SETA > Yorum |
Sektörler Arasında Tercih Lüksümüz Yok

Sektörler Arasında Tercih Lüksümüz Yok

Ülke ekonomilerinde sanayi sektörlerinin gelişimi emek yoğun sektörlerde başlamış, sonrasında zamanla ve teknolojinin yardımıyla farklı sektörler oluşmuştur.

Ülke ekonomilerinde sanayi sektörlerinin gelişimi emek yoğun sektörlerde başlamış, sonrasında zamanla ve teknolojinin yardımıyla farklı sektörler oluşmuştur.

Bugün bilgi çağı olarak adlandırılan dönemde yüksek teknolojik sektörlere geçilmesi ve bu sektörlerin gelişmesi için çaba gösterilmesi kaçınılmaz, ancak bu durum emek yoğun sektörlerin ekonomiye verdiği katkıyı göz ardı etmek anlamına gelmemeli.

Ayrıca, emeğe dayalı sektörlerden teknolojiye dayalı sektör geçişlerinde, üretim ve istihdam üzerinde olası negatif etkileri pozitife çevirerek geçişlerin sağlanması gerekiyor. Alınacak tedbirlerle hem önemli bir istihdam yuvası olan bu sektörler korunmalı hem de yeniliklerle güncellenerek sektörlerin ülke ekonomisine olan katma değerlerinin yükseltilmesi önemli.

Mutlak üstünlük sağladığımız ve yıllarca ekonomik büyümenin ve ihracatın en önemli kolu olan tekstil ve hazır giyim sektöründe elde edilen kazanımlar ve tecrübeler bu açıdan önemli.

TEKSTİL VE HAZIR GİYİM EKONOMİDE DİNAMO TAŞLARINI HAREKET ETTİRİYOR

Yeni Ekonomi için hangi sektörün öncellikli olması gerektiği tartışmalarının gündemde olduğu bu dönemde PGlobal Danışmanlık Firması, Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası için ülkedeki tekstil ve hazır giyim sektörünün resmini çeken ve bu sektörün Türkiye'nin 2023 ekonomi vizyonu için önemini içeren kayda değer analizlerin olduğu bir rapor hazırladı.

Bilindiği gibi, tekstil ve hazır giyim sektörlerinin her birinde farklı bir üretim ve geniş bir ürün yelpazesi var. Tekstil sektörünün birincil girdisi olan elyafın üretiminde kullanılan hammaddeden tutun, son üretim basamağı olan hazır giyim ürünlerine kadarki her aşama Türkiye'de gerçekleşiyor. 2013 yılı verilerine göre tekstil ve hazır giyim sektörünün ülke ekonomisine toplam katma değeri 64,8 milyar Türk Lirası.

Diğer yandan, Türkiye ekonomisinin 2009 yılının son çeyreğinden itibaren devam eden pozitif büyümesine en büyük katkı ihracattan geldi. İhracat yapılan sektörlere baktığımızda ise, yine karşımıza tekstil ve hazır giyim çıkıyor. 2014'de yapılan 30 milyar dolar değerindeki tekstil ve hazır giyim ihracatı, ülke ihracatında özgül bir ağırlığa sahip. Aynı zamanda bu durum, Türkiye'nin dış ticaret dengesine pozitif bir katkı yaparken cari açığın azalmasını da sağlamaktadır.

Türkiye'nin yaptığı ihracatta birinci sırada yer alan ve kazandırdığı döviz miktarıyla diğer sektörlerden ayrışan tekstil ve hazır giyim sektöründe Türkiye, dünya ihracat sıralamasında altıncı ülke olarak göze çarpıyor. Çin'in ilk sırayı aldığı bu ligde diğer oyuncular ise İtalya, Hindistan, Almanya ve Hong Kong.

Aslında bu sıralama, 2008 küresel ekonomik krizine rağmen, Türkiye'nin gelişmiş ülke ekonomilerine yaklaşırken gelişmekte olan ülke ekonomilerinin yaptıkları sıçramadan da geride kalmadığını gösteren kanıtlardan biri.

SEKTÖRÜN EMEK YOĞUN OLMASI, İŞSİZLİĞİ AZALTIYOR

Tekstil ve hazır giyim, tek başına ekonomide üretim, ihracat gibi alanlarda önemli bir katkı yaparken, istihdamda, özellikle de kadın istihdamında büyük bir rolü var. Türkiye istihdamında yüzde 10'a yaklaşan bu pay azımsanmayacak bir değere karşılık gelmektedir.

Sektör, emek yoğun olduğundan işsizliğin yüksek olduğu bölgelerde önemli bir istihdam kolu olarak ayrışmaktadır. Her bir bölge ve şehrin tekstil ve hazır giyim alanında farklı özelliklerinin ve ürünlerinin olduğu dikkate alındığında, bu sektörler bölgesel kalkınmanın gerçekleşmesinin ve şehirlerin önemli ticaret ve üretim merkezleri olma yolunu açmaktadır.

Aynı şekilde başta tekstil olmak üzere hazır giyim sektörü yalnızca kendi sektörlerinde değil, bu sektörlere hammadde temin eden üretim alanlarında ve son aşama olan perakendecilik sektöründe de bir hareketlenmeye sebep oluyor. Bir anlamda, hammaddeden başlayarak tüketiciye son teslime kadar süren sürecin tüm aşamalarını ilk harekete geçiren güç tekstil ve hazır giyim oluyor.

Türkiye ekonomisine bu denli yüksek bir değer katan tekstil ve hazır giyim sektörünün yeni markalar ortaya çıkarması, sektörün ekonomiye yaptığı katkıyı artırması demek. Böyle bir durumda, tekstil ve hazır giyimi başka sektörlerle ikame
etmek yerine her sektörün gelişmesi Yeni Ekonomi'nin tercihi olmalıdır.

[Yeni Şafak, 13 Nisan 2015]