Ülkelerin fiziksel, tarihsel, coğrafi gibi özellikleri turistlerin hangi ülkelere gideceğini belirleyen önemli faktörler.
Ancak, yalnızca bu özelliklere sahip olmak yeterli değil. Turist çekebilmek için küresel bir rekabet yaşanırken, sahip olunan güzellik ve zenginliklere güvenmenin yanı sıra, turistlere cazip gelecek şartların da hazırlanması gerekiyor.
Türkiye'nin bulunduğu coğrafyanın köklü bir geçmişinin olması, farklı kültürlere ve kimliklere ev sahipliği yapması, zengin tarihiyle bu çeşitliliği yansıtması ve tabi ki iklimsel özellikleri, turistler için Türkiye tercihinin başlıca sebepleri. Bunların yanı sıra, doğu ve batı olarak bölünmüş bir sistemde, bu iki dünyanın da kendisini yakın hissettikleri tek ülke.
Bu yakınlık, rakamlara da yansıyor. Dünya Turizm Örgütü verilerine göre, Türkiye'nin 2015 yılında ev sahipliği yaptığı turist sayısı yaklaşık 40 milyon. Türkiye dünyada en fazla turist ağırlayan ülke sıralamasında 6. sırada, Avrupa ülkeleri arasında ise 4. sırada yer alıyor. Turizm geliri ise 2015'te 31 milyar dolar.
Turizmde ciddi bir başarıyı gösteriyor bu rakamlar, üstelikTürkiye'nin etrafında süren çatışmanın ve ülkenin siyasi istikrarını, toplumsal huzurunu bozma girişimlerinin hızını artırarak sürdüğü bir dönemde.
TURİZMDE TEŞVİK, TALEPTE GÜVENLİK
Aslında jeopolitik risklerin ve kaos çıkarma çabasının negatif olarak etkilediği sektörlerin başında geliyor turizm. Bu risklerin yanı sıra, Rusya'yla yaşanan anlaşmazlık da var. Antalya'yı ikinci evi gibi gören Rus turistlerin Türkiye tercihlerinin değişimini ise konjonktürel görmek lazım. Çünkü Rusya'dan diğer ülkelere gidenlerin sayısına ve gidilen yerlere bakıldığında, Türkiye seçeneği diğerlerine göre çok daha cazip geliyor.2015 yılında Rusların en fazla tercih ettiği ülkelerin başında Türkiye var. Rusya'dan Türkiye'ye gelen turist sayısı 3.5 milyon. Türkiye'yi sırasıyla Çin, Mısır, Ukrayna ve Azerbaycan izliyor. Bu sıralamaya göre Türkiye'nin alternatifi olabilecek bir ülke yok Ruslar için.
Yine de, Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal'ın koordinesinde hazırlanan 2016 yılı Turizm Eylem Planı, olası risklere karşı hazırlanmış bir önlem paketi. İçeriğinin yanı sıra ortaya çıkabilecek riskleri bertaraf etme ve muhtemel olumsuz senaryolara anında cevap verme esnekliği göstermesi açısından önemli.
Turizm Eylem Planı'yla, Türkiye ekonomisini besleyen önemli bir sektör olan turizmin ekonomik büyümeye yaptığı katkıyı artırmanın yanı sıra, son dönemde Türkiye'de negatif algı oluşturma ve istikrarsızlığı hakim kılma amacına da karşılık verilmiş oluyor.
İçeriğine bakıldığında, turist getiren A grubu firmaların her bir uçuşuna 6 bin dolar verilmesi ciddi bir teşvik. A grubu firmalar, tüm seyahat acenteliği hizmetlerini üstlenen firmalar. Üstelik destek 2015'de olduğu gibi Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleriyle sınırlandırılmadan, tüm dünya ülkelerini kapsıyor.
Ayrıca, turist sayısına göre seyahat acentelerine 100 bin TL'ye kadar bir kredi hakkı oluşturuldu. En az 400 bin turist getiren acente, bu kredi hakkından faydalanacak. Bu maddede de kapsam genişletilerek daha önce 13 ülkenin yararlandığı bu krediden şimdi Kazakistan'dan Almanya'ya, Romanya'dan İsviçre'ye, Ukrayna'dan İtalya'ya kadar 26 ülke faydalanabilecek.
9 maddelik eylem planında, yalnızca turist getiren firmalar için bir teşvik yok, aynı zamanda sektörü sırtlayan aktörlerden olan turist ağırlayan firmalara da destek ve kolaylıklar tanındı.
Bu firmaların borçlarının ertelenmesi, yapılandırılması veya taksitle ödeme seçeneği, bu kolaylıklardan bazıları. Önceki yıl 750.000 Amerikan Doları döviz geliri getiren deniz turizmi tesisleri işletenlerinin ihracatçı kapsamına alınması ve Ekonomi Bakanlığı'nca sağlanan teşviklerden faydalandırılması da öne çıkan önemli maddelerdendir.
TURİZM SEKTÖRÜ ÇEŞİTLENMELİ
Eylem Planı, kısa vadede uygulamaya geçilecek ve olası zararları telafi edici tedbirleri içeren bir plan. Ancak, bölgedeki jeopolitik riskler ve Rus turistlerin azalması ihtimaline karşı bir karşı hamle gibi görünse de, içerdiği maddeler orta-uzun vadede Türkiye turizmini ekonomik büyümenin dinamo sektörlerinden birisi haline getirebilir.Ayrıca, orta ve uzun vadede turizm sektöründe kırılganlığı azaltmak için ülke çeşitliliğini sağlamak kadar, deniz turizmiyle birlikte, sağlık, kış, kongre, yayla ve gençlik turizmi alanlarında da Türkiye'nin turizm kodları kullanılmalı.
Bunun yanı sıra, kentlerin markalaşması kapsamında "marka kentler", "tanıtım" "tematik alanlar" aracılığıyla Türkiye'nin tüm potansiyelini kullanabildiği bir turizm yapısına ihtiyaç var.
Bu hamlelerle, Türkiye turizmde talep güvenliğini garanti altına alabilecektir.
[Yeni Şafak, 25 Şubat 2016].