AK Parti’de 2019 seçimlerine yönelik “yenilenme siyaseti” bazı belediye başkanlarının istifası ile devam ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın istifasının ardından Düzce Belediye Başkanı da istifa etti. Bu sürecin devam edebileceği de Erdoğan’ın “partimizin bütün kurumlarıyla birlikte, belediye başkanları olur, il başkanları olur... Süreç içerisinde bu tür gelişmeler olur. Çünkü bir değişim ve dönüşümü biz seçime kadar yaşayacağız” sözlerinden anlaşılmakta.

Belediye başkanlarının istifası, AK Parti’den daha çok ana muhalefet partisi CHP’yi ilgilendirmiş gözüküyor.

CHP’nin istifalarla ilgili yaptığı açıklamalardan, istifaların AK Parti içerisinde bir krize dönüşmemesini sorun ettiği anlaşılıyor.

Sadece Türkiye’nin değil dünyanın sayılı büyükşehirlerinden biri olan İstanbul’un 13 yıldır görevde olan bir belediye başkanının istifasının siyasi bir krize dönüşmeden yönetilmesi, AK Parti açısından önemli bir başarı.

İstifaların devamının gelmesi durumunda, diğer belediye başkanlarının nasıl bir davranış sergileyeceğini şimdiden kestirmek zor. AK Parti’nin bu yenilenme sürecini sorunsuz yönetmesi durumunda 2019 seçimlerine büyük bir avantajla gireceği ise aşikâr.

2019’da yapılacak üç seçimin her biri siyasal partiler için hayati önemde. Yerel seçimlerde kaybetme ve kazanmanın psikolojisi, doğal olarak milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonucuna etki edecek.

Özellikle yerel seçimde büyükşehirleri kaybeden parti, diğer seçimlere motivasyonsuz girecek. Seçimler arasındaki süre çok uzun olmadığı için partilerin toparlanmasına imkân vermeyebilir.

2019 seçimlerinin bugüne kadar kazanılan seçimlerin hepsinden daha zor olduğu siyasetin artık değişmez bir gerçeği. Bu gerçeklikten hareketle, AK Parti’nin yenilenme süreçlerini seçimlere bırakmak istemediği anlaşılıyor. Belediye başkanlarının değişiminde yaşanabilecek sancılara rağmen, değişikliklerin şimdiden yapılması bununla açıklanabilir.

***

Ana muhalefet partisi CHP, AK Parti’de sorunsuz yenilenmenin 2019 seçimleri için ona avantaj sağlayacağını biliyor. Dolayısıyla, istifa eden belediye başkanları ile ilgili, onları açıklama yapmaya zorlayacak çeşitli suçlamaları dile getirerek, bu sürecin sorunsuz atlatılmasını istemeyecektir.

İstanbul’da yaşanan değişiklikte Kadir Topbaş’ın, “asla siyasi partimle bir bağ eksiliğim yok. Partimin üyesiyim. Buradan muhalefete ekmek çıkmaz” açıklaması, CHP’nin kriz beklentisini boşa çıkarmıştı.

CHP’nin istifa edecek belediye başkanlarına şimdiden “sahip çıkan” açıklamaları ya da istifa etmeleri durumunda doğrudan “yolsuzluk” ve “ByLock” suçlusu olacaklarını söylemesi, İstanbul’daki gibi her şeyin normal seyrinde gerçekleşmesini engellemek içindir.

16 yıllık dönemde AK Parti’de değişim süreçlerinin nasıl yönetildiğine bakıldığında, birçok sancılı sürecin başarıyla atlatıldığını görmek mümkün. Özellikle Erdoğan’ın siyaset tarzında, bir görevden alınanın “davaya ihanet etmediği müddetçe” başka bir görevlerde beraber çalışma anlayışı bu süreçlerin de krizsiz atlatılmasını sağlayacaktır.

AK Parti’nin 15 yıllık iktidarında en başarılı olduğu alanlardan biri krizlerle baş etmesini öğrenmiş olmasıdır.

[Türkiye Gazetesi, 05 Ekim 2017].