak bilinen düzenleme gündeme damgasını vurmuştur.
Analizde siyasi partilerin 2012 yılı performansları ile vesayetle mücadele-darbelerle yüzleşme ve PKKnın silahsızlandırılması-Kürt sorununun çözümü konularındaki gelişmeler ayrıntılı bir şekilde ele alınıyor.
SETAnın her yıl düzenli olarak hazırladığı yıllık Türkiye analizi yayımlandı. Analiz, yeni anayasa çalışmalarından Kürt meselesine, Suriye krizinden ekonomideki gelişmelere geniş ve yetkin bir bakış sunuyor.
TIMSS 2011 araştırmasının ön raporundaki veriler Türkiye adına kısmi bir iyileşme gösterse de, hem 4.sınıf hem 8. sınıf düzeyindeki genel başarı puanında ve diğer alt alan puanlarında Türkiye hâlâ dünya genelindeki katılımcı ülkelerin uluslararası ortalamalarının altındadır.
Devamı2023 İçin Akademisyen Yetiştirme Çabaları: MEB ve YÖK Yurtdışı Lisansüstü Bursları başlıklı analizde MEB ve YÖK'ün yurtdışı lisansüstü burslarına ilişkin sorunlar ve çözüm önerileri ayrıntılı bir şekilde ele alınıyor.
DevamıSelin M. Bölmenin hazırladığı analizde, İsrailin Gazze saldırısının ardında yatan asıl motivasyonlar, Arap Baharının son saldırı üzerindeki yansımaları ele alınıyor.
Analizde, Körfez ülkelerinin izlediği Ortadoğu siyasetinin temel parametreleri ve bu parametrelerin bölge yeniden şekillenirken ne yönde etkilendiği üzerinde duruluyor.
Erol A.Cebeci, Kadir Üstün ve Kılıç Kanatın hazırladığı çalışmada, ABDnin çıkarlarındaki devamlılıklarla yeni yönetimin yaratacağı farklılıklar bir arada analiz ediliyor.
"Türkiye'nin bir Kürt meselesi bulunuyor." Türkiye, Suriye ölçeğinde veya ağırlığında bir ülke olsaydı, yaşanan soruna dair önceki cümleyi kurup, durmak yeterli olurdu. Kürtlerin ana gövdesinin yaşadığı, tabii kaynakları olmamasına rağmen bölgenin en güçlü ekonomisine ve askeri gücüne sahip, son on yıldır istikrarlı bir değişim ve demokrasi tecrübesi bulunan ülkenin ismi Türkiye. Bu haliyle, Türkiye'nin, "Kürt meselesini ya da PKK'yı" sadece kendi lokal sorunu olarak ele alması mümkün değildir. Demokratik açılım süreciyle kendi Kürt meselesinin çözümünde ciddi mesafe alan Türkiye'nin bir güncelleme yapması gerekmektedir. Türkiye bütün Ortadoğu'yu ihata edecek bir yaklaşımla Kürt sorunsalına yaklaşmak durumundadır. Hem siyasi derinliği açısından hem de güvenlik kaygıları açısından bu yaklaşım kaçınılmazdır. Hali hazırda, Baas rejimine Kürtler adına tarihlerinde ilk kez haklarının iade edilmesi talebi doğrultusunda baskı yapmış Türkiye'nin daha farklı bir seçeneğe yönelmesi düşünülemez bir durumdur.