SETA > Yorum |
ABD Dış Politikasına Ortadoğu'da Son Uyarı Yemen

ABD Dış Politikasına Ortadoğu'da Son Uyarı: Yemen

Suudi Arabistan'ın diğer birçok Arap ülkesini de yanına alarak Yemen'de ilerlemekte olan Husi güçlerine başlattığı hava operasyonu ABD'nin bölge ile ilgili politikaları konusunda yeni soru işaretlerini de beraberinde getirdi.

Obama yönetiminin OrtadoÄŸu ile ilgili yaÅŸamakta olduÄŸu zorlu günlere ve vermekte olduÄŸu çetin imtihanlara Yemen'deki krizle yeni bir halka katıldı. Suudi Arabistan'ın diÄŸer birçok Arap ülkesini de yanına alarak Yemen'de ilerlemekte olan Husi güçlerine baÅŸlattığı hava operasyonu ABD'nin bölge ile ilgili politikaları konusunda yeni soru iÅŸaretlerini de beraberinde getirdi. Bundan sonraki dönemde ABD'yi bölgedeki ülkelerle iliÅŸkilerde zorlu kararlar vermesi gereken bir süreç bekliyor. Bu kararlar hem bölgenin geleceÄŸini hem de ABD'nin gelecekte bölgedeki yerini tayin edebilir.

Çok deÄŸil bundan altı ay önce BaÅŸkan Obama Yemen'de ABD'nin terörle mücadele konusunda geldiÄŸi durumu bölgedeki özellikle IŞİD'e karşı olarak verilecek mücadele stratejisinde örnek olarak gösteriyordu. Altı ay sonra gelinen noktada ABD geçtiÄŸimiz hafta içinde ülkedeki özel harekat birimlerini alelacele geri çekerken Yemen'deki en önemli insansız hava sahası üssü olan el-Annad üssünü de Husilere kaptırdı. Bu durum drone saldırılarını Yemen'deki anti terör stratejisinin belkemiÄŸi yapmış ABD'nin özellikle Yemen'in iç savaÅŸa sürüklendiÄŸi bir aÅŸamada ve AQAP adıyla bilinen El Kaide'nin Arap Yarımadası kolunun güçlendiÄŸi bir süreçte ülkedeki terör karşıtı güçlerine ciddi bir darbe vurmuÅŸ oluyor.

Ancak meselenin teröre karşı mücadeleyi aÅŸan birkaç farklı boyutu daha var. Öncelikle Ä°ran tarafından desteklenen Husilerin Yemen'de giriÅŸtiÄŸi kalkışma ve Ä°ran'ın da etkisiyle dünyadaki önemli jeopolitik noktalardan birini ele geçirme çabası ve durum bu noktaya gelene kadar ABD'nin göstermiÅŸ olduÄŸu eylemsiz tavır ABD'nin bölgedeki diÄŸer ülkelerle iliÅŸkilerinde de ciddi bir güven bunalımının yolunu açıyor.

Ä°RAN'IN BÖLGEDEKÄ° ROLÜ

Her ne kadar bu operasyona ABD istihbari destek saÄŸlıyor olsa da ÅŸimdiye kadar Irak'ta ve Suriye'de Ä°ran tarafından desteklenen grupların giriÅŸtiÄŸi askeri müdahaleler ve bu iki ülkede Tahran'ın doÄŸrudan oynadığı istikrarsızlaÅŸtırıcı siyasi rol karşısında ABD'nin sergilediÄŸi pasif tavır bölgedeki ülkeleri uzun bir süreden rahatsız etmekteydi. Bu süreçte Suriye ve Irak'a hiçbir ülke Ä°ran kadar doÄŸrudan müdahalede bulunmadı; hiçbir baÅŸka ülkenin yüksek istihbarat ÅŸefleri bu ülkelerdeki çatışma alanlarında birer Instagram yıldızına dönüÅŸmedi. Bölgeye yabancı savaÅŸçı bakımından doÄŸrudan ve en yüksek seviyede müdahaleler Ä°ran tarafından gerçekleÅŸiyor olsa da ABD tarafından Kasım Süleymani ve askerleri Suriye'de sanki Suriyeli komutan ve Irak'ta yerel kurtarıcıymış gibi tanındılar. Sürdürülmekte olan nükleer program pazarlıkları sebebiyle Ä°ran'ın bu faaliyetleri devamlı olarak görmezden gelindi. Ä°ran ve de bölgedeki proxyleri bu müsamahalı tavrı sonuna kadar kullanmaya çalıştı. Bölgedeki tüm sekteryen sinirleri harekete geçirmesine raÄŸmen Ä°ran yerine Türkiye gibi ülkeler ABD'deki bazı kesimler tarafından mezhepçilikle suçlandı.

GeldiÄŸimiz noktada özellikle Yemen'de yaÅŸanan geliÅŸmeler artık hem Ä°ran'ın hem de ABD'nin bu politikayı sürdürmesinin zorlaÅŸacağını ortaya koyuyor. Yemen'deki durumdan ABD yönetimi bir çıkarım yapmak istiyorsa bu, Ä°ran'ın kendine yakın milislere verdiÄŸi destek ile ülkenin mezhepsel bir iç savaÅŸa sürükleniyor oluÅŸu olmalıdır. Bu sebeple baÅŸta Yemen'deki teröre karşı mücadele örnek alınarak hazırlanan IŞİD ile Irak ve Suriye'de mücadele planı olmak üzere bölgede Ä°ran'ın etki alanını artırmak için bölgedeki istikrarı kurban etmesine imkan saÄŸlayan t&uum