Zeytin Dalı Operasyonu devam ederken son birkaç gündür sınır bölgelerindeyim. Bu vesileyle operasyona en büyük desteğin sınır bölgesindeki halktan geldiğini not ederek başlayayım. Çünkü PKK terörünün Türkiye’ye yönelik genel tehdidine ek olarak sınır bölgeleri hassaten PKK terörünün hedefinde. Afrin’den Hatay ve Kilis’e atılan roketler, şehitlerimiz ve gazilerimiz bölge halkının PKK terörünün bir an önce bitirilmesi yönündeki desteğini kuvvetlendirmiş durumda. Sınır hattı boyunca Afrin tarafından yükselen dumanlar, F-16 ve Fırtına obüsü atışları Kilis-Hassa-Kırıkhan’dan Reyhanlı’ya kadar görülüyor, duyuluyor.
Önce Burseya Dağı’nın ardından Kestel Cundo gibi dağ eteklerindeki köylerin PKK’dan temizlenmesinin verdiği zihni rahatlık Kilis halkına yansımış durumda. Normal hayat devam ediyor. Bu durum Türkiye’nin öncelikli olarak sınır hattındaki roket tehdidine yönelmesini de açıklamakta. Burseya-Darmık’tan Kilis’e, Rajo’dan Kırıkhan ve havalisine ve Cenderis’ten Reyhanlı’ya yoğunlaşan saldırıların sona erdirilmesi için bu bölgelerdeki hâkim noktaların ele geçirilmesi şart. Aynı zamanda Türk askeri ve ÖSO’nun ilerleyişi için bu noktaların kontrol altına alınması gerekiyor.
Afrin operasyonunu anlamak isteyenler bölgenin topografisine mutlaka bakmalılar. An itibarıyla çatışmaların yoğunlaştığı kuzey-kuzeybatı-kuzeydoğu ve güneybatı bölgelerinde birbirlerine tandem şekilde uzanan dağ ve tepeler bulunmakta. Bu engebeli arazi içerisine serpilmiş köyler operasyonun istasyon istasyon ilerlemesine sebep oluyor. Topografi El-Bab’dan, Menbiç’ten ve Rakka’dan daha zor. PKK da senelerdir Türkiye ile çatışmaya hazırlanmış. Çünkü Suriye’deki PKK’nın ana gündemi Türkiye, hiçbir zaman Suriye olmadı. Özellikle kritik yükseltilere yaptıkları dış destekli tahkimatla Türk askerinin karşısına çıkmayı planlamış. Fakat Burseya’nın bu kadar çabuk düşmesi, planların suya düştüğünü gösteriyor.
PKK sahada tutunamadığı Türk askeri ve ÖSO karşısında Esed rejimini ve/veya uluslararası toplumu mobilize etme peşinde. Sistematik yalan ve kara propaganda durmaksızın devam ediyor. Sivil yerleşimleri üslere, teröristlerini sivil kıyafetle görünürde sivillere, kendinin verdiği tahribatı ise Türkiye’ye iftiraya çevirmeye çalışıyor. Önümüzdeki günlerde PKK sivil katledecek ve suçu Türkiye’ye atacak. Buna inanmaya hazır çevreler de PKK üretimi kara propagandaya vahiy hükmünde yaklaşacaklar.
Şimdiye kadar ürettikleri yalanların kaynakları bir kapalı devre gibi. Hepsi birbirine dayanıyor, yurtdışında da kimse teyit ihtiyacı duymuyor. Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü diye tek kişilik şovdan oluşan ve Londra’dan Suriye’yi izlediğini iddia eden PKK yanlısı, istihbarat aparatı, naylon kuruluş da PKK’ya malzeme taşıyor. Kaynaklar ya bu naylon kuruluş ya da doğrudan PKK’nın yerel kaynakları.
Türkiye Afrin merkeze doğru ilerledikçe bu kara propagandanın dozu artacak. Türkiye bu kara propagandaya Afrin’deki etkin askeri performansıyla ve baş döndürücü diplomasi trafiğiyle verecek. Türkiye’ye hak verenler olacak, PKK kara propagandasına inananlarsa zaten hiçbir zaman Türkiye’ye hak vermemiştir.
[Akşam, 2 Şubat 2018].