G-20 Zirvesi'ni izlemek üzere Başkan Erdoğan'ın heyetiyle birlikte Osaka'dayım.
Zirve gündeminde küresel ekonomi, ticaret, yatırım, inovasyon, çevre ve enerji, istihdam, kadının güçlendirilmesi, kalkınma ve sağlık konuları var.
Bu 8 başlığın arkasındaki asıl gündem ABD ve Çin başta olmak üzere G-20 ülkeleri arasında artan ticaret savaşları.
1970'li yıllarda üretimin Çin ve Meksika gibi düşük ücretli ülkelere kaymasına müsaade eden ABD, 2008 krizinden sonra politikasını değiştirmeye başladı. İmalat sanayisini korumak için ABD, Obama döneminden itibaren korumacılığa yöneldi.
Müzakereler sonucu Çin, ABD'den daha fazla ithalat yapma ve dışa kapalı sektörlerini liberalleştirme sözü verdiyse de Trump'ın başkan seçilmesiyle Washington ile Pekin arasındaki ilişkiler iyice gerildi.
***
Yeni gümrük vergileri koyan Trump,
Çin'in ABD'nin hegemonyasına meydan okuduğu yönündeki Amerikan stratejik korkularına hitap ediyor.
Ancak Çin'den ithal edilen malları pahalandırmak, içerideki tüketimi cezalandırmak demek aynı zamanda.
Ve korumacılık sadece
ABD ve Çin ticaret ilişkisinde derinleşen bir sorun
değil. Son on yılda
Japonya, Güney Kore, Meksika ve Türkiye hariç diğer G-20 ülkeleri de korumacılığı artırıyor.
Bu bir meydan okuma...
Trump da
Xi Jinping de ticaret savaşında kendi elinin güçlü olduğunu düşünüyor.
Bu sebeple ABD'nin Çin ve AB ile yaşadığı ticaret savaşlarının kolaylıkla durmayacağını aksine dünya ticaretini dönüştüreceğini öngörmeliyiz. Korumacılık yükselişte, belki de
sarkacın liberalizme tekrar dönmesi için başka bir küresel krizin yaşanması gerekebilir.
***
G-20 zirvelerinde en önemli görüşmeler liderler arasındaki ikili olanlar.
Erdoğan, dünkülere ek olarak bugün iki önemli görüşme yapacak.
Trump ve Putin ile kritik konuları müzakere edecek.
Putin ile İdlib'deki gözlem noktamıza son saldırıyı konuşması bekleniyor.
Trump ile ise elbette konu
S-400'lerin alınmasının ikili ilişkilere etkisi.
Erdoğan,
Trump'dan Kongre'nin yaptırım politikasında Türkiye için muafiyet bekliyor.
Trump'ın bürokrasisi ve özellikle Kongre ise Türkiye'ye
"örnek" olacak bir tepki verilmesini istiyor.
S-400'leri alma konusundaki istekli Hindistan ve yine sıradaki
Suudi Arabistan ve Katar gibi ülkelere ders olacak ağırlıkta yaptırımlar uygulanmasının peşindeler. Ankara-Washington arasındaki
S-400 geriliminin bir tren kazasına dönmemesi için Osaka'daki Erdoğan-Trump görüşmesi kritik önemde.
[caption id="attachment_65821" align="aligncenter" width="1200"] Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (orta solda), G20 Osaka Liderler Zirvesi kapsamında ABD Başkanı Donald Trump (orta sağda) ile bir araya geldi. Görüşmede, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (sol 9), Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar (sol 7), Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak (sol 8) ve MİT Başkanı Hakan Fidan (sol 5), AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz (sol 4), Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun (sol 3), Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın (sol 2) ve Savunma Sanayi Müsteşarı İsmail Demir (solda) de yer aldı.[/caption]
Amerikan bürokrasisi çarpışma olacağına inanıyor, sonrasında nasıl bir toparlanma olur arayışında.Bu yüzden Erdoğan-Trump diplomasisi elimizdeki tek şans gibi görünüyor.
Zirvenin ilk gününde verilen samimi pozun bugünkü görüşmeye yansıyacağını ümit edelim.
***
Erdoğan'ın seyahatinin son durağı
Pekin olacak. Jinping ile baş başa görüşecek.
Türkiye, korumacılığın yaygınlaştığı bir dönemde
Çin'in stratejik önemde ticari ilişki kurmak isteyeceği ülkeler arasında.
Bir Kuşak Bir Yol projesinde önemli bir aktör...
İstanbul seçimlerinden sonra
G-20 Zirvesi ve Pekin seyahatini gerçekleştiren Erdoğan, üç büyük ülke (ABD, Rusya
ve Çin) liderleriyle yaptığı kritik görüşmeler
ışığında
dış politikanın son durumunu gözden geçirecek.
[Sabah, 29 Haziran 2019].