SETA > Perspektif |
Perspektif GSYH 2012-IV Çeyrek Değerlendirmesi

Perspektif: GSYH 2012-IV. Çeyrek Değerlendirmesi

Türkiye ekonomisi, global ekonomik krize rağmen 2009 yılının son çeyreğinden itibaren geçen 13 çeyreklik dönemde büyümesini aralıksız sürdürdü.

SETA Ekonomi Direktörü Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl tarafından hazırlanan Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH) 2012-IV. Çeyrek (Ekim, Kasım, Aralık) ve 2012 Yılı Değerlendirmesi yayımlandı. Değerlendirmeye göre, Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH) 2012 yılı ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre reel olarak yüzde 3,3, ikinci çeyrekte yüzde 2,9, üçüncü çeyrekte yüzde 1,6 ve yılın son çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,4 oranında arttı. 2012 yılı tamamında ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2,2 oranında artış kaydetti. Bu veriler ışığında Türkiye ekonomisi, global ekonomik krize rağmen 2009 yılının son çeyreğinden itibaren geçen 13 çeyreklik dönemde büyümesini aralıksız sürdürdü.

2012 yılında küresel ekonomik belirsizliklere rağmen Türkiye’de uygulanan maliye ve para politikaları sayesinde, iç talepte yavaşlama yoluna gidildi ve ekonomik büyümeden feragat edilerek, cari açık düşürüldü. Cari açığı düşürmek için 2013 – 2015 Orta Vadeli Programı (OVP)’nda 2012 yılı için yüzde 3,2’ye düşürülen ekonomik büyüme hedefi ve gerçekleşen yüzde 2,2 oranında ekonomik büyüme, cari açık üzerinde azaltıcı etki yaparak, cari açığı sürdürülebilir seviyeye yaklaştırdı. Bunun sonucunda, cari açığın GSYH içindeki payı 2011 yılında yüzde 10 iken, 2012 yılında bu oran yüzde 6,2’ye düştü. Ancak, cari açığın düşürülmesinin maliyeti de GSYH’da meydana gelen azalış nedeniyle yüksek oldu.

AB’NİN ÇOK ÜZERİNDE EKONOMİK BÜYÜME
Çalışmada yer alan verilere göre, 2012 yılında seçilmiş ülkeler içerisinde en yüksek ekonomik büyüme oranına sahip ülke yüzde 7,8 ile Çin olurken, ikinci ülke yüzde 6,2 ile Endonezya ve üçüncü en yüksek büyüme oranına sahip olan ülke yüzde 4,5 ile Hindistan oldu. Türkiye ise beklentilerin altında kalsa da, yüzde 2,2’lik oran ile AB ülkeleri ortalamasının çok üzerinde bir büyüme gerçekleştirdi. Ancak Türkiye’nin 2023 yılına yönelik belirlediği “dünyanın ilk on ekonomisi arasında yer alma” hedefine ulaşabilmesi için, önümüzdeki dönemlerde daha yüksek oranlarda büyümeye ihtiyacı olduğuna dikkat çekmek gerekiyor.
İHRACAT BÜYÜMEYİ GETİRDİ
Değerlendirmeye göre, 2012 yılında gerçekleşen ihracat, 2011 yılının aynı dönemine göre yüzde 13,1 artarak 152.6 milyar dolar olarak gerçekleşti. İhracatın artış hızının ithalattan fazla olması, net ihracatı da artırdı. Bu dönemde, Türkiye’nin en yoğun ihracatı yaptığı Avrupa Birliği ülkelerine gerçekleşen ihracatın toplam ihracat içindeki payı azalmasına rağmen, Türkiye’nin Yakındoğu, Ortadoğu ve Afrika ülkelerine gerçekleştirdiği ihracat sayesinde hem AB ülkelerine gerçekleşen ihracatta meydana gelen azalış telafi edildi, hem de toplam ihracatta artış sağlandı. İhracatta gösterilen bu performans, gerçekleşen ticaret açılımlarının ve eksen genişlemesinin bir sonucu olarak yorumlanabilir.</p.