2000’li yılların başında 1 milyar dolar civarlarında olan Hollanda pazarına ihracat, sonrasında istikrarlı bir artış sergileyerek 2008 itibarıyla yıllık 3,1 milyar dolar düzeyine ulaşmıştır. Küresel kriz ve bunun Avrupa’ya yansımalarına bağlı olarak 2009 itibarıyla 2,1 milyar dolara gerileyip sonrasında dalgalı bir toparlanma yaşayan söz konusu ihracat, 2016 yılında 3,6 milyar dolar seviyesine erişmiştir. Bu gelişim kapsamında, euro/dolar paritesindeki gelişmelerin de kaydi bir rol oynadığını belirtmek gerekir. Bu veriler çerçevesinde Hollanda’nın Türkiye’nin toplam ihracatı içindeki payı, 2000’li yıllarda yüzde 2-3 bandında seyretmiş, 2016 senesi özelinde ise yüzde 2,5 olarak gerçekleşmiştir. Yine 2016 verilerine göre Hollanda Türkiye’nin ihracat pazarları arasında ilk 10’da yer almaktadır. Türkiye’nin Hollanda’ya ihraç ettiği ürün grupları arasında ‒yıllara göre değişim göstermekle birlikte‒ motorlu taşıtlar ve aksamları, hazır giyim, makineler ve demir-çelik öne çıkmaktadır.
2. Hollanda’nın mal ihracatında Türkiye’nin yeri nedir?
Türkiye’nin Hollanda’dan yaptığı ithalat, ihracat ilişkisine benzer şekilde 2000’li yılların başında 1 milyar dolar seviyesinde başlayıp yukarı yönlü bir gelişim sergilemiş ve 2008 yılında 3,1 milyar dolara eriştikten sonra 2009’da 2,5 milyar dolara gerilemiştir. Global kriz sonrasındaki dönemde inişli çıkışlı bir seyir izleyen söz konusu ithalat, 2011 yılında 4 milyar dolarla zirveyi görmüş ve 2016 yılı itibarıyla ise 3 milyar dolar olarak kaydedilmiştir. Bu doğrultuda Hollanda ihracatı içindeki payı 2000’lerin başında yüzde 1’in altında olan Türkiye pazarı, 2015 itibarıyla ancak yüzde 1,3’e ulaşmıştır. Türkiye bu bağlamda Hollanda’nın ihracat partnerleri arasında ilk 15 içinde yer almaktadır. Hollanda’nın Türkiye’ye ihraç ettiği ürün grupları arasında ise plastik ve mamulleri, demir-çelik, motorlu kara taşıtları ve organik kimyasallar önde gelmektedir.
3. Türkiye’nin turizmine Hollanda’nın katkısı nedir?
TÜİK tarafından yayınlanan sınır çıkış istatistiklerine göre, 2006 yılında 791 bin olan Hollandalı ziyaretçi sayısı zaman içinde kademeli bir şekilde artarak, 2014 yılı itibarıyla 1 milyon 19 bin kişiye ulaşmıştır. 2015 itibarıyla ise Türkiye’de yaşanan ve çok sayıda turizm pazarını olumsuz etkileyen terör gelişmelerinin ağırlıklı etkisiyle, Hollanda kaynaklı ziyaretçilerin sayısı düşüş kaydetmiş ve 2016 itibarıyla 718 bine gerilemiştir. Buna mukabil Türkiye’den Hollanda’yı ziyaret edenlerin sayısı ise aynı dönemde 87,8 bin olmuştur. Dolayısıyla karşılıklı olarak ele alındığında ziyaretçi sayısı bazında Türkiye’nin ciddi derecede lehine bir durum gözlenmektedir. Öte yandan oransal olarak bakıldığında ise süreç içinde belli başlı ülkelerin Türkiye’nin turizmindeki payını artırmasıyla da ilişkili olarak, Hollanda pazarının konumunda yukarı yönlü bir gelişme yaşandığı söylenemez. Nitekim 2006 yılında Türkiye’den çıkış yapan toplam ziyaretçi sayısının yüzde 3,4’ünü oluşturan Hollanda’nın, 2016 itibarıyla yüzde 2,3’lük bir paya gerilediği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte Hollanda’nın yabancı ziyaretçi portföyünde üst sıralardaki konumunu koruduğu ve dolayısıyla önemli bir turist kaynağı olmayı sürdürdüğünü vurgulamak gerekir. Bu bağlamda 2016 itibarıyla Hollanda, Türkiye’nin milliyetlere göre ziyaretçi listesinde 7. sırada yer almıştır. Dolar bazındaki harcamalar açısından değerlendirildiğinde ise Hollanda kökenli ziyaretçilerin Türkiye’nin toplam turizm gelirlerinde son yıllarda yüzde 2,5-3 arası oranlarda pay aldığı gözlenmektedir. 2016 yılında bu pazardan Türkiye’nin edindiği gelir 562 milyon dolar olmuştur.
