Şu sıralar dikkat ederseniz birçok devlet, diplomaside yeni bir zemin açma eğiliminde. Suudi Arabistan, Katar'a uyguladığı yaptırımları kaldırdı. Katar Emiri buna karşılık bir Suud ziyareti gerçekleştirdi. "Acaba Katar taraf mı değiştiriyor" diye düşünenler olsa da işin öyle olmadığı devamındaki gelişmelerle ortaya çıktı.
Birleşik Arap Emirlikleri'nden gelen Türkiye'ye dair açıklamalar bunun göstergesi. "Türkiye ile bir derdimiz yok" cinsinden açıklamalar geliyor. Aynı hava Suudi Arabistan'da da hissediliyor. Diplomasideki gevşeme sadece Ortadoğu'ya has değil. Türkiye ile Yunanistan arasında müzakereler yeniden açılıyor. Türkiye ile Fransa arasında ilişkilerin normalleşeceğine dair haberler geliyor. Hatta Türkiye ile İsrail arasında bile diplomatik ilişkilerin yeniden kurulabileceği konuşuluyor.
Bütün bunlar birer tesadüften ibaret değil. Sert bir kasılma döneminden sonra bir gevşeme hali olduğu çok belli. Fakat bu gevşemenin neden kaynaklandığını doğru yorumlamak lazım. Bu çerçevede ne kadar sahici bir yumuşama dönemine girdiğimizi veya bunun ne kadar devam edeceğini de öngörebiliriz.
Biden belirsizliği
Bu değişimin Amerikan seçimleriyle ilişkili olduğunu biliyoruz. Ama "Biden geldi ve liberal kurumsalcı ilişkiler geri döndü" diye düşünüyorsanız fazla basit düşündüğünüzü ve büyük oranda da yanıldığınızı söyleyebilirim. Aksine bu seçimler sonrası yeni bir belirsizlik dönemine giriyoruz ve devletler de buna göre önlem alıyor. ABD'de Trump iktidarı hüküm sürerken Amerikan yönetiminin öngörülemezliği artık öngörülebilir hale gelmişti ve buna uygun olarak herkes kendine bir yol tutturmuştu.
Şimdi Biden'ın bir değişim getirmeye niyetli olduğu söyleniyor. Ancak belirsiz olan bunu ne kadar yapabileceği. Her iktidar göreve geldiğinde çeşitli niyetler belirtir. Özellikle Trump sonrası gelenlerin Trump'tan çok farklı hareket edeceğini düşünebilirsiniz. Ama çevre şartları buna müsaade etmeyebilir. Biden uluslararası kurumları harekete geçirip diplomasiye zemin açmayı hayal ediyor. Ama kendi evini toparlamadan bunu yapabilmesi imkânsıza yakın. Bu da Biden'ın vaatlerine dair kuşkuları artırıyor.
Fakat her ne olursa olsun yeni bir Amerikan yönetimi, yeni bir sayfa açmak anlamına da gelir. Bu nedenle herkes açılması muhtemel yeni sayfaya hazırlanıyor diyebiliriz.
Trump döneminden kalma gerilimler bir kenara bırakılıyor. Silahlar gömülmüyor ama yeni görevlere hazırlanmak üzere bakıma kaldırılıyor. Bu esnada herkes yeni çıkar tanımlamalarına gidecek. Bir tur bitti. Yeni tura hazırlık var. Eski gerilimleri yeni tura taşımanın bir anlamı yok.
Türkiye için soluklanma fırsatı
Türkiye için de durum çok farklı değil. Trump döneminde gerilim siyaseti sayesinde üç önemli kazanım elde edildi. Suriye sınırı güven altına alındı.
Doğu sınırında ilerleme kaydedildi. Doğu Akdeniz'deki kuşatma yarıldı. Dört yıl öncesine oranla büyük ilerleme. Şimdi bu kazanımları diplomatik zeminde tahkim etme zamanı olabilir. Biden yönetiminin dış politikası en az bir yıl ve büyük ihtimalle iki yıl boyunca şekillenmeyecekse o zaman adım atmaktansa enerji toplamak daha mantıklı olabilir. Planlarınızı nadiren uygulayabilirsiniz. Ama bu gevşeme dönemlerini boşa harcamadan soluklanırsanız karşınıza ne plan gelirse gelsin daha güçlü olursunuz.
[Sabah, 16 Ocak 2021].