SETA > Yorum |
101 Günlük Operasyon

101 Günlük Operasyon

Türkiye'nin IŞİD karşısındaki pozisyonu net. IŞİD zihniyeti Türkiye'nin bölgedeki antitezi. Bu sebepten kimse Türkiye'nin niyetini sorgulayabilecek konumda değil.

BekleyiÅŸ hayırla sona erdi ve Musul’daki 49 konsolosluk personelimiz baÅŸarılı bir operasyonla ülkeye döndü. Hollywood filmlerinden olsa gerek, operasyon deyince helikopterlerden halatlarla sarkan komandoların camları kırıp binaya girme görüntüleri akla geliyor. Fakat bu tarz “vurdulu kırdılı” bir operasyondan daha garanti ve güvenli olan bir operasyon söz konusu.

Konsolosluk personelimizin rehin alındığı andan itibaren baÅŸlayan bir operasyon bu. Bir an olsun nerede olduklarının, saÄŸlıklarının hatta ne yiyip içtiklerinin izinin kaybedilmediÄŸi bir operasyon. Vurdulu kırdılı bir operasyon ihtimaline karşı 8-9 kere yer deÄŸiÅŸtirilmesine raÄŸmen Türkiye’nin hava ve kara unsurlarının sürekli takip içerisinde olduÄŸu, konsolosluk personeliyle irtibata geçildiÄŸi ve tabiri caizse vatandaÅŸlarımızı rehin alan IŞİD’i istihbarat yöntemleriyle rehin alan bir operasyon.

Bu operasyonun önemli bir parçası koyulduÄŸundan beri rehine meselesinden medet umanların bel altından vurarak eleÅŸtirdiÄŸi yayın yasağı. ABD’nin de rehin vatandaÅŸlarının selameti için baÅŸvurduÄŸu ve ABD medyasının uyduÄŸu yayın yasağı. Türkiye’de ise yayın yasağı eleÅŸtirileri neredeyse bir psikolojik operasyona dönüÅŸtü. Oysa sorumsuz bir gazetecinin yaptığı haber, rehinelerin selametiyle oynamak anlamına geliyordu. VatandaÅŸlarımızın yerlerinin deÄŸiÅŸtirilmesinde yasaÄŸa raÄŸmen yapılan tezvirat da büyük rol oynamış. Rehinelerle konuÅŸursanız yayın yasağının ne kadar isabetli olduÄŸunu size söyleyeceklerdir.

SEVÄ°NEMEYENLER

Operasyonun baÅŸarılı olduÄŸu duyulur duyulmaz Türkiye ikiye bölündü: Rehinelerin kurtarılmasına sevinenler ve sevinemeyenler. Sevinemeyenler bir koalisyon. Üç küsur aydır kullanageldikleri polemik ve psikolojik operasyon malzemesinin ellerinden uçup gitmesine tahammül edemeyen Baas severler, paraleller ve müzmin muhalefetin bir kanadı. Bu süreçte söyledikleri yalanların ve attıkları iftiraların açığa çıkmasına sinirlenenler. Aylardır devam edegeldikleri ilkokul 5 seviyesindeki senaryo yazımlarıyla taşıdıkları tüm dış sadakatlerini ifÅŸa edenler...

Bir de operasyonda yabancı parmak arayanlar var. Evet, operasyonda bir yabancı parmak var. Ama bu maalesef Irak’ta kendi söküÄŸünü dikemeyen CIA deÄŸil. Aslında bize yabancı da deÄŸiller; Türkiye’nin operasyonun başından beri irtibatı sürdürdüÄŸü Arap aÅŸiretlerden bahsediyorum. Türkiye’ye büyük teveccüh duyan ve kurulan yakın iliÅŸkiden operasyonun bir parçası olarak istifade edilen Arap aÅŸiretlerden bahsediyorum. Türkiye’nin yoÄŸun istihbari kıskacının yanında Arap aÅŸiretlerin baskıları ve arabuluculukları belli ki önemli bir rol oynamış. Bazıları için kabul etmek zor olsa da Yeni Türkiye’nin Yeni MÄ°T’i tarihinin en baÅŸarılı operasyonlarından birisini yaptı.

ŞİMDİ NE OLACAK?

Daha önce bu köÅŸede de yazdım. Türkiye’nin IŞİD karşısındaki pozisyonu net. IŞİD zihniyeti Türkiye’nin bölgedeki antitezi. Bu sebepten kimse Türkiye’nin niyetini sorgulayabilecek konumda deÄŸil.

Rehinelerin kurtarılması elbette Türkiye’nin elini rahatlattı. Bazı adımlarını daha rahat atmasına sebep olacaktır. Fakat Türkiye IŞİD konusunda diÄŸer ülkelerden daha dikkatli davranmaya devam edecektir. Zira mevcut hassasiyetin tek sebebi rehineler deÄŸildi.

Türkiye tuzu kuru Batı ülkelerinin aksine bölge ile uzun sınıra sahip ve riskleriyle fiziki olarak yüzleÅŸmek durumunda. Bu da Türkiye’nin operasyon konusunda kılı kırk yarmasına sebep oluyor. Ä°kinci mesele ise operasyonun gidiÅŸatı. Irak’ta hava operasyonunun sivillere de zarar vermesi ve operasyon sonunda Maliki usulü bir mezhepsel idare kurulabileceÄŸi düÅŸüncesi Iraklı Sünnilerin kafasında soru iÅŸaretleri uyandırmış durumda. Türkiye bu hassasiyete de önem gösteriyor. Son olarak da Türkiye operasyonun IŞİD’i var eden dinamiklere yönelmesi konusunda ısrar ediyor. Ä°çerisinde Irak’ta ve Suriye’de yeni bir toplumsal sözleÅŸmeyi içermeyen bir mücadelenin IŞİD’i ortadan kaldıramayacağını söylüyor ve bu konuda uluslararası toplumun üstüne düÅŸen vazifeyi yerine getirmesini bekliyor. Güvenli bölge tartışmaları Batı’nın IŞİD’le mücadele konusundaki ciddiyetini gösterecek.

Kısacası Türkiye IŞİD’le kendi usulüyle mücadele ediyor, mücadele konusunda gerçekten de ciddi ve kararlı olan aktörlerle koordinasyon ve iÅŸbirliÄŸine de kapıyı her zaman açık tutuyor.

[AkÅŸam, 22 Eylül 2014]