4. Yabancı doğrudan yatırımlarda Türkiye-Hollanda ilişkisi ne düzeydedir?
Yurt dışında yerleşik kişilerin Türkiye’deki yatırımları incelendiğinde, Hollanda’nın 1 numaralı ortak olduğu dikkat çekmektedir. Nitekim 2001 yılında 5,4 milyar dolar olan söz konusu yatırımların, 2016 sonu itibarıyla 22 milyar dolar olduğu tahmin edilmektedir. Bu süreç içinde Hollanda kaynaklı doğrudan yatırımların 2010 yılında 38,8 milyar dolar düzeyine yükseldiğini ancak sonrasında inişli çıkışlı bir seyir izlediğini belirtmek gerekir. 2016 geçici verileri, ülkeden gelen yatırımların Türkiye’nin toplam portföyünde yüzde 15,8’lik payla en önde geldiğini ortaya koymaktadır. 2016 yılı özelinde de Hollanda, Türkiye’ye doğrudan yabancı yatırım girişlerinde 956 milyon dolar ile lider ortak olmuştur. Bu bağlamda 2016 yılsonu verileri, Türkiye’de faaliyette bulunan yabancı sermayeli firmalar arasında 2 bin 700 civarı Hollanda menşeli şirket olduğunu göstermektedir. Bu firmalar arasında elektrikli makine ve cihazlar, turizm, inşaat, enerji ve motorlu taşıtlar sektörlerinde görülen yoğunlukların altını çizmekte fayda vardır. Öte yandan Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışındaki doğrudan yatırımlarına bakıldığında ise Hollanda’nın yine en önde gelen pazar olduğu göze çarpmaktadır. 2015 itibarıyla 11,3 milyar dolara ulaşmış olan ilgili yatırımlar, Türkiye’nin toplam yurt dışı yatırımlarının yüzde 37’sini oluşturmuştur. 2016 yılı geçici verilerine göre ise bu dönemde yurt dışına yapılan doğrudan yatırımlarda Hollanda 816 milyon dolar ile ABD’den (836 milyon dolar) sonra gelen ikinci ülke olmuştur.
5. Yaşanan siyasi kriz çerçevesinde ekonomik ilişkiler nasıl değerlendirilmelidir?
Mal ihracatı ve ithalatına ilişkin veriler ele alındığında, Hollanda’nın dış ticarette Türkiye için önemli bir konuma sahip olduğu görülmektedir. Türkiye’nin ihracat listesinde üst sıralarda olan Hollanda ile ticaret ilişkilerindeki dengenin de 2016 itibarıyla fazla verdiğini belirtmekte fayda vardır. Söz konusu denge geçmiş yıllarda açıklar ve fazlalar kaydetmiş olmakla birlikte, 2016 yılındaki 589 milyon dolarlık fazlanın bugüne kadarki en yüksek artı seviye olduğu görülmektedir. Öte yandan veriler, hizmet ticareti kapsamında Türkiye’nin önde gelen sektörü olan turizmde de Hollanda’nın ‒son dönemde düşüş yaşanmakla birlikte‒ önde gelen pazarlar arasında yer aldığı ve karşılıklı dengeye bakıldığında verilerin Türkiye’nin lehine olduğuna işaret etmektedir. Ayrıca yatırım ve firma sayısı verilerinin de gösterdiği üzere Hollanda Türkiye için ilk sıralarda gelen ortaklardandır. Bu noktada Türkiye’deki söz konusu yatırım ve faaliyetlerin dış ticarete de konu olduğu unutulmamalıdır. Bunun yanı sıra Hollanda’daki Türk yatırımları ve orada yaşayan ve çalışan Türk vatandaşlarının yoğunluğu da düşünüldüğünde, karşılıklı ekonomik ilişkilerin anlamlı bir boyutta olduğu görülmektedir. Bu minvalde gergin bir atmosferin yaşandığı mevcut durumda, ekonomi diplomasisinin sağlıklı bir şekilde işlemesi her iki ülke açısından da önem taşımaktadır.