SETA > Köşe Yazıları |
Yeni Başkandan Beklentim

Yeni Başkandan Beklentim

Yeni seçilecek İBB başkanı tıpkı Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminde yaptığı gibi basit görünen önemli talepleri ciddiye alırsa belediyeyi metal yorgunluğundan kurtarmış olur.

İBB Başkanı Kadir Topbaş istifa etti. İstifa üzerinden çok manipülasyon yapılacak, AK Parti karıştırılmaya çalışılacaktır. Şüphesiz Topbaş'ın istifası kişisel bir karar olduğu kadar AK Parti'de başlayan tazelenme süreciyle de ilgili.

Şimdi belediye meclisi tarafından yeni bir başkan seçilecek ve mahalli idareler seçimlerine kadar İstanbul'u yeni başkan yönetecek. Bir İstanbullu olarak yeni başkandan temel bir beklentim var; beni yani seçmeni ciddiye alması. İstanbul'a yaptığı başarılı mega projelerin yanında ufak kalan ama benim için oldukça önemli olan gündelik talepleri dinlemesi ve çözüm üretmesi. Büyük şeylerden bahsetmiyorum, görevi dışında bir 'güzellik' de istemiyorum. Örneğin İBB'nin sorumluluğunda olan ancak 7 gün 24 saat sarhoşların mekânı haline gelmiş, içerisindeki çocuk oyun alanının hemen yanına masa kurulup âlem yapılan Beykoz Korusu'na çeki düzen vermek iyi bir fikir olabilir. Beyaz Masa'ya defalarca iletilen ama ciddiye alınmayan şikâyetlerin dikkate alınacağı bir yönetim sergilese yeni başkan ne güzel olur. Zabıtanın şikâyet sahibine telefon açıp 'burada içki içenler çok kalabalık müdahale ettiğimizde bize saldırıyorlar' diye vatandaşa dert yanmadığı bir belediye yönetimi... Evet, bu benim kişisel talebim ama emin olun tüm İstanbulluların bunun gibi gündelik, somut, basit ve pratik konularda karşılanmayan onlarca talebi var. Yeni seçilecek İBB başkanı tıpkı Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminde yaptığı gibi bu basit görünen önemli talepleri ciddiye alırsa belediyeyi metal yorgunluğundan kurtarmış olur ve tekrar hizmet üretir hale getirir.

KUZEY IRAK'TA ORTA OYUNU

Türkiye'nin tüm uyarılarına rağmen Barzani Kürtler dahil tüm bölge insanlarına daha fazla kaos, karmaşa ve kandan başka bir şey getirmeyecek referandumu gerçekleştirdi

Referandumdan hangi sonucun çıkacağını tahmin etmek güç değil.

Kuzey Irak'ta yapılan referandum baştan aşağıya bir orta oyunundan ibaret. Kuzey Irak'ta bildiğimiz anlamda bir kurumsal yapılanma olmadığı gibi parti filan da yok.

Haliyle referandumda orta oyunundan ileri gidemiyor. Feodal dengeler üzerine kurulmuş bir yapıdan bahsediyoruz. Başbakan Neçirvan Barzani, başkan Mesud Barzani'nin yeğeni. Dedesi Mustafa Barzani'nin kurduğu Kürdistan Demokratik Partisi'nde babası İdris Barzani öldüğü için baba hakkını elinde tutuyor. Rahmetli dedelerinden kalan iki apartman dairesini birercik bölüşen iki kardeş düşünün. Kardeşlerden birisi vefat edince dairenin biri onun oğluna kalıyor.

Bilen bilir, hiç de öyle Avrupa merkezci bir adam değilim. Dünyanın herhangi bir yerindeki insanlar veya Kuzey Irak'taki Kürtler geleneksel toplumsal/siyasi düzenlerini devam ettiriyorlarsa buna peşinen burun kıvıracak birisi değilim. Sözde ileri, demokratik, modern birçok toplumdan daha mutlu ve mesut hayatlarına devam etme ihtimallerini reddetmem.

Ancak feodal bağların bu kadar geçerli olduğu bir toplumda ulus devlet kurmaya kalkmayı, onu da ortaoyunu kıvamında bir referandumla meşrulaştırma çabasını, hepsinden ötesi 'referandum zaferini' İsrail bayrakları ile kutlamayı aklım almıyor. Referandum yapacaklarına aşiret meclisinden karar çıkarsalardı yine yanlış bir hamle yapmış olurlardı ama hiç olmazsa daha saygıdeğer bir yanlış olurdu.

YEŞİLLİK OLSUN REFERANDUMU

Bölgesel yönetim başbakanı Neçirvan Barzani kendince Türkiye'yi rahatlatmak için referandum yapıyoruz ama bu hemen ertesi gün bağımsızlık ilan edeceğimiz anlamına gelmez demiş. İnsan ister istemez o zaman ne demeye bu referandumu yaptınız diye soruyor.

[Takvim, 27 Eylül 2017].