2013 yılında, hukuk devletinin güçlendirilmesi ve insan haklarının korunup geliştirilmesi amacına yönelik pek çok düzenleme yapıldı ve olumlu uygulamalar geliştirildi. Ama yeni anayasa konusunda 25 ay boyunca sürdürülen çalışmalara, yılın sonunda başarısızlıkla son verildi. Halkın yeni anayasa talebinin karşılanmamış olması, elbette toplumda büyük bir hayal kırıklığı oluşturdu.
Aynı şekilde, Türkiye’nin demokratikleşmesi açısından birtakım önemli adımlar atıldı. Örneğin, AİHM standartlarında bir yargı sistemi için 4. Yargı Paketi çıkarılırken, 2013’ün sonlarına doğru, yıllardır çözüm bekleyen birtakım köklü sorunların çözümünü hedefleyen Demokratikleşme Paketi açıklandı ve bu Paket kapsamında kısa sürede çeşitli düzenlemeler yapıldı.
2013, insan haklarını koruma amacıyla kamu idaresini denetlemeye yönelik bir dizi yeni çalışmaya da tanıklık etti. Bu bağlamda, Kamu Denetçiliği Kurumu ve Türkiye İnsan Hakları Kurumu çalışmalarına başladı. Bunların yanı sıra, Tazminat Komisyonunun kurulması ve Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru yolunun açılması, AİHM’de dava sayısının azalmasını sağlamış olsa da, Türkiye’nin AİHM tarafından çeşitli hak alanlarında mahkûm edilmesi 2013’te de sürdü. Bu yüzden, insan hakları sorunlarının çözümü için köklü ve kapsamlı değişikliklerin yapılması gereği hala devam etmektedir.
Yıl boyunca yargı, tartışmaların odağı olmaktan kurtulamadı. Özellikle darbelere ve darbe teşebbüslerine ilişkin davalar ile güvenlik görevlilerinin yargılandığı ve cezasızlık politikası kapsamında tartışılan davaların duruşmaları, bu yılda da devam etti ve bu davaların bazıları hakkında karar verildi. Ancak bu davaların evrensel hukuk ilkeleri çerçevesinde yürütülerek yargılamaların adil yapılması gerektiği düşüncesi, yıl boyunca, hem davalılar hem de davacılar ve müdahiller bakımından sürekli dile getirildi.