2012 yılında AB ülkelerinde devam eden borç krizi ve küresel ekonomide yaşanan daralma eko-nomik büyümeye dair karamsar senaryolara neden olmuş, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin eko-nomik büyüme tahminleri aşağı yönlü revize edilmiştir. Türkiye ekonomisinin ise, ithalata olan yük-sek bağımlılığı ve düşük katma değerli üretim neticesinde 2011’deki ekonomik büyümenin cari açığı hızla artırmasına neden olması 2012 yılında Türkiye’yi, ekonomik büyüme ve cari açık arasında tercih noktasına getirmiştir. Bu yüzden, Türkiye ekonomisinde 2012 – 2014 Orta Vadeli Program’da (OVP) yüzde 4 olan 2012 yılı ekonomik büyüme hedefi, 2013 – 2015 OVP’de yüzde 3,2’ye düşürülmüştür.
2012 yılı ilk dokuz aylık döneminde, Türkiye ekonomisinde yüzde 2,6 oranında ekonomik büyü-me gerçekleşmiştir. Küresel ekonomideki karamsar tabloya rağmen gerçekleştirilen pozitif ekono-mik büyümede ihracatın payı büyük olmuştur. 2011 yılındaki Avrupa Birliği bölgesindeki borç krizine rağmen, Türkiye’nin pazar payını büyütmesi ve coğrafi çeşitliliği sağlaması ihracata pozitif bir ivme kazandırmıştır. Dış ticaret hacmindeki bu artış 2012 yılında da devam etmiş ve net ihracat ağırlıklı bir ekonomik büyüme gerçekleşmiştir. Önümüzdeki dönemlerde ihracatın yanı sıra iç talebin de eko-nomik büyümeye katkı yapması için, Merkez Bankasının olası faiz indirimi, kredi faizlerinin önemli oranda düşmesine ve dolayısıyla ekonomik aktivitedeki canlılığın artmasına katkıda bulunacaktır.
Uygulanan para politikaları kapsamında özellikle dış denge, kredi genişlemesi ve sermaye akım-larından kaynaklanan kırılganlıklara karşı ekonominin dayanıklılığını artıracak uygulamalar benim-senmiştir. Dolayısıyla bir yandan cari açığın düşürülmesi ve ekonomik büyümenin yavaşlatılması (yumuşak iniş) sağlanması, diğer yandan dış finansmanın kompozisyonunun daha sağlıklı bir hale getirilmesi hedeflenmiştir.
2012 yılında yüksek cari açık sorununa yönelik alınan önlemlerin bir sonucu olarak, enerji dışı cari açığın sıfıra yaklaşması kısa vadede azalan makro-finansal riskler, sürdürülebilir ekonomik büyüme-ye geri dönüş, kamu borç yükünün azalması, enflasyondaki azalış ve krizlere karşı direncin artması neticesinde, Türkiye ekonomisinin kredi notu üç büyük uluslararası kredi derecelendirme kuruluşun-dan biri olan Fitch derecelendirme kuruluşu tarafından 18 yıl sonra ilk kez yatırım yapılabilir seviyeye (BBB-) çıkarılmıştır..